Şiir Defteri

HUKUK YA DA SİYASET AİLEYİ YOK ETMEK Mİ İSTİYOR?

Yazan: Birturkbilgesi
07.12.2018 / 09:43
872 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Hukuk ya da siyaset. Çünkü hukuku, kanunları(yasaları) hukukçular değil Tbmm'deki siyasetçiler yapıyor. Yani hukukçular biraraya(bir araya) gelip 'Haydi şu kanunları yapalım, uygulayalım' demiyorlar. Herşeye siyaset karar veriyor. Siyaset ise felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri değil cehalet ve nefs yani mantıksızlık ve tutarsızlık yani gerçeklerle ve doğrularla ilgisizlik. Hukuk ya da siyaset aileyi yani aile kurumunu yok etmeye mi çalışıyor? Çünkü biryanda(bir yanda) zina serbest, biryanda eşcinsellik serbest, biryanda bikini, mayo, pılaj(plaj), havuz, tatil diye sütyen-külot ortalıkta yani herkesin içinde bulunmak serbest. Yani bunlar gerçekte aileyi, aile kurumunu dışlamaktır, istememektir, ötelemektir. Biryanda annenin, babanın; çocuğuna pet şişe, terlik atması yasak, suç. Biryanda ise başka tuhaf kanunlar; örnek ki eşin ceptelefonunu(ceptelefonunu) karıştırmak yani eşin ceptelefonunun içindeki iletişimi incelemek yasak yani suçmuş. Yani düşünün; eş eşin görmedik, ellemedik, okşamadık, öpmedik yanını bırakmıyor; gerdek diye eşin vücut bütünlüğünü, vücut dokunulmazlığını bozuyor; belki oral, anal bile yapıyor; ancak eşin ceptelefonuna, cüzdanına bakmak yasak; eşin cebinden izinsiz para almak yasak. Yani bu nasıl bir akılmantıktır(akıl mantıktır)? Yani eşin bedeni eşin teknolojisinden ve parasından daha mı önemsiz? Yani düşünün ki insanlar sevgili iken ya da baylar bayan tavlamak için ceptelefonularını aşık oldukları bayanların ellerine cömertçe verirlerken sorun değil de evlenince mi sorun bu? Yani kim; aşık olduğu kişi, ceptelefonuna bakmak istediğinde seve seve vermez? Neymiş? Eşin eşi tarafından bilinmesini istemediği ya da istemeyebileceği şeyler olurmuş ceptelefonunda. Peki kardeşim; neden silmiyor da telefonunda saklıyor öyle ise? Yani bu durum şuna geliyor: Eşi aldatmak serbest ancak eşi denetlemek yasak. Ya eş uyuşturucu kullanıyorsa? Ya eş kanundışı işler yapıyorsa? Ya eş insanlıkdışı eşler yapıyorsa? Ya eş ahlakdışı şeyler yapıyorsa? Ya eş utanç verici şeyler yapıyorsa? Ya eşinin başı belada da eşine söylemiyorsa? Evlilik, aile, sevgi, aşk paylaşmak değil mi? Peki kardeşim; anneler, babalar çocuklarını denetlemiyor mu; anneler, babalar çocuklarının öteberilerine, özel hayatlarına bakmıyorlar mı? Bakmasınlar mı? Yani düşünün ki bir işçi patronundan 'Hastayım' diye izin almış, işe gitmemiş; ancak patronu onu çarşıda gezerken, alışveriş yaparken ya da arkadaşları ile eğlenirken görüyor; ve bu durum 'Patronu aldatmak' denilip bir de tazminatsız olarak işten çıkarma hakkı veriyor yani bu hak gerçekte 'İşçinin özel hayatını denetleme/kontrol hakkı'dır; yani eşin eşi denetlemesi yasak ancak patronun işçiyi denetlemesi serbest, ve işçinin patronunu aldatması yasak, suç ancak eşin eşini aldatması serbest. Yani belli ki hukuk denilen şey felsefe, bilim ve Din hadisileri yani mantık ve tutarlılık üzerine değil de siyasetin ve özel sektörün çıkarıları üzerine kurulu. Aile kurumu hem güvendir hem dürüstlüktür. Güven ve dürüstlük önlenirse aile kurumu çöker, yok olur. Toplumsal aile ile mafya ailesi ya da aile şirketi farklı şeylerdir; toplumsal aile felsefe, bilim ve Din hadisileri üzerine kurulu olmalıdır. Aile yani evlilik kurumuna şirket hali vermek aile kurumunu da, toplumu da yozlaştırır, çökertir, yıkar. Bu nedenle ki boşanmalar ve zinalar artıyor çünkü her akıldışılıık ve ahlakdışılık yapmak isteyen 'Nasılsa devlet, hukuk, kanunlar benim yanımda' deyip yapıyor. Bakın bu nedenle zaten toplumda her türlü akıldışılık ve ahlakdışılık yayılıyor. Demokrasiye yalnızca oy sandıkıları(sandığıları) değil; akıl, mantık, vicdan, ahlak da dahildir. Yani düşünün: Herkesin çıplak olduğu bir yerde aile, akılmantık, ahlak, güven, dürüstlük, vicdan olabilir mi? Görülen ki Batılılaşmak ya da demokrasi ya da siyaset ya da 'halk iradesi' diye ülkeye hertürlü akıldışılık ve hertürlü ahlakdışılık yani felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne hertürlü aykırılık moda diye, turizım(turizm) diye, demokrasi diye, siyaset diye, özel sektör diye, hukuk diye, adeta pompalanmaktadır. Ancak gerçekleri ve doğruları umursamamak hayatı bozmasa da akıl-ruh sağlığını yani nitel ruhu bozar. Ülkeden biran(bir an) önce hertürlü akıldışılık ve ahlakdışılık yani felsefeye, bilime ve din hadisileri'ne aykırılık dışlanmalı, ve ülke siyaset, özel sektör ve seçim sandıkıları ile değil felsefe, bilim ve Din hadisileri ile yönetilmelidir. Unutulmasın ki nefs hem en büyük cehalettir hem her kötülüğün hen nedeni hem amaçıdır(amacıdır) hem de önce akılı, sonra ahlakı, sonra herşeyi alır, yok eder. Yani bir toplumu yok etmek istiyorsanız nefse alıştırın yeter tıpkı, Sodom, Gomora, Pompei gibi. Ailede, evlilikte kuşku duyan değil; kuşku yaratan sorumlu, suçlu olmalıdır çünkü aile, evlilik demek güven, dürüstlük, açıklık demektir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 7.12.18/09.40
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • aliucaralp09:03
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir