Şiir Defteri

CEHALETİN HADIMLA EĞLENCESİ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.04.2018 / 15:57
880 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
İlkellik suçlulara zarar verilmesini ister ve suçlulara zarar verildikçe mutlu olur ve suçlulara ne kadar çok zarar verilirse o kadar çok mutlu olur; medeniyet yani bilimsel medeniyet ise hem suçların nedenlerini öğrenir hem de suçluları eğitir ya da tedavi eder. Bu yüzden ilkel toplumlarda suçlar hiç bitmez yani suçların bitmediği toplumlar zaten ilkel toplumlardır yani bilimdışı toplumlardır; bilimsel toplumlarda ise suçlar artmak yerine sıfıra doğru gider; bunu anlayamayan ilkel toplumlar çözüm diye suçlulara verdikleri cezaları daha da ağırlaştırmak isterler ve suçlara ve suçlulara bilimsellik olmadığı için, bunun sonucunda da suçlar daha da çoğalır. Günümüzde bile hukuklar gerçekte bilimsellik yani medenilik üzerine değil vahşetin, barbarlığın yani insanlıkdışılığın yani ilkelliğin hafifletilmişliği yani suçlulara verilmek istenilen zararın hafifletilmişliği üzerine kuruludur yani amaç yine zarar vermektir ki zarar vermek üzerine kurulu bir düzen zarar vericilerin çoğalmasından başka işe yaramaz. Hep diyorum: Hukuklar artık hapishane(cezaevi) üzerine kurulu olmayı bırakmalı ve akıl ve ruh hastahanesi üzerine kurulmalı. Bu yapılmadığı sürece suçlar çoğalır çünkü suçu yaratan bataklık bilimle kurutulmadığı sürece sorun bitmez. Tecavüz suçlarına hadım cezası vermek bir linç kültürü uzantısıdır ve Hammurabi kanunları uzantısı mantığıdır. Tecavüz ya da cinsel saldırı suçlarına hadım cezası vermek hırsızın elini kesme hukukunun bir uzantısıdır yani örneğin hırsızlığın nedenlerini, kökenlerini araştırmak ve çözmek yerine 'Kısa günün karı' mantığı içinde hırsızın elini kesivermekten farksızdır; saç dökülmesine nedenlerini araştırıp çare bulmak yerine saçları kazıtmak gibi birşeydir. Hep diyorum: Kötülüklerin insansal nedeni benim Mia geni, bilimin Maoa geni dediği gendir. Bu gen etkisizleştirilmedikçe suçlar da, kötülükler de, ahlakdışılıklar da, kanser hastalıkları da, akıl ve ruh hastalıkları da bitmez. Bu nedenle; bu tür kişiler hadım cezası ile tecavüz suçu işlemeseler bile başka suçlar işlerler, başkalarına ya da kendilerini başka kötülükler yaparlar örneğin uyuşturucu kullanmaya, hırsızlığa, kundakçılığa falan başlayabilirler. Tecavüz ya da kötülük ruhsal(pısikolojik, psikolojik) bir sorundur, dolayısıyla yeri hapishane ya da linç kültürü hukuku değil akıl ve ruh hastahanesidir yani bilimdir yani bozulan araba onarım için örneğin marangozhaneye sokulmaz, araba onarımhanesine sokulur. Yani daha en baştan yöntem yanlışsa doğru sonuç asla beklenemez. Öte yandan; bu konu daha da karmaşıktır örneğin evlilikte tecavüz suçu diye birşey çıkarılmış yani bu durumda kendi eşi ile sevişmek isteyenlere bile hadım cezası uygulanmak zorunda, hukukta adalet gereği. Yani bakın bir temel mantıksızlık da zaten şurada: Tecavüz ya da cinsel saldırı suçuna hukukta bir hapis cezası var ki 20 yıla kadar falan çıkabiliyor. Yani hem zaten 20 yıl hapis cezası verilmiş insanı neden hadım ediyorsun hem de bir akıl ve ruh sorunu olan bu tür kişileri neden akıl ve ruh hastahanesine kapatmıyorsun? Yani bu durumda; tecavüz ya da cinsel saldırı suçu işleyenler hadım edilip serbest mi bırakılacaklar ki hadım ediliyorlar; hapis yatacaklarsa neden hadım ediliyorlar? Yine öte yandan; insanları tecavüz ya da cinsel taciz suçu ile suçlamak ve hapise attırmak çok kolaydır, bu iş bir yalan ifadeye ve iki yalancı şahide(tanığa) bakar yani masum insanların da başları yanar yani düşünün ki bıçakla kendi kendini yaralayıp adli tıb raporu alıp eşine 'Beni bıçakladı' diye boşanma amaçlı ceza davaları açanlar var dünyada. Yani bilim üzerine değil de ceza üzerine dayalı bir hukuk hem yanlıştır hem de yanlış sonuçlara yol açar. Hukuk ne yazık ki siyasettir, bilim değil. Zaten hukukun temel sorunu da bilim değil siyaset olmasıdır yani bilimdışı insanların üretmesidir. bilimdışılığın olduğu yerde ise sorunlar bitmez, çoğalır. Yani sorunların çözümü için akıl mantık yani bilim gerekir önce. Bu suçların ve öteki nedenlerini bilimsel olarak araştırdınız mı? Araştırmadınız. Hemen yapıştırın cezayı gitsin, değil mi? Rüşveti önlemek için rüşvet alanların ve verenlerin ellerini mi kesiyorsunuz; porno bakanların gözlerini mi çıkarıyorsunuz; iftira atanların dillerini mi kesiyorsunuz, yumruk atanın elini mi kesiyorsunuz, tokat atanın elini mi kesiyorsunuz, hakaret küfür edenin dilini mi kesiyorsunuz da cinsel suçlarda suçluyu cinsel organ görüp cinsel organı cezalandıracaksınız, hadım yapacaksınız? Öte yandan bayanlar cinsel suç işlerlerse? Nerelerini hadım edeceksiniz? Anlaşılıyor ki hadım cezası hem bir linç kültürünü mutlu etmek hem erkekleri cezalandırmak yani erkek düşmanlığı amaçlı yani hiçbir açıdan bilimsel ve adil değil. Çocuklar çocuklara cinsel suç işlerse ne yapacaksınız? Bu durumda çocukları da hadım etmeniz gerekir ki hukukta eşitlik olsun. Yani bu tür cezalar hiçbir açıdan hukuka da, bilime de, akıla da uygun değildir. Bir de yoksulluğun, işsizliğin, parasızlığın, cehaletin dolu olduğu bir ortamda ortalık internetten televizyona, modadan denizlere, sanattan sokaklara kadar çıplak, yarıçıplak bayan dolmuş yani tahrik unsuru dolmuş; tahrik unsurlarını önlemiyorsunuz da tahrik olanları mı cezalandırmaya kalkıyorsunuz? Öte yandan bu tür suçlar işleyenler suçu işleyip intihar etmeye başlayabilirler ya da bu suçların üstüne bir de cinayeti ya da katliamı ekleyebilirler yani intiharlar ve cinayetler, katliamlar da artabilir ki 'Kadın cinayetleri' denilen cinayetlerde katile idam cezası verilmesi bile çözüm olmaz çünkü katil kadını öldürdükten sonra silahıyla intihar da edebilir diye yazmışdım, uyarmışdım ve öyle de oluyor çünkü aşk, sevgi, duygu gibi şeyler ölüm bile tanımaz yani o konuda da sorunun kökenine inilmedi ve kadın cinayeti denilen cinayetler sürüyor. Yani bilim yerine linç kültürü ile, ilkellik kültürü ile, vahşet kültürü ile sorunlar çözülmez, daha da çoğalır ki bu durumun asıl nedeni de siyasettir, siyasetçilerdir; demokrasinin felsefe, bilim değil siyaset ve siyasetçi yapılmasıdır; ülkelerin felsefe ile, bilim ile değil cehalet içindeki kitlelerce seçilmiş cehalet içindeki siyasetçilerce yönetilmesidir. Hadis bile diyor ki 'Din ilimdir, ilim yoksa din de olmaz'. Atatürk de diyor ki 'Hayatta en gerçek yol gösterici ilimdir'; peki hani nerede hukukta suçların nedenlerinin araştırılması? Gerçek ki hukukun bilimle tek ilgisi adli tıb iledir. Hep diyorum: Hukukun tedavi merkezi hapishane değil akıl ve ruh hastahanesi olmalıdır yoksa hukuk cezaların miktarları ile oyun oynamaktan ve suçların artmasından başka işe yaramaz. Ortada 10-20-30-40 ya da 70 sabıkalı kişiler dolaşıyor; onların ortalıkta ne işleri var? Kuşkusuz ki onların yeri tam iyileşinceye ve tam eğitilinceye kadar akıl ve ruh hastahaneleridir; oralarda iyice bir tedavi ve eğitim görsünler bakın toplumda adi suçlar nasıl zınk diye duruyor ancak belli ki bazıları çözüm değil kan, vahşet, linç görmek istiyor. Öte yandan cinsel suç örneğin parmakla işlenirse ne olacak? Parmağını mı hadım edeceksiniz? Sözle işlenirse ne olacak? Dilini mi hadım edeceksiniz? Mia genine karşı savaşmıyorsanız suçlara karşı da savaşmıyorsunuz demektir. Yani şunu araştırın: Suç işlemeyenler neden işlemiyor, suç işleyenler neden işliyor? Yani dediğim gibi herşeyden önce felsefe, bilim, bilimsellik. Akılın mantığın olmadığı yerde ilim de, din de, hukuk da, demokrasi de, çözüm de olmaz. Suçları önlemek mi istiyorsunuz? Öyleyse ülkeleri siyaset değil bilim yönetsin. Siyasetle yatan cehaletle kalkar. Acaba kaç siyasetçinin, kaç hukukçunun, halkın yüzde kaçının Mia ya da Maoa geni'nden haberi var? Bir de şunu düşünün: Luksemburg'da 20-30 yıl neden tek bir suç bile işlenmemiş? Öğrenmek, araştırmak yerine hemen yapıştırın cezayı değil mi? Bilimin B'si ile bile alakasız Osmanlı öyle yapar çünkü. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 28.7.16/05.40
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir