Şiir Defteri

ÇOCUKLARA CİNSEL SUÇLARDA TUHAF KAFALAR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
04.03.2018 / 07:27
1125 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Seçim sandığıları(sandıkları) var diye demokrasi var demek nasıl yanlışsa ülkemizdeki üniversite diplomalıları da gerçek üniversite mezunu görmek o kadar yanlıştır bence çünkü felsefe öğretilmeyen bir üniversite üniversite öğretmiyor demektir gerçekte ve felsefe dersilerinde(derslerinde) bile gerçek, doğru felsefe öğretilmemekte, felsefe diye felsefe tarihi yani felsefe mazisi öğretilmektedir. Bu bakımdan medyayı da gerçekçi, doğrucu; gerçeklerin ve doğruların meydanı sanmak da çok yanlıştır; ve ne iktidar olmayı ne de muhalefet olmayı. Çocuklara cinsel istismar denilen, çocuklara cinsel suçlarda siyasi iktidar diyor ki '12 yaşın altındaki çocuklara cinsel suçlara daha çok, daha ağır ceza verilsin'. Vay sen misin bunu diyen; 'Çocuk çocuktur, 18 yaşına kadar herkes çocuktur, ne yani 12 yaşından büyük çocuklara yönelik cinsel suçlar ödüllendirilmiş oluyor' falan filan. Yahu medya, Atatürkçü, solcu, demokrasici, laiklikçi, üniversite mezunu oldunuz da düşünür(filozof), alim, alime, bilge mi oldunuz? Bu kişilerin felsefe, mantık bilmedikleri gibi hukuk da bilmedikleri açık. Lay lay lom ülkesiz olmuşuz, herkes lay lay lom etsin. Ne gerek var felsefeye, mantığa, bilime? 12 yaşında altındaki çocuklara cinsel suçlara 12-18 yaş arası çocuklara cinsel suçlara göre daha çok, daha ağır ceza vermek 12-18 yaş arası çocukları korumamak, küçümsemek, dışlamak, önemsizleştirmek demek değildir. Şöyle düşünün: Türk ceza kanunu'na göre cinayetin cezası kaç yıl? Diyelim ki 10-25 yıl arası. Peki 'Canavarca hislerle cinayet'in cezası ne? Ağırlaştırılmış müebbet hapis. Şöyle düşünelim: Bir kişi bir kişiyi kavgada bıçakla ya da tabancayla öldürmüş, diyelim 15 yıl ceza almış. Bir de İzmir'de yaşanmış şöyle bir olayı düşünelim; bir adam kendisinden boşanmak isteyen karısını önce dövdüğü, sonra bıçakla boğazını kestiğini, sonra da karısı daha canlı iken kafasını taşla ezdiği bir olayı düşünelim. Gerçekte bu olay bile canavarca hislerle insan öldürmek suçuna girmeyebilir çünkü 'Öfkeden gözü dönmüşlük' olabilir yani bir insanı rahat rahat, keyifle, zevkle işkence edip öldürmek gibi birşey değildir ancak yine de bu iki cinayet eşit, aynı mı sayılsın, ikisine de aynı ceza mı verilsin yani 15 yıl? Ve ilk cinayet türüne 15 yıl, ikinci cinayet türüne ağırlaştırılmış müebbet vermek ilk cinayet türünü teşvik etmek midir? Yani öneri demek istiyor ki 12 yaş altına cinsel suç 'Canavarca his' sınıfına girer. Ancak burada da sormak gerekir: 'Acaba 12 yaş neye göre saptanmıştır? Bilimsel ya da mantıksal bir ölçütü var mıdır yoksa amaç dini inançsal ya da siyasi midir ya da 12 yaş doğurganlık özelliğinin başlaması olarak düşünülmüş ve doğurganlık özelliği bile olmayan kız çocuklarına tecavüzü canavarca his olarak mı tanımlamıştır? Ancak bu duruma erkek çocukların halleri girmez kuşkusuz. Yani 'Çocuk çocuktur, 0-18 yaş arası herkes çocuktur' denilirse ve çocuklara cinsel suçun cezası örneğin 10 yıl olursa, bu durumda suç ağırlaştıkça ceza ağırlaşmamış olacaktır ki bir bebeğe cinsel suç da gerçekten daha ağır bir durumdur. Yani bilim de mantık da doğruyu tanımlayabilmek için bir sınıflama yapmak zorundadır herzaman yoksa gerçekçi, bilimsel davranmamış olurlar yani akıl mantık sorar ki 'Sen altı yaşındaki bir çocuğa yapılanla 17 yaşındaki bir çocuğa yapılanı nasıl eşit, aynı tutarsın?'. Ancak bu durumda da bebekleri, çocukları, gençleri öldürmenin cezası ile yaşlıları öldürmenin cezası da aynı olmamalıdır değil mi? Yani 200 kişiyi öldürene 1 kişiyi öldürene göre daha çok ceza verilmesi 1 kişiyi öldürmeyi teşvik etmek mi olur? Açık ki herşey felsefe ile başlar. Zinanın suç sayılmadığı, işyerinde uyuyan çalışanın tazminatsız olarak işten çıkarılmasına izin veren, bir kişinin aynı anda hem cumhurbaşkanı hem de bir siyasi parti genel başkanı olmasına izin veren bir hukukta da dört dörtlük bir felsefe, mantık aramak da mantıksız olur. Yani ne kadar ekmek, o kadar köfte ise ne kadar felsefe, mantık, bilimsellik, o kadar da hukuk. Öte yandan insanların hem 'Yasaklar suçları daha da tahrik eder' deyip, sorunları felsefe-bilim ile çözmek yerine hem de suçlara daha ağır ceza istemeleri, var olan cezalarla bile yetinmemeleri de tuhaf bir çelişkidir değil mi? Yani eğitim şart da bence okumamışlardan önce okumuşları bir daha eğitmek gerek. Düşünme ve karar işini sorunlardan sorunlara, ancak sorunlar ortaya çıktıkça düşünmeye başlayan kişilere değil; düşünmeyi iş, meslek, hayat, amaç, süreklilik, insanlık onuru, insan olmak onuru, kişilik edinmiş kişilere yani düşünürlere, alimlere, alimelere, bilgelere yani felsefeye, bilime bırakmak gerekir; yalnızca seçimden seçime düşünen, kitap okuma alışkanlığı bile olmayan bir topluma ise asla. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 2.3.18/09.46
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • dalim23:54
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir