Şiir Defteri

DİN VE KOMŞU (ÖYKÜ)

Yazan: Birturkbilgesi
12.06.2022 / 01:58
294 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Namazında niyazında, oruçunda(orucunda) haccında, duasında sadakasında, iyiliğinde yardımında; bir tırnağı bile haramda kötülükte yanlışta olmayan bir adam varmış. Herkesçe çok iyi insan, çok dindar insan olarak bilinirmiş. Bu adam birgün kahvehanede sokak komşusu, o da namazında niyazında, alını(alnı) her gün beş vakit secdede bir yaşlı adam ile karşılaşmış. Yaşlı adam bir yandan çay içip bir yandan da söyleşirlerken demiş ki: - 'Sen ve herkes kendini iyi, dindar bir insan olarak biliyorsunuz ancak ben senin Cennet'e gidebileceğini hiç düşünmüyorum'. Adam şaşkınlıkla, korkuyla, utançla, alçakgönüllükle ve iyi niyetle hemen demiş: - 'Nedenki(Neden ki)? Ne kusurumuz varki(var ki)?' Yaşlı adam yanıt vermiş: - Komşun tüm gün, her gün, sabahtan akşama kadar sana beddua ederken sen nasıl Cennet'e girebilirsin?' Adam yine şaşkınlıkla, korkuyla, utançla, alçakgönüllükle ve iyi niyetle hemen demiş: - 'Bana mı beddua, ne komşusu, hangi komşu, neden beddua, niye beddua!' Yaşlı adam sakince, ağır ağır yanıt vermiş: - 'Senin oturduğun yani yeni taşındığın apartmanın alt katında benim bir arkadaşım oturuyor ve sabahtan akşama kadar tüm gün ve her gün sana beddua ediyormuş. Bilirsin komşu rızası da olmadan bu işler olmaz'. Adam yine şaşkınlık, korku, utanç, alçakgönüllülük ve iyi niyet içinde sormuş: - 'Ne kötülüğümü görmüşki(görmüş ki)?' Yaşlı adam yine yanıt vermiş: - 'Dört küçük çocuğun varmış ve sabahtan akşama kadar, sabah yediden akşam onbire(on bire) kadar adamın tepesinde tüm gün hoplayıp zıplıyorlar, gürültü yapıyorlar ve arkadaşımı gürültüleri ile rahatsız ediyorlarmış ve sen de gürültüyü önlemek için hiç önlem almıyormuşsun arkadaşımın bir kez gelip seni uyarmasına karşın ve arkadaşım da tüm gün okuyup yazan, huzur ve sakinlik isteyen biri... Kulaklarına kulaklık takıp müzik dinlemeye başlamış ancak çocuklarının gürültüsü kulaklığı bile bastırıyormuş, öylesine bir gürültü, tepinme, hoplama zıplama yani; haftalardır tüm gün kulaklıkla durmaktan adamın kulaklarına acı ve ağrı girmiş... Biliyorsun 'Gürültü eden bizden değildir' diye kesin ve ağır anlamlı bir hadis de var yani başkalarını gürültü ile rahatsız etmek insanı dinden bile çıkarıyor yani gürültü öylesine kul hakkına yani insana işkenceye giriyor; kitap okuyan vardır, hasta vardır, bebek vardır, yaşlı vardır, uyuyan vardır değil mi? Gürültü de zulümdür ve 'Zulüm eden bizden değildir' hadisi de vardır', kuşkusuz ki din yalnızca ibadet olsaydı çok kolay olurdu, bu yüzden kul hakkı ibadetten bile önemlidir çünkü ibadet Allah'a korkudan olur, kul hakkı ise insana sevgiden saygıdan yani özden yani Cennet ikisinin bileşkesidir; Cennet Allah'a davranış ile insana davranışın bileşkesidir'. Adam şaşkınlık, korku, utanç, alçakgönüllük ve iyi niyetle konuşmuş: - 'İyi de ne yapabilirim ki tümü de laftan anlamayan küçük küçük çocuklar?' Yaşlı adam demiş ki: - 'Hiçbirşey yapamıyorsan yapabileceğin birşey var; başka eve taşın, sizi böyle kabul edebilecek bir eve, kimsenin sizden rahatsız olmayacağı bir eve'. Üç gün sonra adamı evinden taşınırken görmüşler. Ona iyice dikkatlice bakanlar gözlerindeki utanç gözyaşılarını(gözyaşlarını) görürmüş; kitap okuyan, öğrenmek için çırpınan bir insanı rahatsız ettiği, bir insana gürültüyle zulüm ettiği ve o büyük hadise aykırı davrandığı için. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 4.8.15/11.35
Düzenleme: 12.06.2022 / 02:08
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir