Şiir Defteri

ENFLASYONU FAİZSİZ DÜŞÜRME KURAMIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
28.06.2020 / 08:54
517 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Batmış ya da geri ekonomileri kurtarmanın temel yolu inşaat sektörüdür çünkü inşaat demek çimento, demir, elektırik(elektrik), beyazeşya, mobilya, cam, boya, masa, sandalye, televizyon, bilgisayar, internet, telefon, fayans, karo, marangozluk, demircilik, camcılık gibi şeyler de demektir yani 1 taş ile bin kuş ancak inşaat sektörünü kurtarmak için de para gerekir yani devlet; öyle ise ya devletin bu işe yönelmesi ya da bu işe yönelmek isteyenlerce devletin elegeçirilmesi(ele geçirilmesi) gerekir; Sovyetler birliği'nin yıkılması olan Rusya'da yapılan da budur; bu nedenle ki inşaat işi mafya gibi suç örgütülerini(örgütlerini) de kendine çeker ki bu durum da günümüzde 'Eşkiya devlet' denilen yani demokrasi, hukuk, adalet, vicdan, insanlık, akıl-mantık-bilim-felsefe dinlemeyen devlet türünün doğmasına neden olmuştur yani inşaat işi de sağlık, eğitim, savunma gibi pekçok iş gibi yalnızca devletin yapması gereken işlerdendir; bakın, Sovyetler birliği bilim ve teknoloji ile anılıyordu, Rusya ise milyarderleri ve suç çetesileri(çeteleri) ile; Abd demek ise henüz yine bilim ve teknoloji demek, böyle kaldığı sürece de Abd dünyanın egemeni olacak; bilim ve teknoloji için gerekli olan şeyler ise demokrasi ve genelde mutlak düşünce ifade serbestliği güvencesi, özelde ise mutlak serbestliğidir güvencesidir yani mutlak demokrasi olmayan ülke Abd'yi geçemez ancak Abd mutlak özgürlük içinde değil mutlak serbestlik içinde yani kötü, yanlış, zararlı olan herşey de serbest oysa özgürlük yalnızca bilime ve ahlaka uygun şeylerdir yani Abd'yi ancak özgürlük yenebilir yani özgürlük serbestlikten üstündür. Tansu Çiller Anavatan partisi başkanı iken her aileye 1 ev, 1 araba sözü vermişti, demek ki kafasında ya da uygulamada böyle bir olanak vardı yani olanaksız birşey değildi bu durum. Nasıl yapacaktı, ve neden yapmadı acaba? Yoksa Türkiye'deki Atatürkçü, demokrasici, laiklikçi sistemi yok etmek isteyen küresel bir güç mü buna izin vermedi yoksa Çiller bu sorunu çözmekte bazı sorunları çözemedi mi, örnek ki o zamanlar ucuz Çin malları yoktu ki enflasyonu düşürmekte çok önemlidirler yoksa o güçün Atatürk-demokrasi-laiklik karşıtı istekleri Çiller için yapılamaz şeyler mi idi ya da o güçün kafasında başka bir siyasi parti türü mü vardı, örnek ki Atatürk-demokrasi-laiklik karşıtı Akp gibi? Akp öncesi Türkiye'de faiz çok yüksekti, öyle ki gecelik faiz denilen faiz %1500'lerde gibi, akıl almayacak biryerde idi ancak düşünülür ki o yüksek faizlerle borç alınabildiğine göre demek ki yatırımlar da yapılmakta idi yani işler tıkırında idi ancak o dönem inşaat sektörü 'Bir çivi bile çakılmayan, yaprak bile kırpırdamayan' ölü bir durumda idi; demek ki yüksek faizli o parayı inşaat sektörü almıyordu, sokaklar külüstür denilen arabalarla ile dolu idi, demek ki yüksek faizli o parayı otomotiv sanayisi de almıyordu; vatandaş ise hiç alamıyordu; öyle ise kimler ve neden alıyorlardı? O dönem bankaların bankamatiklerinde sıkça şu yazı yazılı kağıtlar görülmekteydi: 'Bankamatikte para yok'; yani Türk parası kıtlığı da vardı; peki neden vardı, ya işler iyi idi de para yetişmiyordu, ya enflasyon çok yüksek olduğu için para basılmıyordu, ya da yüksek gecelik faizlere para yetişmiyordu ya da tümü birden. O dönem banka demek Atm kartı yani vatandaşın, kendi parasını çekme kartı idi yani kıredi(kredi) kartı diye birşey yoktu. Yani Türkiye'de yüksek enflasyon, yatırımsızlık, işsizlik, ve Türk parası kıtlığı vardı. Açık ki bu sorunların çözümü 'gavur' denilen dışarıdan geldi. Batıdan, yabancı bankalar ile kıredi kartı teknolojisi, Doğudan ise ucuz Çin malıları(malları) geldi. Türkiye'ye gelecek yabancı bankaların iki istekleri vardı: 1- Kıredi(Kredi) kartı kullananların ortalıktan yok olmalarını önlemek; bunun için de herkese Zorunlu adres kayıdı(kaydı) sistemi getirildi. 2- Yerli bankaların yok edilmesi. Bu durumda, Türkiye'ye getirilecek şey gerçekte 'Faizsiz düşük enflasyon' sistemi idi. Ekonomi okumuş olanlar bilirler; enflasyonu düşürmek için faizi yükseltmek gerekir ancak ülkede zaten faiz yüksekti, bu nedenle de zaten ekonomi kötü durumda idi; öyle ise hem faizi düşürmek hem de ekonomiyi canlandırmak gerekiyordu. Faizi yükseltip enflasyon düşürmek durumu gerçekte alım gücünü düşürmek üzerine kuruludur; yani alım gücü nasıl düşürülürse düşürülsün, düşürülmelidir; bu iş için zekice bir yol bulmuş demek ki Batı yani bir ev, bir araba çözümü yani insanlar ev ve araba almak için borçlandırılırlarsa satın alım güçleri düşer çünkü gelirlerini ev ve araba borçu(borcu) ödemek için kullanmak, ve geçimlerini de geriye kalan 3-5 kuruş ile sağlamak zorunda kalırlar ki bu da açık ki en başta gıda enflasyonunu düşürür; borç ödemek ile zorlaşan durum ise kıredi kartı ile hafifletilir örnek ki herşey çok düşük taksitlerle satın alınmaya başlanır. Peki, Türkiye'de para yoktu ise Akp döneminde para nereden geldi? İşte burada, Akp'nin İslamcı-Osmanlıcı yaklaşımı işin içine giriyor; örnek ki Chp iktidarda olsa idi ve para bulmak için Arab ülkelerine gitse idi büyük olasılıkla Arab ülkeleri ona para vermezlerdi ve Chp'nin gidebileceği tek yer Imf olurdu yani işin içine bir de 'dava' girmesi gerekiyordu; bu açıdan, Akp ekonomi için çok gerekli idi ancak bunun için Arab ülkelerine ödünler vermesi gerekiyordu örnek ki Kanal İstanbul gibi, demokrasi-laiklik-Atatürk karşıtlığı gibi çünkü para verenler para kazanmak yanında bir de düdüklerinin çalınmasını da isteyebilirler, Imf'nin de hep yapmakta olduğu gibi yani iktidarda Chp olsa idi ekonomi yine kötü durumda olurdu çünkü ne kıredi kartı sistemi vardı, ne Çin malları, ne de Türkiye'ye özel torpilli Arab sermayesi yani Türkiye büyük bir çıkmazda idi, öyle ki görünen ve olması gereken tek yol Devletçi ekonomi idi yani ekonominin başına devlet geçmeli idi ancak açık ki küresel güçler bunu hiç istemezlerdi, istemediler de. Akp ile Türkiye kıredi kartı, bilgisayar, internet ve Çin malı bolluğuna girdi yani faizsiz enflasyon düşüklüğünün olmazsa olmazlarına; bu nedenle ki bankalar bilgisayarlı sisteme girdiler, daha önce bankalarda mevduat cüzdanları elle, tükenmez kalemle, ve büyük zaman israfı ile yazılıyorlardı, bilgisayar sistemi ile bu işler şıkır şıkır, tıkır tıkır olmaya başladılar. Yani açık ki Akp; Batı yani teknoloji, Çin yani ucuz mallar, ve Arab yani Arab kıyaklığı olmasa idi bu işi başaramazdı ki bu olanaklar Akp öncesi dönemde yoktular yani Chp bunlara sahip olamazdı zaten. Yani gerçekte Akp'yi ayakta tutan şey seçmen yani aldığı oylar değil; Batının teknolojisi, Çin'in malları, Arab'ın sermayesidir. Batının teknolojisinde sorun yoktur, gelen gelmiştir; sorun corona ile Çin malılarında(mallarında) çıktı, Arab sermayesinde de Arabların istekleri verildikçe sorun çıkmaz. Peki, bankalar nasıl para kazanacaklar çünkü faizler düşük diye bankaya para yatırmak düşer; biryandan da düşük faizle kıredi yani borç ver; açık ki bu durumda ve bu konuda Akp'nin 'Banka yandaşlığı'na yani banka sektöründe de 'Dava arkadaşlığı'ne gereksinimi var ki bunlar da açık ki kamu bankası denilen bankalar oldu, adı üstünde 'Kamu bankası' yani sırtları kamuya dayalı ki hem ekonomiyi kamulaştırmaya karşı olmak hem de medeti kamuda bulmak tuhaf bir durumdur. Açık ki bu işler için yalnızca Arab sermayesi yetmemiş ki devletin, milletin, kamunun, vatanın fabrikasıları(fabrikaları), madenileri, kaynakları, olanakları, servetleri 'Özelleştirme' adı altında yerli ve yabancı kapitalistlere satıldılar. İnşaat sektörü nasıl canlandırılacaktı; Toki işin içine sokuldu önce; sonra da Akp'ci inşaatçılar, Akp'ci şirketler yani Akp'ci yerli sermayecililer yani 'Dava' yani 'Osmanlıcı Türkiye' davası. İşin içine 'Kıredi sistemi teknolojisi' yani banka girince işler çok kolaylaştı; Akp'den önce kıredi ile ancak kapitalistlerin işi olurdu yani olağan vatandaş kıredi nedir bilmezdi, şimdi ise hemen hemen her evde 'kıredi kullanımı' var, ve her evde Çin malı da. Banka tasarruf faizleri düşük olunca ne olacak; parası olanlar paralarını bankaya yatırmayacaklar; altına gidecekler, dövize gidecekler ya da ev, arazi, araba alacaklar. Dövize de engel koyulur, yükselmesin diye çünkü sonuçta ekonomi yatırım üzerine değil ev, araba üzerine kuruldu Akp ile yani döviz sorunu olacağı açık. Bir de şöyle düşünelim; her evde 2'şer tane beyazeşya yerine 1'er tane olabilir; her evde 2'şer tane bilgisayar, televizyon yerine 1'er tane olabilir; ayda 2 kilo peynir, et, sucuk, yoğurt yemek yerine 1 kilo yiyebilirler yani bunlara sahip olmak kısılabilir yani insanlar ev, araba taksidi öderlerken başka şeylere çok gereksinim duymayabilirler ki bu da ev ve araba sanayisi dışındaki sanayilerde çökmelere neden olabilir yani inşaat ve otomotiv sanayisi ilerlerken öteki sanayiler gerileyebilir. Peki inşaatçılar kazançlarını ne yapacaklar, sonuçta milyarlar kazanıyorlar; bankaya yatırsalar faiz düşük, yeni binalar yapsalar, piyasa doyar sonunda, dövize yatırsalar engeller var, altına yatırsalar uzun vadede kazanç ancak, elde Tl olarak tutsalar zarar yani sonunda inşaatçılar ve otomotivciler de büyük bir sorunla yani büyük bir kısır döngü ile karşılaşacaklar, çok üretecekler ancak çok satamayacaklar. Bir de bakıyorsunuz; faizler düşük ancak ekonomide inşaat ve otomotiv dışında yatırım yok pek yani insanlar nereye kadar ev ve araba satın alabilirler; ülkenin bunlardan başka şeylere de gereksinimi var; bakın ithal ilaçlar ateşpahası(ateş pahası); yani 2 kilo domates yerine 1 kilo domates yenilebilir de, olması zorunlu olan şeyler de var, ülke açısından örnek ki 2 kutu ilaç kullanması gereken hastaya yalnızca 1 kutu ilaç verilemez. Şimdi bir de corona sorunu çıktı; bankalardan kıredi almış insanlar işsiz kalabilirler, borçlarını bitirmeden coronadan ölebilirler; konutlar henüz inşaat aşamasında iken müteahitleri coronadan ölebilirler. Faiz enflasyonu yani talepi(istemi), dolayısı ile yatırımları da, tüketimi de ayarlama araçı idi; şimdi bu iş konut ve araba ile yani insanları konuta ve arabaya borçlandırıp yapılmakta. Gıda fiyatıları da alınan önlemlerle ve yandaşlarla hemen giderilebilir yani örnek ki Akp 'Reis istedi, Ankara'ya kilosu 1 Tl'den domates yığın' dese hemen yığılır, Akp yandaşlarınca; peki Chp bunu yapabilmek için ne diyecek, 'Kılıçdaroğlu istedi' mi, 'Atatürk istedi' mi diyecek yani Chp'nin de ulusal ve küresel bir amaça yani davaya gereksinimi var ancak ahlaka aykırılığa karşı çıkmadan bunu yapması olanaksız çünkü tarihteki tüm yerel davalar da, küresel davalar da 'ahlak' içerirler; peki Chp zinaya, eşcinselliğe, ahlaka aykırı turizıma(turizme), toplumsal alanlarda ahlaka aykırı giyime, ahlakdışı modaya, akıldışı modaya, ahlaka aykırı ünlülere karşı olabilecek mi yani Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim(İlim) ve ahlak'a sarılabilecek mi; bakın Chp henüz yine bir tane ancak Akp'den 2, Mhp'den 1 parti daha çıktı yani çoğalanlar yine onlar yani dünya ya hertürlü(her türlü) ahlaksızlık ya da hertürlü ahlak vaat edilecek durumda, Chp neyi vaat edecek? Açık ki bu durum siyasi iktidar yandaşı olmayan bankaların, şirketlerin ve ziraatçıların da çökmesine neden olabilecektir çünkü faiz düşük olduğu için para bulmakta zorlanacaklar ancak siyasi iktidar yandaşı bankalara hertürlü yardım yapılabilir. Ruhsal sorunlara çözüm olarak 'Birşeylerle uğraşmak, ilgilenmek' de önerilir; enflasyonu düşürmek için de vatandaş ev ve araba taksitleri ile ilgilenmeye yönlendirilmekte, böylece enflasyon düşmekte. Yani, Türkiye'de, geleceğin ekonomi sorunu artık 'Enflasyon' değil; ev ve araba taksitlerinin nasıl ödeneceği; toplumsal sorunu ise bilime, ahlaka yani demokrasiye aykırılık olacaktır ancak corona salgını da ekonomilerin, ülkelerin yerli, ulusal güçlerini de sınayacaktır çünkü Çin ekonomisi artık kendini bile kurtaramayacak durumda. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 28.6.20/08.54
Düzenleme: 28.06.2020 / 08:56
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir