Şiir Defteri

DEVLET BAHÇELİ ŞEHİD YA DA GAZİ OLACAĞINI NEREDEN UMUYOR? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
05.03.2020 / 02:21
565 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Topluma ve insanlığa yalnızca bilgeliği değil felsefeyi de öğretmeye çalışıyorum; bu nedenle de felsefeyi ve bilgeliği yalnızca sözlerle değil her alandan konularla da uygulamalı olarak anlatmaya, öğretmeye, tanıtmaya çalışıyorum. İnsanlık şunu da öğrenmeli ki felsefe de, bilgelik de medenilik ve mutsuzluk demektir yani ne siyaseti meslek ya da haz edinmiş bilge olur ne de 32 dişi ortada gezen, ağızı dudaklarında ve ağızı dudaklarında olmayı öğreten bilge. Felsefeyi olaylarla, konularla, kişilerle hem soyut hem somut olarak öğretmeye çalışıyorum. Bu yazımın konusu da Mhp başkanı Devlet Bahçeli'nin bir sözü. Açık ki Akp kazanmadı çünkü hem zaten yine iktidarda hem de bilimsellikten ve ahlakçılıktan uzakta; Türkiye de kazanmıyor çünkü yine bilimsel ve ahlakçı olmaktan uzakta. Yani 21. yüzyılda da Türkiye'de kazanan yok. Yani, Türkiye'de, bilimdışılıktan, ahlakdışılıktan ve aldanmaktan başka kazanan yok; siyaset ve özel sektör yerine bilim ve ahlak ile yönetilmediği sürece de olmayacak. Siyaset mantıksızlık, tutarsızlık ve ezberekonuşmaktır(ezbere konuşmaktır); bu nedenle de toplumlarına da, insanlığa da hayrı yoktur. Gerçek ki siyaset bir cehalet, nefs ve sömürü dünyası olan kapitalistliğin sermayesiz halidir. Bu nedenle de siyaset de kapitalizımın(kapitalizm)/özel sektör gibi felsefeye, bilime, dine, insanlığa aykırıdır. Türkiye'de bu durum Akp dönemi ile bir de 'Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamak' haline de büründü. Biri diyor 'Omuzları üstlerinde başları kalmaz', biri diyor 'Gözünü oyar, elini keseriz'. Mustafa Kemal'in, Atatürk'ün ağızından bu tür sözler hiç çıkmış mıydı? Bunlar Mustafa Kemal Atatürk, bilim, din ağızı değil padişah ağızı. Ve bu koşullarda; okullarda çocuklara eğitim veriliyor; ülkemizde anaokulları, ilkokullar var, ortaokullar var, liseler var, üniversiteler var. Siyaset kendini bilim ve medenilik ile eğitememişken eğitim öğrencileri nasıl eğitecek? Mhp başkanı Devlet Bahçeli 'Şehitler tepesini boş tutan Türkiye'yi boşa düşürür. Görev düşsün, silahımı alır, koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim. Allah nasip eder şehit olur, gazi olurum.' demiş. Bu sözde tek bir tümce(cümle) olsun mantıklı değil ki Bahçeli bir de akademisyen. Bahçeli'nin tümcelerini inceleyelim: 1- 'Şehitler tepesini boş tutan Türkiye'yi boşa düşürür.' sözü: Oysa Türkiye'yi boşa düşürecek şey savaşsızlık, şehidsizlik değil; 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' demiş olan Muhammed'in de, Atatürk'ün de demiş olduğu gibi 'Bilimsizlik ve ahlaksızlık'tır; ve 'Zinanın, genelevli fuhuşun, eşcinsel evliliğin, eşcinselliğin, bikini/mayo diye sütyen-külot çıplaklığın, moda diye ahlakdışı her giyimin serbestliğinin serbest olduğu bu ülke' zaten ahlaksızlığa düşmüş olur. Bilimden de boş düşülmüş durumda çünkü eğitim bilimsellikten uzaklaştırılmış durumda; Meb bilimsellik ile değil tarikatlar, cemaatler ve bunların vakıfları, dernekleri ile birlik içine girmiş durumda. Türkiye savaşlarla değil felsefe, bilim, ahlak ve teknoloji ile var olur, gelişir, ilerler, yükselir. Belli ki Bahçeli 'Kılıç çekmeden, mızrak vurmadan, ok atmadan Allah yolunda bir saat durmak göz ucu kadar isyansız altmış senelik ibadetten üstündür' hadisini billmiyor olmalı. 2- 'Görev düşsün, silahımı alır, koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim.' sözü: Mantıksız bir durum çünkü hem 'Vatan tehlikede' diyor hem de 'Görev düşsün' diyor, vatan tehlikede ise neden görev düşmesini, görev verilmesini bekliyorsun ki silahın da varmış, git Öso'nun yanına, elinden alan mı var; gazeteci Hasan Tahsin'e, Gördesli Makbule hanıma, Yörük Ali efe'ci Emir Ayşe hanıma, Kastamonu'lu Halim'e çavuş hanıma ve Mustafa Kemal'e görev mi verilmişdi? Ancak tuhaf ki görev bilip Cumhur ittifakı'nda yer alıyor. Öteyandan; asker askerliğe kendi silahı ile gitmez, ordu ona silah verir. 3- 'Allah nasip eder şehit olur, gazi olurum.' sözü: Zinanın, genelevli fuhuşun, eşcinsel evliliğin, eşcinselliğin, bikini/mayo diye sütyen-külot çıplaklığın, moda diye ahlakdışı her giyimin serbestliğinin serbest olduğu bu ülkede, üstelik de bu dine aykırılıklara karşı çıkmadan, tepki göstermeden; gazi ya da şehid olmaya nasıl düşünebiliyor? Üstelik de ülkeyi yolsuzlukta Avrupa birincisi yapacak kadar hukuksuzluklarla, adaletsizliklerle, usülsüzlüklerle, yolsuzluklarla anılan bir siyasi parti ile birlik içinde iken; İslam'a göre gazi ya da şehit olmayı nasıl düşünebiliyor? Ve taht nefsi için, dünyayı elegeçirmek(ele geçirmek) nefsi için, 'Devlet bekası' diye öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını, öz evladlarını bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı hanedanlığı'nı baştaçı eden, ve baştaçı eden bir siyasi parti ile kanka olan Devlet Bahçeli dine aykırı bu durumlar karşısında, İslam'a göre nasıl şehid ya da gazi olabileceğini düşünmekte? 4- 'Koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim' demek de tuhaflıktır yani cepheye koşa koşa gitmek, sonra da mevziye girmek; cephe mevziye girmek için değildir, savaşmak içindir. Açık ki vatan dışından değil; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi bilimden ve ahlaktan uzaklaştırılmakla kendi içinden tehlikede. Bak hepatit hastalarına hastalık teşhislerinde hemen ilaç vermeyen, hastalıklarının ilerlemesini bekleyen hükümet eşcinsellere evlilik hakkını hemen veriverdi. Sokaklar neredeyse sütyen-külot dolaşanlarla, sevişenlerle dolacak artık. Sen kalkmış neyden söz ediyorsun. Görev bekleme Devlet Bahçeli; silahın da varmış, paran da var, araban da var; koş hemen Öso'ya. Ya da ezberekonuşmayı da, toplumsal ya da siyasi gaz pedalı işlevli özenti içinde konuşmayı da bırakmalı artık. Anlaşılıyor ki bu ülkeye bilimsellik, medenilik, demokrasi ve özgürlük siyasetçiler susmadan gelmez. Bunlar kendilerini ne sanıyorlar; 21. yüzyılda değil de Osmanlı'da ya da Orta Asya'da ya da eski çağlarda falan mı? Yani bırakılsalar okulları, üniversiteleri kapatıp herkesi kışlaya alacaklar sanki. Yani sanki siyaset demokrasiye, medeniliğe, huzura ve barışa giden yol değil de silaha, savaşa giden yol demek. Peki 'Vatan, vatan' diyen Devlet Bahçeli ülkenin, devletin, milletin, kamunun fabrikaları, madenleri, şirketleri, kaynakları özelleştirme adı altında yerli kapitalistlere ve yabancı kapitalistlere satılırken nerede? Hani vatanın bir karış toprağı, bir tek taşı bile değerli, önemli, namus idi? Devlet Bahçeli kendisinden razı da acaba İslamiyet kendisinden razı mı? Ve savım ki Müslümanın Müslüman ile savaşında şehidlik de, gazilik de olmaz. Bunları söyleyenler bir de Türk sanat müziği dinliyorlar. Türk sanat müziğinden de nefret ettirecekler insanları. Hadis 'Alimin uykusu bile cahilin ibadetinden hayrlıdır' diyor. Evet; alimin uykusu siyasetin varlığından da üstündür. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.3.20/02.21
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir