Şiir Defteri

KADINA ŞİDDETİN VE KADIN CİNAYETLERİNİN NEDENİ OLARAK AHLAKSIZLIĞIN SERBESTLİĞİ SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
23.07.2020 / 10:46
456 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Savım ki ülkemizde; kadına(yetişkin insan dişisine) şiddet de, aile içi şiddet de, kadın cinayeti denilen cinayetler de, toplumda genel şiddet hali de ne rastlantıdır, ne de toplumun olağan durumudur. Tüm bunlar ve benzerleri akıldışı-ahlakdışı, insanlıkdışı, küresel ve derin bir dışgüçün(dış gücün) kasıtlı ancak akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı turizım(turizm), akıldışı-ahlakdışı medya, medyadaki akıldışı-ahlakdışı reklamlar(tanıtımlar) ve akıldışı-ahlakdışı ünlüler gibi şeylerle 'laylaylom' durumuna getirilmiş ülkemizde farkına varılamayan yöneltimidir. Bu güç temel silahı olarak cinselliği, özel silahı olarak da yetişkin insan dişisini kullanmaktadır çünkü hem yetişkin insan dişisi daha çok para harcar ve kapitalist ekonomiye daha çok para kazandırır hem de cinsel sömürünün temel araçıdır, bu nedenle de porno demek de kadın demektir ki moda ve turizım, otel reklamları bile cinsel sunumlu, cinsel tahrikli bayanlar ile yapılmaktadır. Bu güç şiddete tepki gösterir, göstertir ancak asla ahlaka aykırılığa, ahlakdışılığa, ahlaksızlığa tepki göstertmez çünkü gerçek amaçı zaten ahlaka aykırı bir insanlık ve ahlaka aykırı bir dünya yaratmaktır yani amaçına tepki göstermez ancak amaçına aykırı herşeye tepki gösterir, bu nedenle ki ülkemizde Atatürk düşmanlığı'nın da, Mevlana düşmanlığının da arkasında, Osmanlıcılığın da yanında bu güç vardır çünkü Osmanlıcılık demek hem öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmekten çekinmemiş, ve karılarından başka cariye adı altında ve çocuk yaşta onlarca, belki yüzlerce kapatması olan Osmanlı hanedanlığı'nı, Osmanlı sultanılarını baştaçı etmektir ki bu durumda Ab 'Sizin de bizden ne farkınız var' diyebilecek birgün yani İstanbul sözleşmesi gerçekte 22. Mondros sözleşmesi'dir, Türkiye'nin Batı ordusularınca değil Batı ahlaksızlığınca elegeçirilmesidir(ele geçirilmesidir), işgal edilmesidir, yok edilmesidir ki bu bağlamdan olarak toplum Ayasofya ile avutulmaktadır yani dikkatler Ayasofya'ya çekilmekte ancak arkatarafta(arka tarafta) da dine, Türklüğe, Müslümanlığa aykırı ne varsa gerçekleştirilmeye, egemenleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle ki bu güçün yönlendiriminin etkisilerinden biri olarak da Türkiye'de zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik serbest bırakıldı. Yine bu nedenle medyada; 16-18 yaş arası dişilere bile 'kadın' denilmeye başlandı. Bu nedenle Bayan sıpor(spor) kulübü' yerine 'Kadın sıpor kulübü' denilmeye başlandı yani bu güç toplumları sürekli olarak cinselliğe; yetişkin insan dişisi kitlesini de cinsel sunumlu, cinsel tahrikli giyime, ve cinsel utanmazlığa doğru yöneltmeye çalışmakta. Bu güç böyle yapmakla hem daha çok para kazanacak, hem pornoya her ülkeden daha çok bayan bulacak, hem dünyayı ahlaksızlığa boğacak, hem ahlak üzerine kurulu ülkeleri daha kolayca yıkacak, hem de cinsel utanmazlık yayıldıkça buna şiddet içeren tepkinin de artacağını yani yetişkin insan dişisine karşı şiddetin artacağını bilmekte, bunu da kendi amaçları için kullanmaya çalışmakta, bu nedenle ki hem ülkemizde türbanlı, tesettürlü bir bayan öldürüldüğünde hiç tepki gösterilmemekte, genç ve ahlaka aykırı modalı bir bayan ya da eşcinsel öldürüldüğünde ise hemen gösteriler yapılmaktadır ki bu rastlantı değildir. Bu bağlamdan olarak; televizyonda; cinayet, hırsızlık, şiddet, astroloji, moda ve magazin türü haberilerin sürekli ve ayrıntılı verilmesi; akıldışı-ahlakdışı ünlülerin televizyonda bilirkişi yapılması, topluma akılhocası(akıl hocası) yapılması bile o küresel güçe hizmet etmektedir. Bu nedenle bu güç; ülkelerdeki akıldışı-ahlakdışı ünlüleri ve sivil toplum örgütülerini desteklemekte ve onları Abd'ye ve Ab'ye göndermektedir, göndertmektedir, yönlendirmektedir, yönlendirtmektedir yani ahlaka aykırılık Batının yeni küresel, kitle imha silahıdır, yeni küresel uyuşturucusudur gerçekte. Düşünün ki dinden, imandan, ahlaktan söz eden Akp hükümetinin Turizım ve kültür bakanlığı bile Türkiye'yi bikinili, mayolu bayanlar ile yapmış; gören de Türkiye'yi bar, pavyon, sıtriptiz(striptiz) kulübü, sexshop, bay-bayan karışık masaj salonu, bay-bayan karışık sıpor(spor) salonu, akıldışı-ahlakdışı sosyal medya fenomenileri, her türlü ahlaka aykırılığın serbest olduğu gibi biryer sanacak yani ekonomi, döviz kazanmak bile ahlaka aykırılık ile sürdürülmeye çalışılmakta. Yani genelde, toplumdaki şiddeti; özelde ise yetişkin insan dişisine karşı şiddeti önlemek için önce 'Yetişkin insan dişisinin silah olarak kullanılmakta olduğunu' anlamak gerekiyor yoksa önlemler boşagider(boşa gider), ve 'Tavşankaçtilkitut/Tavşan kaç, tilki tut' durumu oluşur, ve şiddet de, cinayetler de tıpkı Abd'de ve Ab'de de olduğu gibi artar, yok olmak yerine. Savım ki Türkiye'de genelde şiddetin; özelde ise yetişkin insan dişisine karşı şiddetin, ve yetişkin insan dişisi cinayetilerinin temel nedenlerinden biri de ahlaka aykırılığın serbestliğidir. Sanılmakta ki ahlak tabudur, dini inançtır, baskıdır, tehdittir, zulümdür, bilimdışılıktır, akıldışılıktır, barbarlıktır, ilkelliktir, geri kalmışlıktır oysa Muhammed de, Atatürk de 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' dedi. Neden 'ahlak' da dediler; çünkü savım ki ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun en üst nitel aşamasıdır yani ahlak dışlanırsa akıl, mantık, vicdan da dışlanır ki bu da toplumlarda genelde hertürlü akıldışılığın, özelde ise şiddetin, suçların artması ile sonuçlanır yani Türkiye'de ahlaka karşı kitle gerçekte Türkiye'nin şiddete, suça boğulmasını da, farkında olmasa da isteyen kütle durumundadır yani ahlak olmazsa mantıklı ve insani düşünmek de olmaz; bu nedenle ki cinayet porno, ensestlik, eşcinsellik, zina, çıplaklık, esrar dahil hertürlü ahlaka aykırılığın serbest olduğu Abd'de ve Ab'de de genelde cinayet, özelde ise kadın cinayeti denilen cinayetler işlenmektedir ve artmaktadır ki Abd de, Ab de İstanbul sözleşmesi denilen kepazeliğe uygun ülkeler yani İstanbul sözleşmesi'nin temel amaçı ne yetişkin insan dişisine şiddeti önlemek değildir, Türkiye'yi ahlakdışılığa yani mantıksızlığa yani barbarlığa, ilkelliği teslim etmektir yani Türkiye'yi Atatürk'ten de, Muhammed'ten de uzaklaştırmaktır; böylece Ab kendini evrensel ve tek doğru sistem olarak dünyaya göstermiş olacak. Toplumsal alanlarda akıldışı-ahlakdışı moda serbestliği, akıldışı-ahlakdışı turizm, akıldışı-ahlakdışı medya, astroloji, medyumluk, televizyonun akıldışı-ahlakdışı ünlülere teslim edilmesi, iç giyimi moda reklamlarının insanlı ve cinsel tahrikli-sunumlu yapılması, heryerde akıldışı-ahlakdışı reklamlar, akıldışı-ahlakdışı sinema, akıldışı, ahlakdışı müzik, akıldışı-ahlakdışı ünlüler, akıldışı-ahlakdışı mekanlar, akıldışı-ahlakdışı siyaset, akıldışı-ahlakdışı bilgisayar oyunuları, akıldışı-ahlakdışı ekonomi sistemi yani akıldışı-ahlakdışı herşey toplumlarda mantıksızlık, akıldışılık yaratmakta ve bu durumu da egemenleştirmekte; akıldışı, mantıkdışı insanlardan da mantıklı şeyler beklemek zorlaşmakta yani akıldışı-ahlakdışı tür ülke sistemi 'Tavşankaçtilkitut' sistemidir. Yani; ahlaka aykırılığın serbestliği ahlakı yok etmektedir; ahlakın yok olması zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun nitel yani mantıklı ve insani düşünmesini yok etmektedir; bunun sonuçunda da toplumlarda insanlıkdışılıklar artmaktadır. Genelde şiddetin, özelde ise yetişkin insan dişisine karşı şiddetin yok olmasını mı istiyorsunuz? Öyle ise; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' içinde bir Türkiye isteyin yoksa 'Tavşankaçtilkitut'sunuz demektir. Bilin ki zekanın da, beyinin de, medeniliğin de, çağdaşlığın da, insanlığın da, akıl-ruh sağlığının da, demokrasinin de, laikliğin de, özgürlüğün de tek zirvesi, tek yolu ahlaktır. Yani; ahlakçı değilsen şiddetin de, suçların da, adaletsizliğin de, işsizliği yaratan nedenlerin de, yoksulluğu yaratan nedenlerin de yanındasın demektir. Dünyanın en doğru sistemi ne Abd'dir, ne Ab; dünyanın tek doğru sistemi, Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' sistemidir. Zina dahil, hertürlü(her türlü) ahlaka aykırılık yasaklanmalıdır, ve insanlıksuçu(insanlık suçu) ve tedavisi zorunlu akıl-ruh hastalığı sayılmalıdır. Yani hem akıla ve ahlaka aykırılığın yanında olup hem de şiddete, suçlara karşı olmak ya cehalettir ya ruhsal yozluktur ya o küresel güç için ajanlıktır ya da toplumla dalgageçmektir(dalga geçmektir). Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 23.7.20/10.40
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir