Şiir Defteri

HAKKI BULUT'UN SANAT VE AŞK YANLIŞI DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
27.01.2021 / 06:55
428 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bir toplumu doğru eğitmek siyasetçilerini ve ünlülerini Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile eğitmekten de geçer çünkü toplumlar bu tür insanların arkalarından gider(giderler). Sanat masum ve doğru birşey olsa da tıpkı bilimi savaş için kullanan bilimciler de olduğu gibi sanatı da sanata ve insanlığa aykırı durumla kullanan sanatçılar da var dünyada; örnek ki Madonna, Lady Gaga, ve öteki akıldışı-ahlakdışı Abd'li sanatçılar gibi. Türkiye'de de görülmekte ki Atatürk'ün de, Muhammed'in de 'Önce bilim ve ahlak' dünyasına aykırı bir sanatçı türü oluşmuş, ve yayılmakta, üstelik de topluma egemen olmakta. Öyle ki Türkiye hem sanat, ünlü diye ortalık ahlaka aykırı giyimli sanatçılar ve ünlüler ile dolmakta; hem de aşk diye aşkı da, insanlığı da, müziği de, sanatı da küçükduruma(küçük duruma) düşüren sözde müzik türü ile dolmakta; aşk diye topluma, kölelik, uşaklık, şiddet, barbarlık, tehdit, şantaj, zalimlik, ciyakciyak(ciyak ciyak) yalvarmak yani akıldışılık, ahlakdışılık, hukukdışılık, ve insanlıkdışılık gibi şeyler öğretilmekte, örnek ki 'Şurayı yakarım, burayı yıkarım, senin için ölürüm, canım sana feda, yoluna ölürüm, ayağının tozu olayım, seninle sevişmek istiyorum' gibi yani açık ki sanat da ayıp kalmayan yerlerden olmuş. Açık ki bunun temel nedeni 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, sakinlik, medenilik, nefssizlik ve inziva demektir' diyen Muhammed'e; 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e aykırı; cehalet, eğitimsizlik, mantıksızlık ya da ahlaka aykırılık içindeki insanların sanatçı olmaya koşmalarıdır, sanatçı yapılmalarıdır, sanatçı olmalarıdır. Atatürk 'Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' dedi ancak Atatürk hem 'Önce bilim ve ahlak' dedi, hem de sıporcunun(sporcunun) bile ahlaklısını sevdiğini, istediğini, doğru bulduğunu söyledi. Yani sanatçılar akıldışı-ahlakdışı-insanlık dışı Batıyı da, barbarlık içindeki Doğuyu da değil Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'ı kendilerine örnek ve amaç almalılar; müzik yayını yapan medya da, magazin yayını yapan medya da buna uymalı. Açık ki yalnızca siyaset değil sanat da topluma yanlış şeyler öğretir durumda olmakta. Bu duruma tepki olarak; siyasetçileri ve ünlüleri eleştirmek zorunluluğu oluşmuş durumda. Hakkı Bulut isimli bir müzikçi var. Görünüm, dış olarak medeni, içten(samimi), dürüst görünmekte ancak açık ki sanat, ve aşk ile ilgili mantıksızlık durumu var. Örnek ki 'Kul hatasız olmak' adlı müziğinin sözleri hem aşkı, hem sanatı, hem sanatçıyı, hem müziği, hem Türkiyeyi, hem toplumu, hem insanı, hem insanlığı, hem Türklüğü küçük düşürmek özelliği taşımaktadır yani insana ve topluma aşk diye yanlış, kötü, zararlı ve olumsuz özellikte şeyler yani mantıksızlık öğretmektedir. Bu müziğin sözleri şöyle: 'Allah'ım sevdiğime çile dert verme İsterse her gün bana bin azap versin Ne olur ümitsiz günler gösterme İsterse derdime bin dert eklesin, Kul hatasız olmaz, o da öyledir Belki de suç bende, günah bendedir Bence yaşamak onu öyle sevmektir Yeter ki sağ olsun yetişir bana, Ayakları taşa gelmesin yeter Yerine ölürüm, yaşasın yeter Ayda yılda yüzünü göreyim yeter İsterse yıllarca sormasın beni, Bin türlü isyan da olsa dilimde Yaşama sevincini alsa elimden Bilsem ki huzur vermez bana kabrimde Yine de severim kalpsiz olsa da'. Böyle aşk, sevgi, akıl-mantık, sanat, sanatçılık, demokrasi, laiklik, özgürlük olmaz; hele ki din hiç olmaz. Bu müzikte açık ki durum sevgiliye köleliktir yani bu sözler aşkı kölelik olarak tanımlamakta oysa sevgili nedir, içi lav-kor-ateş dolu bir dünyada içi bağırsak-bok-pis-iğrenç-tiksinç-mide bulandırıcı şeylerle dolu bir varlıktır yani sevgiliyi ve aşkı çok abartmamak gerekir; hem felsefe, mantık, bilim, ahlak, din, demokrasi, laiklik ve özgürlük açısından hem de akıl-ruh sağlığı, insanca var oluş açısında. Müziğin sözleri baştan sona mantıksızlık dolu. Örnek ki başta 'Allah' denilmiş ancak sonda 'Bilsem ki huzur vermez bana kabrimde, yine de severim kalpsiz olsa da' denilmiş yani sevgili, Allah'tan, İslamdan, Müslümanlıktan, inançtan üstün tutulmuş olmakta. Müzikte 'İsterse her gün bana bin azap versin, isterse derdime bin dert eklesin, yaşama sevincini alsa elimden, bilsem ki huzur vermez bana kabrimde, yine de severim kalpsiz olsa da' denilmiş; gerçek ki insan zalimi, zalimleri, kalpsizleri, topluma zararlı insanları, insanlığa zararlı insanları, ahlaka aykırı insanları, vicdana aykırı insanları sevmemeli yoksa bencillik, sorumsuzluk ve mantıksızlık olur ki durum yani sevgiyi, aşkı, sevgiliyi böylesine, insani değerleri-ahlakı-mantığı-akıl/ruh sağlığını bile hiçesayacak(hiçe sayacak) kadar aşırı abartmak akıl-ruh sağlığı sorununa kadar da, intihara ya da sevgiliye karşı suç işlemeye kadar da gidebilir, götürebilir. Müzikte 'Ayda yılda yüzünü göreyim yeter, isterse yıllarca sormasın beni' diyor, yahu 21. yüzyılda böyle aşk mı olur; insan sevdiği ile sürekli birlikte olmak, birlikte yaşamak ister; hem 'Sevgiliyi ayda yılda bir kez bile görmeye razı olmak' sevgilinin de buna razı olduğunu ya da razı olacağı demek değildir yani bu söz sevgilinin düşüncesini hiçesayar, gerçekte ona değer vermezlik özelliktedir. Müzikte 'Yerine ölürüm, yaşasın yeter' sözü de, 'Yaşama sevincini alsa elimden' sözü de hem müziğin başında 'Allah'a inanmak yani İslamiyet ile ters, hem akıl-ruh sağlığı dünyasına aykırı, hem de fetişçi, sevgiliye adeta tapıcı, sevgiliye bağımlılık, sevgiliye kölelik bir durum içermekte yani sevilen değerli de seven değersiz mi, bakalım sevilen seven için bırakın ölmeyi, tırnağının uçunu(ucunu) bile verecek mi? Müzikte 'Kul hatasız olmaz, o da öyledir, belki de suç bende, günah bendedir, bence yaşamak onu öyle sevmektir' diyor; yani özeleştiri az da olsa var da sevgiliyi eleştiri hiç yok; ne yani sevgili sigara-içki-uyuşturucu bağımlısı olsa, ahlaka, vicdana, dine aykırı olsa; aşık olan kişi Müslüman ise, aşık olunan kimse de ortalıkta sütyen-külot dolaşan biri olsa; yalancı, iftiracı, fırıldak, zalim, dolandırıcı, pısikopat(psikopat), sosyopat, serikatil(seri katil) olsa, onu öyle sevmek midir aşk; gerçek ki böyle aşk olmaz. Açık ki bu sözler sanki hayatında hiç sevilmemiş, hayatında hiç sevgilisi olmamış, hayatında hiç kendisine aşık olan bir bayan olmamış, hayatında hiç aşk olmamış, hayatında hiç aşk yaşamamış birinin sözleri durumunda; insanlara, topluma aşk diye de, sanat diye de, müzik diye de yanlış, kötü, zararlı, tehlikeli şeyler öğretir özellik taşımakta. Anlaşılan ki Hakkı Bulut doğru sanatın, doğru sanatçılığın, ve doğru aşkın doğru tanımını bilmiyor bir durum göstermekte oysa bunların doğrularını Atatürk 'Önce bilim ve ahlak' yani mantık; Muhammed de 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, sakinlik, medenilik, nefssizlik ve inziva demektir' ile çoktan tanımlamış durumda. Sevgili denilen şey; içi lav, kor, ateş dünya üzerinde; herkes gibi içi bağırsak, bok, pis, iğrenç, tiksinç, mide bulandırıcı şeylerle dolu birşeydir; aşk da böyle bir dünya üzerinde, böyle birine dalkavukluktur, yalakalıktır; insanlar bu gerçeği öğrenmeli, anlamalı, ve aşkı da, aşık olunanı da fazla abartmamalı. Müzikte 'Belki de suç bende, günah bendedir' diyor, kuşkusuz ki sende; böyle zalim, vicdansız birine aşık olmakla, ve topluma akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı böyle bir saçmalığı sanat, müzik ve aşk diye tanıtmakla, sunmakla, değil mi? Müzikte 'Yerine ölürüm, yaşasın yeter' diyor; ne yani kendini bilime, vatana, insanlığa, millete, ahlaka, dine adamış biri falan mı? Bu müziğin durumuna en uygun sevgili ancak hapisteki birine olur çünkü ancak o her gün değil de ayda yılda bir kez görülme durumuna sahip olabilir. Ey sanatçılar ve ünlüler; hem toplumun parasını alıyorsunuz, varlık-bolluk-gösteriş-servet-keyif içinde yaşıyorsunuz hem de topluma mantıksızlık, ahlaka aykırılık, vicdana aykırılık, insanlığa aykırılık, akıl-ruh sağlığına aykırılık, demokrasiye aykırılık, hukuka aykırılık gibi şeyler öğretiyorsunuz, yazıktır, ayıptır; Muhammed, ve Atatürk gibi 'Önce bilim ve ahlak' demeyi öğrenin artık. Nefse, cehalete, mantıksızlığa, ahlaka aykırılığa, insanlığa aykırılığa nedim değil, dini tanımlayan Din hadisileri ile nadim olun. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 27.1.21/06.55
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
  • Öz-gü
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir