Şiir Defteri

CUMHURİYET BAYRAMI'NDA CUMHURİYETE YENİÇERİLİ SALDIRILAR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
03.12.2018 / 10:10
831 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Felsefeden, bilimden ve dini tanımlayan Din hadisileri'nden uzak olduğu için gerçekleri ve doğruları tam anlamayan bir ülke var Türkiye'de. Atatürkçüler için de böyle, Atatürk düşmanıları için de; dini inançılar için de, dinsizler için de durum böyle. Yıllardır yazıyorum; 'Yeniçeri'er, Mehter takımı'ları, Mehter marşı'ları; Yeniçeri'li, Mehter takımı'lı, Mehter marşı'lı heryer, her tören, her gösteri, her eğlence demokrasiye, laikliğe, Atatürk'e sinsi bir saldırıdır, yasaklanmalıdır' diye. Bu bakımdan; Mehter'li, Yençeri'li, Osmanlı'lı Manisa Mesir macunu törenileri bu işleve, bu sonuça hizmet etmektedir. Görülen ki Atatürk, demokrasi, laiklik, bilimsellik düşmanlığı Atatürk'çülerden, demokrasicilerden, laiklikçilerden daha zeki, daha kurnaz, daha etkin ve daha çalışkan. Gerçeğe, doğruya, sorunlara inmek, ve düşmanı anlamak için ayrıntılara tam inmek gerekir. Ancak görülüyor ki Atatürk'çüler, demokrasiciler, laiklikçiler ayrıntılara inmekten çok nefse inmenin çabası içindeler. Yani bugüne kadar kaç kişi ya da kaç Atatürk'çü, demokrasici, laiklikçi, bilimsellikçi örgüt ya da kurum ya da kuruluş Yeniçeri'li, Mehter'li, Osmanlı'lı kutlamalara, törenlere, gösterilere karşı çıktı, tepki gösterdi? Osmanlı özellikli cumhuriyet düşmanlığı öylesine zeki, kurnaz, cüretli ki 2018 Cumhuriyet bayramı'ni bile, 'kutlamak' adına, 'kutlamak' diye Yeniçeri'ler, Mehter takımı, Mehter marşı ile kutladı; sözde cumhuriyet yürüyüşünü uzun bir Yeniçeri takımı yürüyüşü, Yeniçeri gövdegösterisi(gövde gösterisi) ile yaptı. Peki Atatürk'çüler, demokrasiciler, laikler ne yapıyordu? Onlar 'Devlet ya da siyasi iktidar Cumhuriyet bayramı'nı Ankara'da mi kutlasın, İstanbul'da mı?' derdinde idi. Yani iş oraya gelinceye kadar köprünün altında öyle çok sular geçiyor ki onlar köprüden geçiş yönünü tartışırken köprünün yıkılmakta olduğunun farkına bile varmayan insanlar gibiler sanki. Atatürkçülerin, demokrasicilerin, laiklerin, bilimsellerin yapması gereken şeylerden biri de Türkiye devleti ile Osmanlı devleti'nin farklı devletler olduğunu ve Osmanlı devleti'nin Türkiye devleti için bir 'yabancı devlet' olduğudur. Yani Türkiye devleti'ne göre; Osmanlı devleti olsun ister bir başka devlet olsun, bir başka devlet için çalışmak artık vatana ihanet suçudur. Zaten padişah Vahdettin de Mustafa Kemal'i bu nedenle vatan haini ve günümüz diliyle terörist ilan etmedi mi? Yani Vahdettin'e yani Osmanlı'ya göre Mustafa Kemal vatan haini ve terörist ise Türkiye'ye göre de Osmanlıcılar vatan haini ve teröristtir. Ancak bakıyoruz, tuhaf ki Osmanlıcılar ceza görmek yerine başımızda dolaşıyorlar, rahat rahat, üstelik de devletin törenilerinde Osmanlı'cı gösteriler yapıyorlar. İşte bu noktayı anlamamak Türkiye devleti'nin yıkılma ya da kırılma noktasıdır, Osmanlı devleti'nin ayaklanma noktasıdır mantığa göre. Yani bakın; örnek ki Fenerbahçe çalışmasına Galatasaray bayrağı ya da forması ile; Galatasaray çalışmasına Fenerbahçe bayrağı ya da forması ile gidilebiliyor mu? Öyle ise Türkiye'de Osmanlı'nın işi ne? Yani demek ki Atatürk'çülük, demokrasi, laiklik, bilimsellik; düşmanılarına karşı önce mantıkta yitirmiş. Yani Türkiye'nin anayasasının da, Tbmm'nin de bu yönde düzenlenmesi gerekir; yani Tbmm'de, devlet kurumularında, devlet kuruluşularında Atatürk düşmanı, demokrasi düşmanı, laiklik düşmanı, Türkiye düşmanı insanların olması ne demek? Yani demek ki Türkiye için en önemli tehlikeli, düşman paralel yapı Osmanlı'cılardır yani Osmanlı'cılıka(Osmanlı'cılığa) karşı mücadele edilmiyorsa Türkiye düşmanının eline teslim edilmiş demektir, Türkiye için mücadele edilmiyor demektir. Demokrasi her düşüncenin var olması değil; medeni yani bilimsel düşüncelerin var olmasıdır; sorarım: Taht için bebek, çocuk kardeşilerini; öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmüş; karılarından başka bir de çocuk yaşta cariye adı altında kapatması olan Osmanlı hanedanlığı'nın ve Osmanlı hanedanlığı'nı savunmanın, övmenin nesi medenilik? Haydi gidin bakalım İran'da, Suudi Arabistan'da, Katar'da, Kuveyt'de komünist partisi ya da dinsizler partisi kurun bakalım kurabiliyorsanız; peki öyle ise Türkiye'de Atatürk düşmanı, cumhuriyet düşmanı, demokrasi düşmanı, laiklik düşmanı siyasi partilerin, örgütlerin, kurumların, kuruluşların, şirketlerin, medyanın, törenlerin işi ne? Yani anlaşılıyor ki demokrasi ya cahil ya uyuşmuş ya bunamış ya satılmış ya ihanete uğramış. Demek ki Türkiye'nin kurtuluşu Mustafa Kemal'in de yaptığı gibi önce mantıkta, beyinde, ruhta başlar. Bu nedenle anayasa mahkemesi ya da anayasa Tbmm karar versin ya da vermesin; Atatürk düşmanı, demokrasi düşmanı, laiklik düşmanı tüm siyasi partileri, kurumları, kuruluşları, örgütleri, medya organılarını hemen kapatmak görevi ile yükümlüdür yoksa başına 'Tc' yazmasının anlamı kalmaz. Yani Türkiye'de Osmanlı'cılık yapmak hem bir başka devlet adına vatana yani Türkiye'ye ihanettir hem de bir başka devlet adına ajanlıktır. Yeniçeri ocağı bizzat Osmanlı'nın kendisi tarafından kapatılmıştır. Yani hem Yeniçeri, Mehter ile Osmanlı'cılık da zaten olmaz. Yani bu nasıl bir kafayapısıdır(kafa yapısıdır); ne kendi ile ne de Türkiye ile uyumlu? Yani Atatürk'çüler, demokrasiciler, laikler Yeniçeri'ler ile, Mehter ile yanyana, kolkola yürüdükçe; yürüyen Atatürk düşmanılığı, demokrasi düşmanılığı, laiklik düşmanılığı, bilimsellik düşmanılığı olur. Evet; 2018 Cumhuriyet bayramı'nda Yeniçeri'ler ile, göstere göstere, gösteri yapıldı. Sonra da Tc ya da 'Türkiye' öyle mi? Türkiye, demokrasi, laiklik, akıl, mantık kendinegelmeli(kendine gelmeli) artık. Biryanda Yeniçeri'ler, Mehter; biryanda Atatürk; yani ateş ile barut yanyana; bu nasıl ülkedir? Bu kafa ile ne dünya lideri olunur ne de ileri gidilir. Bu kafa ile ancak Batıya ve 3. dünya savaşına maşa, piyon olunur. Ey Atatürkçüler, ey demokrasiciler, ey laikler; düşman adım adım ilerliyor, siz hala birbirinize düşmektesiniz. Bunu önlemek için önce çıplaklığa, modaya, bikiniye, mayoya, açıksaçık giyime, daracık giyime, cinsel sunumlu giyime, sigaraya, içkiye, zinaya, fuhuşa karşı çıkmalısınız çünkü ana zaafınız bu yani nefs yani hem en büyük cehalet olan hem de her kötülüğün hem nedeni hem amaçı(amacı) olan şey. Yani bunlara karşı olmadıkça; cephaneliğe elinde meşale ile giren kişiye benzersiniz. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 3.12.18/10.02 (Yazı fotoğrafı ile birlikte aynı isimle internette var)
Düzenleme: 03.12.2018 / 10:18
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir