Şiir Defteri

Devletin fabrikalarını satan Akp naylon poşet derdine düşmüş (Deneme)

Yazan: Birturkbilgesi
12.01.2019 / 08:11
694 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Akp açık ki yalnızca demokrasi yani laiklikle değil bilimsellikle de ilgisiz bir siyasi parti. Oysa dini tanımlayan Din hadisileri de, Atatürk de 'Önce bilimsellik/ilimsellik' der. Siyaset lafazanlıktır ya da cehaletin ve nefsin en üstün lafazanlığı; ancak görülen ki Akp lafazanlığın da en iyi lafazanlığı; çünkü öyle lafazan ki 'Siyaha beyaz' demeyi de, söylediğinin ertesi günü tersini söylemeyi de umursamıyor yani yeter ki konuşsun, hep yağ gibi üste çıksın. Akp şimdi de naylon ya da pılastik(plastik) poşete takmış durumda. Doğayı korumak'mış, çevre imiş falan; demokrasiyi, laikliği, bilimselliği, Türkçeyi korumayan bir dünya doğayı nasıl koruyacak, ya da neden korumak istesin? Oysa kağıt doğaya naylondan ya da pılastikten daha zararlı çünkü kağıt da zararlı kimyasallar içeriyor ve toprağa naylondan, pılastikten daha önce ve daha kolay karışıyor. Ve hemen bir fon oluşturulmuş. Fonlar fondip yapılmaya uygun şeyler. Akp 'Naylona/Pılastiğe savaş' ilan etmiş. Nasıl bir hayal dünyasıdır acaba bu Akp dünyası? Sen devletin yani milletin yani ülkenin fabrikalarını özel sektöre yani kapitalistlere yani sömürgenlere sat; sonra da naylon/pılastik poşete tak. Yani bir de şu: Akp bebeklere, çocuklara zorunlu sağlık aşısılarını(aşılarını) zorunlu olmaktan çıkardı, ailelerinin keyiflerine bıraktı; yani bebeklerin, çocukların, toplumun bedensel sağlığını düşünmeyen bir dünya nasıl olur da doğanın sağlığını, doğayı korumayı isteyebilir ve bununla bir de övünebilir? Yani bir dünya genelde mantıklı olmalı ki özelde de mantıklı olabilsin ya da özelde mantık arayışı da alkışlanabilsin. Yani 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz, Türkçeyi bırakalım, Dil devrimi milletin hayat damarını kopardı' deyip adeta Türkçeye yani milli yani ulusal dile, ve felsefeye de, bilime de savaş açmışlık haline düşen Akp acaba naylona/pılastiğe neden savaş açıyor? Yoksa 25'in 15'i için mi yani ekonomi susmaya başladığı için mi? Yani git önce ekmeği kağıt poşete koy ki onlarca insan emekleri mıncıklayıp mıncıklayıp seçmesinler, başkalarının sağlıkları ile oynamasınlar değil mi? Ekonomi yani mal yani para ancak cehalet ve nefs için övünçtür; ve cehalet te, nefs te bilimin yolunda değil, bilime karşıdır. Yani on yaşındaki bir çocuğa da en işlek bir caddede bir dükkan açıverseniz köşeyidöner(köşeyi döner) ancak ne yaparsa yapsın, belki de hiç alim olamaz ki önemli olan şey zengin olmak değil alim olmaktır ki bu durum ekonomi için de geçerlidir yani ekonomiye bakın: Zengin mi yetiştiriyor, alim mi? Yani ülkede son 1 yılda 1000 tane milyoner olmuş ancak kaç düşünür(filozof), alim, alime, bilge yetişmiş? Yani devletin fabrikasılarını(fabrikalarını) satmakla devleti korumamış olan Akp neden doğayı korumak ile övünmekte? Oysa devlet demek özel sektörden üstün, özel sektörden başarılı demektir. Ve ülkede sömürgen olmak yanında bir de öyle bir tembel(tenbel) özel sektör var ki devletten para almadan da ayakta duramıyor; bakın enflasyon %25, Dolar(dolar) 5 Tl olmuş, özel sektöre hala teşvikler, falan filanlar. Yani doğayı korumadan önce devleti; devleti korumadan önce de demokrasiyi; demokrasiyi korumadan önce de laikliği korumak gerekir çünkü laiklik korunursa doğa da korunur, devlet te. Yani işin tuhafı: Şehir(İl) merkezilerinde(merkezlerinde) doğa da yok, naylon/pılastik poşetleri sokağa atan da çünkü insanlar naylon/plastik poşetleri çöp torbası olarak kullanıp çöpe atıyor; bence şehir merkezilerinde sokak köpeği sayısı sokaklardaki naylon/pılastik poşet sayısından çok daha fazladır, ve o sokak köpekleri yalnızca dişleri ile değil kılları, tüyleri ile de insan, toplum sağlığına büyük bir tehlike oluşturmaktalar. Yani denizi korumazken denizden alınmış bir bardak suyu korumak niye? Akp alimlik mi, bilgelik mi, hayır, yalnızca siyaset. Oysa bilim de, din de siyasete karşıdır çünkü siyaset gerçekler ve doğrular değil cehalet, nefs ve yandaşlıktır. Yani örnek ki şeker fabrikasılarını kapitalistlere satmışsın, şekerlerin naylon/pılastik torbasılarından(torbalarından) şikayet ediyorsun yani devletin fabrikasılarını kapitalistlere satmayı olağan görüyorsun ancak şekerin naylon/pılastik bir poşeti olmasını olağan karşılamıyorsun? Üç dilek hakkım olsaydı, üçü de siyasetin yasaklanması olurdu çünkü siyaset yasaklanırsa insanlığın ileriye doğru önündeki en büyük engel kalkmış olur. Genelevler serbest bırakan, siyaset; çıplak pılajlara(plajlara) izin veren, siyaset; kapitalistlerin vatanı ve milleti sömürmesine izin veren, siyaset; zinanın ve eşcinselliğin serbest olmasına izin veren, siyaset; insanları, toplumları siyasi parti siyasi parti bölüp birbirlerine düşman eden, yine siyaset. Tek çözüm devletlerin yani demokrasinin ve ekonominin felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri üzerine kurulması. Şimdi onlara siyasetçi, patron, patroniçe deniyor; eskiden hükümdar, derebeyi, ağa denirdi. Takım elbise giyip kıravat(kravat) taktılar da isim değiştirdiler. Bence naylon/plastik poşetten önce siyaset ve özel sektör yasaklanmalı. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 12.1.19/08.01
Düzenleme: 12.01.2019 / 08:13
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir