Şiir Defteri

EŞCİNSELLİK VE ONUR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
03.07.2018 / 08:01
907 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Görülmekte ki ülkemize ve dünyaya; genelde moda ile başlayan; özelde ise önce daracık, sonra açıksaçık, sonra bikini/mayo yani çıplaklık, sonra pirsing, sonra dövme ile devam etmekte olan bir ruhsal saldırı olayı vardır. Bu yolun sonu utanmanın sıfırlanması sonuçu toplu taşıma araçlarında, kamusal alanlarda bile cinsel ilişki, toplu seks ve yamyamlıktır; daha da ötesi ise 3. bir dünya savaşı, yeni ve çok sayıda Hitler'lerdir. Yani sonuçta dünya ve ülkeler insanca yaşanabilir yerler olmayacaklardır. Ülkemiz dış kökenli terörle savaşırken asıl büyük tehlike, asıl büyük saldırı olan, moda adım altında akıldışılık ve ahlakdışılık saldırısı gözardı edilmektedir. Türkiye ve dünya uyanmalıdır artık. Terör tüm toplumu da tüm insanlığı da tüm dünyayı da asla ele geçiremez ancak moda bebekten yaşlıya, sivilden memura, baydan bayana, okumuştan cahile, siyasetçiden işsize, öğretmenden öğrenciye, kamu kurumlarından sanata, ekonomiden dini inançlara kadar her alanı ele geçirmektedir. 'Bir biradan birşey olmaz, bir sigaradan birşey olmaz, el ele tutuşmaktan birşey olmaz, bir öpücükten birşey olmaz, moda medeniliktir' dedirtile dedirtile çıplaklığa ve eşcinselliğe kadar getirtildi ülke. Dini tanımlayan Din hadisileri diyor ki 'Din utanmaktır, utanmak yoksa din de yoktur'. Evet ey insanlar; utanmak yoksa yalnızca din değil felsefe, bilim ve insanca dünya da olmaz. Nitel insan olmak utanmakla başlar. Utanmak yoksa yalnızca nicel olarak, beden olarak insan olunur. Türkiye Batı'dan da, dünyadan da üstün, önde, ileri, önder olmak istiyorsa önce pısikolojik(psikolojik, ruhsal, tinsel, beyin, ruh) olarak üstün olmalıdır ve buda ancak ve yalnızca felsefe, bilim ve Din hadisileri üçlüsü ile olur; yani Türkiye felsefede, bilimde ve dini tanımlayan Din hadisileri'nde yükselmek, ilerlemek, üstün, önder olmak zorundadır yani bu iş ekonomi ile, teknoloji ile, demokrasi ile, hukuk ile, İnsan hakları, Kadın hakları, dini inanç ile olmaz, yalnızca Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsü, birliği ile olur. Türkiye de dünya da henüz Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsü içinde olmadığı için kavram karmaşası içinde. Yani Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsü önce kavramların da doğru var olmalarını sağlayacak, sonra da insani herşeyin. Medyada görüyoruz; eşcinseller Onur yürüyüşü diye birşey yapıyorlar. Belli ki genelde Türkçeyi, özelde ise onurun anlamını pek iyi bilmiyorlar. Öyleyse onlara önce onur ne demek, onu öğretmeliyiz. Onur sözcüğü de Batı dillerine Türkçeden geçmiş sözcüklerden biridir bence. Onur anlamına gelen Fıransızca(Fransızca) 'Honneur' sözcüğü, İngilizcede onur demek olan 'Honor' sözcüğü buna örnektir. Bu sözcüklerin kendi dilleirndeki söylenişleri de 'onur'un söylenişine çok yakındır zaten. Türk dil kurumu sözlüğü diyor ki 'Onur: İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar; İnsanın, duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değer, insan olarak insanın değeri; Toplumun saygıya değer saydığı şeyleri korumayı, beslemeyi ve geliştirmeyi gerektiren, doğru ve aktöreli olmayı zorunlu kılan tarihsel nitelikli bir aktöre ulamı; haysiyet'. Zaten eskiden onur yerine şeref ya da haysiyet deniliyordu. Öyleyse şeref sözcüğüne ve haysiyet sözcüğüne de bakalım aynı sözlükte: 'Şeref: Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur; büyüklük, ululuk, üstünlük'. 'Haysiyet: Değer, saygınlık, itibar'. Şimdi özellikle insan erkeği eşcinselliğine bakalım çünkü onur sözcüğüne en aykırı, en azıt hal bu haldedir. Türkiye toplumunda ya da Türk toplumularında ya da dini inançlarda asla eşcinsellik bir saygı, değer, üstünlük, şeref, onur, haysiyet olarak kabul edilmez; ve üstelik de bunların zıttı olarak kabul edilir. Yani Türkiye'de eşcinselliğin bir onur hali yoktur. Yani Türkçe ya da dil açısından görmekteyiz ki eşcinsellik sözcükler, kavramlar konusularında bile gerçekçi, mantıklı değildir. 'Avrupa'ya hamamı Türkler götürdü, dünyaya yoğurtu Türkler öğretti' diye övünenler; kundaklarındaki bebek kardeşlerini bile öldürtmüş padişahlarla övünenler dünyaya örnek olmuş Türkçe ile övünmek yerine 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz, Türkçeyi terk edelim' deyip Türkçeye neden hakaret ederler acaba? Dünyaya bakıldığında eşcinselliğin üstelik de çocuk yaşlarda ve erkek çocuklara yönelik olarak bir saygınlık, üstünlük, değer olması ancak Afrika'daki bir ya da birkaç kabilede vardır. Bu durumda eşcinselliği onur saymak ancak o Afrika kabilesine ya da kabilesilerine köken aitliki(aitliği) varsa olur. Yani eşcinsellik medeniyet, uygarlık, bilim, teknoloji yaratamamış ve dünyada çok küçücük bir alanda olan bir ya da birkaç kabilenin kültürü ve onurudur ancak. Anlaşılıyor ki eşcinseller ya da eşcinsellik onur sözcüğünü gerçek anlamını bilmeden, gerçek anlamı dışında, bir hayalle örneğin mafya bakış açısı ve terör örgütüleri bakış açısı içinde kullanmaktadır ki bilirsiniz mafyanın da, terör örgütülerinin de kendilerine göre ve onur sözcüğünün gerçek, doğru anlamından yoksun, uzak bir 'onur, namus, şeref, haysiyet' anlayışı vardır. Buradan anlıyoruz ki eşcinsellik bilimsel mantıktan uzak bir dünyadır. Pısikoloji biliminde eşcinsellik bir hastalık olarak tanımlanır. Yani bu durumda eşcinselliği onur saymak bir ruhsal hastalığı ya da sorunu onur, gurur, övünç saymak gbi hem akıldışı, hem mantıkdışı hem bilimdışı bir durumdur yani bedensel hastalıklarda örneğin kanser olmayı, verem olmayı, hepatit olmayı onur saymak gibi birşeydir. Dini inançlar da din de eşcinselliği aykırılık, yanlış, hastalık öyle ki sapkınlık olarak görür yani dini inançlara ve dine göre de eşcinsellik yanlış bir sapmadır. Yani hem dini inançı ya da dini savunmak hem de eşcinselliği savunmak ya da onur saymak dini inançlara da dine de aykırıdır. Evrime de baktığımızda eşcinselliğin biyolojik bir gerilik de olduğunu görürüz çünkü cinsel organ anüsten daha ileri bir aşamadır evrimde yani bakın ilk canlılarda boşaltım sistemi vardır ancak cinsel organ yoktur, bölünmekle çoğalırlar. Yani evrim açısında da özellikle erkek eşcinselliğe göre geriliktir, geriye gidiştir; ve eşcinsellik genelde bitkilerde de yaygındır yani bitkilerde de genelde hem erkeklik organı hem dişilik organı birlikte bulunur. Öteyandan(Öte yandan) cinsellik zaten bir geriliktir çünkü bedenin üremesi ile ilgilidir ve beyin bedenden üstündür. Ve cinsel ilişki de gerçekte bir sanıdır, yanılsamadır ve akıldışılıktan zevk almaktır çünkü cinsel ilişki ilk başta merak, öğrenme isteği gibi insani, doğru ve haklı nedenlere dayalı olsa da zamanla erkeğin dişiye acı vermekten zevk alması sadistliğine, dişinin de acıdan zevk alması mazoşistliğine dönüşür ki tırtıklı pırezervatifler(prezervatifler, koruyucular ve türlü seks aletleri bunun kanıtlarındandır. Yani merak, öğrenme ve üreme dışında cinsel ilişki pek de insani ve mantıklı değildir. Eşcinsellik ise hem cinsel ilişkiyi abartmakta hem de bunu birçok alanda gerilik ile yapmaktadır. Demokrasi ve hukuk doğru, iyi, haklı, gereksinim, bilimsel, çözüm, uygarlık olmak istiyorlarsa mantık üzerine kurulu olmalıdırlar. Eşcinsellik ise insanlığa gerekli alanların tümünde mantıksızlık içermektedir. Yani hem eşcinselliği yasal yapmak hem de eğer demokrasi ve hukuk doğru olmak iseler, mantıklı olmaz, keyfilik olur, ve zamanla gerici, akıla aykırı, mantığa aykırı, bilime aykırı, insanlığa aykırı bir özelliğe bürünürler. İnsan, toplumlar, ülkeler ve insanlık ilerlemek, gelişmek istiyorlarsa hazlara, zevklere, keyiflere, mantıksızlıklara değil doğruya yani bilimsel mantığa felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne sarılmak zorundadır. Bunun için de siyasetten, siyasetle yönetilmekten kurtulmalılar ve Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsü ile yönetime geçmelidirler çünkü siyaset de zaten cehalet ve nefstir yani felsefenin de, bilimin de, Din hadisileri'nin de en büyük düşman saydığı şeyler. Yani hem yanlışa, mantıksızlığa sarılıp hem doğru, medeni, insanca bir ülke de, dünya da özgürlük de, demokrasi de kurulamaz. Doğru özgürlük ve doğru demokrasi zevki, hazzı baştaçı etmesi değil Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsünü baştaçı etmesidir. Eşcinsellik bir de çocuklara da yayılmaya çalışılıyor ki akılıbaşında(aklı başında) ya da onurlu bir toplum, onurlu bir ülke, onurlu bir dünya, onurlu bir insanlık, onurlu bir demokrasi, onurlu bir hukuk, onurlu bir devlet buna asla izin vermez. Biryandan aileyi savunmak, biryandan eşcinselliği savunmak ve üstelik de bir de eşcinsellerin evlenmesine yani aile kurmasına ve hele ki bir de çocuk sahibi, sahibesi olmalarına izin vermek ne normal akıla sığar, ne insanlığa, ne bilime, ne dine, ne medeniliğe. Anlaşılan ki birileri dünyada gerek moda, gerek sıpor(spor), gerek çıplaklık, gerek eşcinsellik ile akıldışı ve ahlakdışı, insanlıkdışı bir insanlık yaratmaya ve akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı bir dünya kurmaya çalışıyor. Akıllı, mantıklı, medeni, bilimsel devletler ya da akıllı, mantıklı, medeni, bilimsel, insanlığa örnek ve önder olmak isteyen devletler genelde cehalete, özelde ise nefse karşı savaşmak zorundalar. Onur utanmakla başlar; din de, bilim de, felsefe de, insanca dünya da utanma olmadan doğru olarak var olamaz. Açık ki birileri genelde dünyayı, özelde ülkemizi yanlış ve kötü bir yola doğru götürmeye çalışıyorlar; moda ile, sıpor ile, medya ile, sanat ile, eşcinsellik ile, çıplaklık ile, turizım(tırizm) ile. Dikkat edin; hep; genelde bedeni, özelde ise çıplaklığı, daha özelde ise cinselliği baştaçı yaptırmaya çalışılıyor. Yani gördünüz; ülkemizde birileri bikini, mayo, erotik hallerle İslamiyet dersi bile vermeye başladılar medyada oysa onlar bilmeliler ki felsefe de, bilim de, din de utanmak duygusu ile başlar: Cehaletten utanmak, yanlıştan utanmak, kötülükten utanmak, insanlara yardım edememekten utanmak, çaresizlikten utanmak, başarısızlıktan utanmak, bencillikten utanmak, sorumsuzluktan utanmaki utanmamaktan utanmak gibi. Gerçek ki insanlar ve devletler Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsünden uzak iseler yanlış yoldalar demektir ve yanlış yollar ısrar edilirse zamanla kötü yollara da dönüşebilirler. Bakmayın siz Batıya. Batının akılıbaşında değil çünkü ahlak akılın zirvesidir de. Batının tarihine bakın, Batının günümüzde yapmakta olduklarına bakın. Doğrular hazzın gittiği yerde değil Felsefe-Bilim-Din hadisileri'nin gittikleri yerdedir. Hazzı değil Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsünü önemseyin. Felsefe-Bilim-Din hadisileri'ni değil hazzı önemserseniz birgün sizin ülkenizde de Japonya'da açıldığı gibi insan eti satan yerler bile açılabilir ve gözünüzü ceptelefonu, bilgisayar, gökdelenler, son model arabalar içinde yamyam bir dünyaya açabilirsiniz ya da 3. bir dünya savaşına ya da 2. bir Hitler'e. Hitler'e de bakın; hazsal dünyası modanın ve cinselliğin egemenliği altında idi; saç modeli ve insan harasıları(haraları) ile. Gerçek ki hazlar sapıtılan yerlerdir. Hazlardan uzak durum; Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsüne sarılın. Birşeyin yapılabilir ya da seçilebilir olması o şeyin doğru, insani, medeni, gerekli, haklı olduğunu göstermez örnek ki insanlar sokaklarda, işe gidipgelirken, heryerde elleri üzerilerinde de yürüyebilirler ancak bu mantıklı ve insani midir? İnsanlar her önlerine gelene küfür de edebilirler, herkesle küfürlü de konuşabilirler ancak bu doğru, medeni ve insanca mıdır? Hayatı cinsellik yani nicelik yani gerilik üzerine kurmak zaten onura aykırıdır. Açık ki eşcinselliğin anladığı onur ancak mafya türü ya da terör örgütü türü ya da kabile türü bir onur anlayışıdır; ne dil bilime uygundur ne evrime ne mantığa ne bilime ne dine; öyleyse neyin onuru? Evet birileri dünyayı, insanlığı ve Türkiye'yi geriye götürmeye çalışıyor; hem tarihsel olarak hem evrimsel olarak hem düşünsel olarak. Çocukları korumaya çocukları eşcinsellikten korumak da neden ekli değil acaba? Bakın akıldışı, ahlakdışı, mantıkdışı, bilimdışı, insanlıkdışı Batıda eşcinsellik, eşcinsel evlilik, eşcinsel aile serbest olduğu gibi eşcinsel ailelere çocuk vermek de serbest. Yalnızca Batıyı değil tüm dünyayı yenmek zorundayız çünkü Batı da tüm dünya da cehalet ve nefs yani felsefeye, bilime ve dine aykırı şeyler içinde; ancak bu yenmek ancak ve yalnızca Felsefe-bilim-Din hadisileri üçlüsünde ilerlemek, üstün olmak, örnek olmak, önder olmak ile yapılabilir. Felsefe, bilim ve Din hadisileri diyor ki eşcinsellik tedavisi zorunlu bir akıl-ruh hastalığı sayılmalıdır; ve eşcinsellikle mücadelenin yeri hapishane değil hastahane olmalıdır. Ve yalnızca cinsel sapmalara karşı değil çıplaklığa, modaya karşı da mücadele edilmelidir; medyadan turizıma, sanattan özel sektöre kadar her alanda. Eşcinselliğin bir Batı ya da akıldışı ve ahlakdışı bir odak tuzağı olduğu şuradan da belli: Hem eşcinselliği savunuyorlar hem de Mevlana'yi, Gandhi'yi eşcinsel olmakla suçluıyorlar; ve bir de edebiyat, sanat, bilim gibi alanlarda başarılı olmuş eşcinselleri gösterip eşcinselliğin başarılı olmayı sağladığı yönünde bile beyinyıkanıyor(beyin yıkanıyor) ancak unuttukları ya da bilmedikleri birşey var: Doğru şeylerin yanlış yollarla yapılması yanlış şeyleri doğru yapmaz; asıl, gerçek başarı doğru şeyleri doğru şeylerle yapmaktır yoksa bir savaş insanca da kazanılabilir, vahşetle de. İnsan eti de yenilebilir, satılabilir, bir kanunla bunu yapmak olanaklıdır ancak yapılabilirlik, olabilirlik doğru, olması gereken demek değildir örnek ki depremler de, kuraklık da, hava kirliliği de olabilirliktir yani depremlere, kuraklığa, hava kirliliğine boyun mu eğelim? Eşcinsellik cinsiyetçiliktir de. Cinsiyet hem insana yani insan olmaya göre gerilik hem de teşhirciliktir. Baylar sokağa 'Ben erkeğim' diye çıkmazlar, 'Ben insanım' diye çıkarlar oysa eşcinseller sokağa 'Ben eşcinselim, ben cinsel bir durumum' diye çıkarlar; ve cinsel modanın esiri olmuş bayanlar da sokağa 'Ben kadınım, ben dişiyim, ben cinsel organım, ben cinsiyetim' diye çıkarlar. Kasları ya da takıları abartmak, kasları teşhir etmek ne kadar barbarlık, ilkellik, gerilik ise cinselliği teşhir de en az o kadar öyledir. Eşcinsellik dünyasına bakın; savunularında, sözlerinde, inançlarında, asla felsefel mantık, bilimsel mantık, ahlaki mantık yani mantık göremezsiniz. Açık ki eşcinsellik evrimsel gerilik ve da düşünsel geriliktir ve özgürlükle değil Mia/Maoa geni ile ilgilidir. Eşcinsellik yasaklanmalıdır ve tedavisi zorunlu hastalık sınıfına alınmalıdır. Felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin eşcinsellik konusunda size de, insanlığa da söyleyebileceği tek şey bu. Mantığın olmadığı yerde insani doğru da olmaz çünkü mantık insani doğrunun da zirvesidir. Batıya, Doğuya, dünyaya bakmayın; Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsüne bakın; doğrunun en doğru yolu da hali de bu üçlüdür. Ne Batı ne Doğu; tek doğru yol Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsü. Din hadisileri'ni dışlamış felsefenin, bilimin, teknolojinin, medeniyetin, medeniliğin, özgürlüğün, hukukun, eğitimin, sanatın, medyanın, turizımın, siyasetin, inançın, dünya görüşünün, aşkın, sevginin, evliliğin, ailenin, ekonominin, mutluluğun, insanların, milletlerin ve ülkelerin insanca var olmak olasılıkları ve olanakları yok edilmiş demektir. Kavramları kullanmak isteyenler önce onların doğru anlamlarını öğrenmeliler yoksa Htler de kendini onurlu sayıyordu. Evet Türkiye ve dünya yalnızca ahlakdışılığa değil akıldışılığa da götürülmek isteniyor. Zaten ahlak akılın zirvesidir yani ahlak, utanma olmayan yerde nicel akıl olsa da nitel akıl aramak anlamsızdır çünkü yoktur çünkü nitelik ile nicelik arasında da hem birlik hem zıtlık ve savaş vardır; bu yüzden su ne sıvı olarak kalır ne buhar ne katı kalır sürekli olarak. Onur ne ahlaka aykırılıkla bir araya gelir ne mantıksızlık ile. Onur maymuncuk değildir, her kapıya uymaz, her kapıyı açmaz. Eski Arablar da kız çocuklarını diri diri toprağa gömüp ilahlarına kurban etmeyi onur, gurur, mutluluk, övünç sayıyorlardı. Yapılabilirliğe bakmayın çünkü kötülük de, yanlış da yapılabilirliktir. Birşey felsefeye ya da bilime ya da Din hadisileri'ne aykırı ise yanlıştır ve kötüdür. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 2.7.18/10.21
Düzenleme: 03.07.2018 / 08:02
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir