Şiir Defteri

EĞİTİMİN VE ÜLKENİN BİLİMDIŞI HALİ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
05.11.2018 / 11:14
794 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Komünizım(Komünizm) nasıl ki doğu çözüm değildir, Akp de öyledir. Bunlar farklı ve zıt görünmelerine karşın onları birleştiren genel şey nefstir; onları bir de özel birşey birleştirmekte: Ekonomicilik yani nicelcilik yani maddecilik yani nesnecilik. Komünizım ya da kaba materyalizım der ki 'İnsanın beyini çıkarılırsa insan düşünemez, demek ki düşünce beyinin ürünüdür, doğaüstü bir ilahın hediyesi değil'. İki savında da haklıdır çünkü iki savı da doğrudur ancak nicelikçi yani maddeci(materyalist) olduğu için anlamadığı ya da bilmediği ya da unuttuğu birşey vardır: Beyini olan herkes insan değildir ya da doğru düşünüyor demek değildir. Düşünmek için kuşkusuz ki beyin gerekir, beyin için de beden, beden için de hava, su ve toprak yani dünya. İyi de doğru insan olmak için doğru düşünmek gerekir ve bunu da yalnızca Felsefe-Bilim-Din hadisileri birlikteliği üçlüsü sağlar. Yani komünizım nicel beyini bilmekte ancak nitel beyini bilmemektedir; bu nedenle de dönüpdolaşıp(dönüp dolaşıp) hormonlara, ekonomiye, üretim araçılarına, üretim sınıfılarına yani niceliğe dayanır; sonuç da örnek ki Sovyetler birliği'nin yıkılması ya da Akp'nin başa gelmesi gibi şeyler olur. Ülkemizde her hükümet değişiminde de, her bakan değişiminde de ülke değişecek, kurtulacak sanılır ancak bir kuşun üzerindeki örnek ki Uğur böceği hep aynı kuşun üzerindedir, ve o kuş da hiç de doğru, iyi, güzel bir kuş değildir. Yani siyaset kuşu zaten kötü, yanlış, çirkin bir kuş çünkü cehalet ve nefs demektir herşeyden önce. Ülkemizde Eğitim bakanı yine değişti; pısikolog(psikolog) biri geldi. 'Hah, şimdi tam adamı' durumu oluştu. Ancak kazın ayağı öyle değil; felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri için. Herşeyden önce pısikologluk için pısikoloji edebiyat fakültesi, dil-tarih-coğrafya fakültesi gibi yerlerde okutulmaktadır. Yani daha en baştan soru: Pısikolojinin yani pısikolog olmanın edebiyat fakültesinde, Dil-Tarih-Coğrafya fakültesinde ne işi var? Yani daha en baştan durum bilimsel değil. Yani düşünün pısikyatır(psikiyatr) tıp fakültesinde olunuyor ancak pısikolog edebiyat fakültesinde olunuyor; ne alaka yani. Zaten pısikolog ve akademisyen yani pısikoloji akademisyeni yeni bakan hakkındaki olumsuz görüşümü daha ilk konuşması sonrasında yazıp internette yayınlamıştım, ve beni yine haksız çıkarmadı. Yani öyle ki hem ülkemizde pısikolojinin ve pısikologluğun yanlış yollarda olduğunu gösterdi hem Akp iktidarının asla doğru kişileri seçmeyeceğini, getirmeyeceğini hem de asla çözüm olamayacağını bir kez daha gösterdi. Yani açık ki adam bilimsel olsa zaten bakan yapılmazdı gerçeği var çünkü bilimsel olmak Akp'ye karşı olmayı gerektirir. Yani bakın adam pısikolog yani bilimci ancak 'İnşallah'lı konuşuyor. Eğitimin bilimdışı haline son ve somut bir örnek de Sanayı ve teknoloji bakanı Mustafa Varank'tan geldi. Adam imamhatip lisesi mezunu, Odtü mezunu, Abd'de bilgisayar teknolojisi üzerine eğitimli bir. Ve dün İstanbul'da Türkiye'nin en kapsamlı Bilim merkezi'ni açmış şu sözü ile 'Ya Allah bismillah'. Yani 'İnşallah başaracağız' diyen bir bilimci ve Milli eğitim bakanı; 'Ya Allah bismillah' diyen bir sanayi ve teknoloji bakanı; ötekiler de zaten aynı. Ve bilimden söz ediliyor. Oysa bilim önce bilimdışı şeylere karşı olmaktır, bilimdışı şeylere inanmamaktır, bilimdışı şeyleri dışlamaktır. Yani bakın; Avrupa'da da uydu telefonu kullanılıyor, Afrika'daki bir kabilede de; Avrupa'da da Mercedes var, Afrika'da bir kabile reisinin altında da; Avrupa'da da üniversite var, Afrika'da da. Yani teknoloji gibi bilim de artık bir gelişmişlik, ilerlemişlik, medenilik, üstünlük, nitelik göstergesi değil. Yani görülmekte ki artık yalnızca eğitim de çözüm değil. Ve görülmekte ki Abd'de okumak bile çözüm değil, Abd'de okumak bile bilimsellik vermiyor. Yani yanlış zaten daha en başta yani bilimdışı kimseleri öğrenci diye, akademisyen diye üniversiteye almakta. Yani bilimsel değilsen ya da bilimsel olmayacaksan üniversitede ne işin var. Yani eğitim bu durumu anlamalı artık. Ben felsefe, bilim ve Din hadisileri'ni bilmeyen yani hem cehaleti yani bilimdışılığı hem nefsi aşmamış insanı üniversite mezunu saymam. Yani madalyonun iki yüzü var: Ön yüzünde üniversite yazıyor, arka yüzünde bilimdışı şeyler. Yani herşey midye gibi olmuş artık yani için istediğin şeyle, istediğin gibi doldur. Yani dışı midye de içi başka şeyler. Yani çizmeciye 'Çizmeden yukarı çıkma' var ya, bir de belli ki bir de bilime 'Bilimdışılığa karşı gelme' var artık. Oysa bir bilinse dini tanımlayan Din hadisileri; insanlar o zaman anlayacaklar dinden ne kadar uzak, uzakta olduklarını. Yani düşünün ki 'İnşallah'la, 'Maşallah'la eğitim yönetiliyor, ülke yönetiliyor, bilim ve teknoloji merkez açılıyor. Bir de anlamadığım şu var: İlah Adam(Adem) ile Eva'yı(Havva'yı) bile kovmuşken bu kendinden razılık nereden, nasıl, niye? Belli ki kutsal kitaplar da anlanıp okunmuyor, ezbere okunuyor. Yani ilahları bunlardan razı değilken bunlar bir de ilahları adına kendilerinden neden razı anlamak zor. Oysa dini tanımlayan Din hadisileri 'Din bilimdir/ilimdir, bilim olmayan yerde din de olmaz' diyor, Atatürk de 'Hayatta en doğru olan bilimdir' diyor, ve bilimin olması gereken yer yalnızca beden değil ruhtur da. Yani hem akademisyen, bilimci olup hem bilimdışılıklara inanmak niye; hem üniversite mezunu olup hem bilimdışılıklara inanmak niye. Yani var bu işlerde bir terslik, mantıksızlık, tutarsızlık, ezberecilik. Yani bu kafayla daha çookk sınav sistemileri, eğitim sistemileri değişir bu ülkede; oysa tek doğru sistem yalnızca Felsefe-Bilim-Din hadisileri sistemi'dir, bunu anlamak, uygulamak için de bilge olmak gerekir, siyasetçi değil çünkü dine göre siyaset de cehalet ve nefstir yani dinin en nefret ettiği iki şey yani bu durumda siyasete ülke teslim etmek kediye ciğer teslim etmek gibi bir hal durumudur ki insanlık bunu anlamalı, kavramalı ve siyaseti yasaklamalı ve Felsefe-Bilim-Din hadisileri düzeni'ne geçmeli artık. Yani bir pısikolog ya da pısikiyatır hastasına reçete diye ne yazacak; dua mı? Bu gidişler doğru, iyi gidişler değil çünkü felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne yani dünyayı, insanlığı doğru ayakta tutacak tek doğru üç şeye aykırı. Yani biri dua etmeyen materyalist, ötekisi dua eden materyalist yani madde açısından yok bir farkları. O da ekonomi diyor, bu da ekonomi diyor. Ekonomi yani ya helaya ya çöpe gidecek şeyler; oysa felsefe, bilim ve Din hadisileri hep ruhta kalır. Yani nefs yani dünyanın hem en büyük cehaleti hem de her kötülüğün nedeni olan nefs içinde olunduktan sonra aya gitmekle yerde sürünmek arasında fark yoktur. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.11.18/11.08 (Yazı fotoğrafıyla birlikte aynı adla internette var)
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • GÖKKUŞAĞI23:06
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir