Şiir Defteri

BİR NEVRUZ GECESİ (ÖYKÜ)

Yazan: Birturkbilgesi
05.09.2019 / 09:00
936 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Birkaç yıl önce bir Nevruz gecesi, ikisi erkek üç kişi, birinci Kordon'da şarkı söyleyerek kolkola yürüyordu. İki adamdan uzun boylu ve siyah paltolu olanın canı sıkkındı, ve şarkı söylenmesine pek katılmıyordu. Kadının kolu onun kolunu sıkarken de gözleri ve yüreği yorgun İzmir körfezi'nin çok ötelerindeydi. Uzun boylu ve siyah paltolu adam gözlerinin ıslanmaması için çabalıyor, içinden küfürler ediyor, başka yerlere bakıyordu. Kadın bu uzun boylu adamın üzerinde, ilk karşılaştıkları gün, kır çiçeği, yağmur damlası, gökkuşağı, çiğ damlası, beyaz ay ışığı biçiminde izlenim bırakmıştı. Ona ulaşmayı düşünemezdi, düşünmemişti de oysa o kadın şimdi kendiliğinden onun koluna girmiş ve sol omuzuna çoktan yaslanmıştı bile ancak adam yine de çok huzursuz ve üzüntülüydü çünkü o anladı ki kadın çekilen heryere gidebilecek, giden bir kadındı. Kadın soğuktan üşüyor olmasına karşın uzun boylu ve siyah paltolu adam uzun ve siyah paltosunu ona vermedi, şarkı söylemelerine de bir daha hiç katılmadı çünkü ağladığı belli olurdu. Adam içinden 'Bu kadın heryere gider' demişti. Kestane saçlı kadın aylar sonra, kahkahalarla gülerek, çocukça, şöyle diyecekti kendiliğinden: 'İyi kızlar Cennet'e gider, kötü kızlar ise heryere gider. Ben kötü kızım, heryere giderim, ha ha ha!'. Demek ki adamın düşündüğü doğruydu. Kadın o Nevruz gecesinden aylar sonra böyle deyince, adam da kadının bu sözlerinden aylar sonra şöyle diyecekti: 'Sen insanı bir biraya satarsın.', ve adam ardından ekleyecekti: 'Doğal ki kendini de' ancak diyemedi, demedi çünkü doğru çıkmasından, doğru olmasından korktu, adam bunu istemiyordu ancak kadın aylar sonra şöyle dedi: 'Çocuğum için orospuluk bile yaparım!' oysa kestane gözlü kadın aylar önce şöyle demişti: 'Çocuğumla ben, açlıktan ağızımızdan kan gelse, yine de kimseye belli etmeyiz, kimseden yardım istemeyiz, ağızımızdaki kanı soranlara 'Demin kızılcık şerbeti içtik, ondan' deriz' demişti. 'Ey şehir, sevgilerimin katili şehir! Beni yendiğini sanma! Sana karşın bu kadını yine seveceğim, sonsuza kadar seveceğim! Ve göreceksin, bürgün sen kendin yenileceksin! Sana karşın sevmeyi başaracağım! Seni yeneceğim birgün duygusuz şehir!' diye bağırdı, o uzun boylu, siyah paltolu adam, o Nevruz gecesinden dört yıl sonra, rutubetli küçük odasında, ağlamaktan kaskatı kesilirken. Ancak dört yıl sonraki bu Nevruz gecesinde o uzun boylu adamın yanında, kestane saçlı, kestane gözlü o kadın yoktu, ay gülüşlü o kadın yoktu. Sevgi yukarı doğru çıkan bir merdivendir. Ancak insanlar aşağı inmek için kullanırlar çünkü üretmek ve gerçek zor, tüketmek ve yalan kolaydır. Sevgi yukarı çıkarken vicdan ve merhamet; aşağı inerken vicdansızlık ve merhametsizliktir. Belki insanlar gerçekte, sevgi diye vicdansızlığı ve merhametsizliği, vicdansız ve merhametsiz olmayı sevmekteler. Adam kıronik bronşitli, ay gülüşlü kadının, duvardaki resmine yaşlı gözlerle bakarken, biliyordu ki kestane saçlı, kestane gözlü, kestane gülüşlü bu kadının kırmızı ışıklı odasında bir başka erkeğin kollarında Nevruz'dan bile haberi yoktu şimdi. 'Sen kırmızı ışıklı odanda, kırmızı ışık oylumunda, ılık, gül kokulu soluğunun nemleri; küçücük pencerenin masum camlarında, senden fışkırıp kaçarcasına, ve benim içerisini görüp üzülmemem için sanki ağlar gibi, yalvarır gibi, titreşerek yoğunlaşırken, camların da yasımı tutarken, ve mutlu kırmızı ampülün kırmızılığı utancından ve utancımdan iç kanamalarıma dönüşürken, ve gözlerini gecenin utanışına aldırmaksızın bedeninin atımlarına tutsak ederken, bedenini akreplere sevdirirken, ben burada ruhunu seviyorum. Dürüstlük ve onur yitiminden sevişmeler doğal ki ölmez, bundan yalnızca sevgiler ölür' diye düşündü adam. 'Bir salyangoz ıslaklığında yosun tutmuştu her geceki gibi o gece de şehir. Şehir vıcık vıcık salyalı, mide bulandırıcı, uykuda, kocaman, dev bir salyangoz gibiydi; şehir yosun tutmuş dev bir salyangoz gibiydi uykuda. Şehir dev, ve renk renk ışıklı bir salyangoz gibiydi' bu adam için o gece, ve artık her gece. Ve bir Nevruz mumu yaktı adam, bu dev salyangozu elinin tersiyle iteleyip. Kestane saçlı, kestane gözlü kadının duvardaki resimi yanına gelip oturdu adamın. Kadın ay ışığı gibi gülüyordu. Gökyüzünde büyük, iri, dev, kızıl bir güneş vardı; oda eridi, şehir eridi. Salyangoz eridikçe güzel yüzlü, neşeli, salyasız, güneş gibi insanlar ortaya çıkıyordu. Dev salyangoz yok oldu. Dev güneş tüm yeryüzünü sardı. Yeryüzü ile gökyüzü birleşti. Uzun boylu, siyah paltolu adam ile kestane saçlı, kestane gözlü, ay gülüşlü, kestane gülüşlü, kıronik bronşitli kadın küçük, nemli odada, sapsarı başaklı tarlaları, bir çocuk oyunu oynar gibi çalışan dev fabrikaları göstererek birbirlerine gösterip, mutlulukla birbirlerine birşeyler anlatıyorlardı... Adam Nevruz mumu yakmak için mum aradı... Kestane gözlü saçlı, kestane gözlü, ay gülüşlü kadının duvardaki resminin içinin boş olduğunu görmedi uzun boylu, siyah paltolu adam. O gece Nevruz gecesi idi ve biryerlerde küçücük, kırmızı bir ampül, küçük pencereli, küçük bir odayı acımasızca aydınlatıyordu. Cam ılık, gül kokulu bir soluğun minik buharları ile doluydu. Adam mumu yaktı. Yanan parmağı odayı aydınlatmaya başladı. Adam 'Seni seviyorum' diyebildi yalnızca; içinden ateşler fışkıran ağzı ile. Kestane saçlı, kestane gözlü, ay ışığı gülüşlü, kestane gülüşlü kadının resimi çerçevenin içinden yere düştü. Uzun boylu, siyah paltolu adam yere düştü, salyangoz daha da devleşti. Uzun boylu, siyah paltolu kömür ile kestane saçlı, kestane gözlü, kestane gülüşlü kadın yerde sevişmeye başladı. Saat sabahın dördü idi ancak dışarıda sıcacık, ışıl ışıl bir öğle zamanı vardı. Adamın Nevruz ateşi'ne benzeyen ateşinin üzerinden yıldızlar atlıyordu. Tuhaf ki aşk bazıan; aşık olunmaya değer bulunmayan kişiye aşık olmak, ve onun için ya da onun yüzünden ölebilmek ya da ölmektir de. (1995). (Bir Nevruz gecesi adlı öykümün kısaltılmışıdır). Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.9.19/09.00
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir