Şiir Defteri

ERDOĞAN KENDİSİNİN YAPMASI GEREKENLERİ BAŞKALARINA MI SÖYLÜYOR? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
14.12.2019 / 01:23
717 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri üzerine kurulu olmayan yanıt sistemi çok açık ve çok kolaydır: Yansıtma sistemi. Yansıtma sistemi'nin yanıtları çok kolay ve çok basittir: 'Kimseyi ilgilendirmez, sana ne, bana ne, sen kim oluyorsun, seni ilgilendirmez, beni kıskanıyorlar, seni kıskanıyorlar, beni çekemiyorlar, seni çekemiyorlar, sen kendi işine bak, ve güzel söz alıntıları' gibi. Düşünün ki milyonlarca kişiye yalnızca 'Sana ne?' ya da 'Sen kendi işine bak' denilmekle, başka hiçbirşey dememekle yetinilebilir. Güzel söz alıntıları şöyle ki felsefeyi felsefe bilimi değil de felsefe tarihi sananlar felsefel konuşurlarken ya da felsefeden anladıklarını belirtirlerken ünlü felsefecilerin sözlerinden alıntı yaparlar; 'Marx şöyle demiş, Nietzsche şöyle demiş' falan gibi. Bence Akp başkanı Erdoğan da Yansıtma sistemi'ni kullanmakta çünkü düşünsel savları felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne oldukça aykırı halde. Örnek ki 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz' demişdi oysa Türkçesiz felsefe ve bilim olmaz, örnek ki 'özgürlük' sözcüğünün tek doğru anlamı Türkçedeki 'özgürlük' sözcüğündedir yani 'freedom, hürriyet, serbestlik' gibi sözcüklerde değil yani Türkçe özgürlük sözcüğünü doğru tanımlamamış olsaydı özgürlük sözcüğünün anlamı yanlış bilinmekte olacaktı. Erdoğan Kanal İstanbul'a karşı olan İstanbul büyükşehir belediyesi başkanlığı başkanı Ekrem İmamoğlu'na Kanal İstanbul konusunda 'Sen kendi işine bak' demiş. Yani düşünelim ki bir doktor bir sigara bağımlısına 'Sigara içmemesini ve sigaranın sağlığa zararlı olduğunu' anlatıyor, o kişi ise doktora 'Sen kendi işine bak' diyor. Yani 'Sen kendi işine bak' sözü felsefeye de, bilime de, dini tanımlayan Din hadisileri'ne de aykırıdır, ve ki mantık bilimine de. Peki Erdoğan kendi işine bakıyor mu acaba? Örnek ki bir cumhurbaşkanı ne yapar? İllerin inşaat işileri uğraşır mı yoksa ülke ve dünya geneli açısından daha nitel işler mi yapar? Peki, cumhurbaşkanı; üstelik de üniversite diplomasının varlığı sorgulanmakta iken ya da Türkçe ya da felsefe ya da bilim üzerine tek bir düşünce, araştırma, irdeleme, analiz türü yazı bile yazmamışken; Türkçe, felsefe ve bilim konusunda karar vermekle uğraşır mı? Peki bir cumhurbaşkanı Atatürk dönemini karalamakla ya da Osmanlı hanedanlığı'nı övmekle, onurlandırmakla uğraşır mı? Peki bir cumhurbaşkanı hem 'Cumhurbaşkanıyım' deyip hem de bir siyasi parti başkanı gibi davranır ve konuşur mu? Peki bir cumhurbaşkanı yasal tüm siyasi partilere eşit mesafede ve partiler üstü durmaz mı? Peki bir cumhurbaşkanı; Atatürk'e, Kurtuluş savaşı'na, Lozan anlaşması'na ve 10 kasım'a hakaret edenlere hasta ya da hastahane ziyaretine gider mi? Peki bir cumhurbaşkanı; kamu bankasılarının(bankalarının) İstanbul büyükşehir belediyesi'ne kıredi(kredi) vermemesi tuhaflığı üzerine İmamoğlu'na 'Git hünerini göster, kıredi bul; borç yiğidin kamçısıdır, bana ne' türü şeyler mi der yoksa o kamu bankasılarından ve nerede adaletsizlik varsa hukuka hesap mı sordurtur? Örnek ki adaletçi Ömer 'Bir koyununuz bile kaybolsa, gelin benden hesabını sorun' dedi; buradaki 'Kaybolan koyun' da İbb'ye kamu bankasılarının tuhaf biçimde, kıredi(kredi) vermemeleridir. Yani acaba Erdoğan kendisine söylenilmesi gereken sözleri başkalarına mı söylüyor; kendisinin yapması gereken işleri yapmak yerine başkalarının yapması gereken işleri mi yapmaya çalışıyor? Peki, cami açılışlarına katılmak cumhurbaşkanın işi mi? Siyasetçilerin cami açmaları ya da cami açılışlarına katılmaları İslamiyet'e aykırı değil mi? Ben bir cumhurbaşkanından beklerim ki belediyelerin uğraşacakları işlerle değil; felsefel, bilimsel, kültürel, evrensel, soyut, anayasanın temel amaçı le ilgili işlerle uğraşsın. Adam belediye başkanı; kuşkusuz ki belediye işileri(işleri) ile uğraşacak ki belediye işilerinin başında da inşaat işileri gelir. Devletin 'Sana ne, bana ne, seni ilgilendirmez, sen kendi işine bak' gibi şeyler demek yerine görüşlere, önerilere ve eleştirilere açık olması gerekir. Unutulmamalı ki ne bir tek çiçekle bahar olur, ne de bir tek yıldızla gökyüzü güzel olur ne tek bir damla su ile ırmak, göl, deniz, okyanus ne de tek bir kum tanesi ile toprak olur ki bu yönde gerek Muhammed'in, gerek ise Ali'nin doğru, güzel, iyi sözleri var. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 13.12.19/01.23
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir