Şiir Defteri

AŞURE Mİ ŞAŞURE Mİ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
21.09.2018 / 00:12
858 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Birileri var ki din din diye kitap okumak, ilim öğrenmek, inziva, nefssizlik yerine yemeye içmeye, nefse, zevke, keyife yani dinin karşı olduğu şeylere, din ile ilgisiz şeylere sarılıyor; ve sömürü, cehalet ve nefs düzenlerinden çıkar, yarar sağlayanlar da bunu körüklüyor, destekliyor, yelpazeliyor. Oysa İslamiyet'in dahi dinderi(peygamberi) bundan 1400 yıl önce 'Din ilimdir, ilimin olmadığı yerde din de olmaz' deyip dinin ne olduğunu çok doğru, çok iyi, çok güzel tanımlamıştır. Yani ilim varsa din vardır, ilim yoksa din yoktur. İlim olmayınca ne olacak? Din diye ibadete ve yemeye içmeye yönelinecek. Ve öyle de oluyor. İnternete baktığınızda aşureyi 'Nefis yemek tarifleri' içinde görürsünüz. Yani birileri dini 'Din ilimdir, ilim yoksa din de yoktur' hadisinin tersine olarak nefs yapmaya çalışıyor, ilim değil de. Aşure diye birşey var, bir tatlı, nefsin dikalalarından(dik alalarından), içinde bir kuş sütü yok. Ve buna din diyenler var. Oysa hadis diyor ki 'Din ilimdir' yani ne aşure ne yemek içmek yani mide, nefs işleri değil. Aşureyi Noah'a(Nuh'a) bağlayanlar var, Kerbela'ya bağlayanlar var. Aşure sözcüğünü Türkçede on demek olan 'Aşara' sözcüğüne bağlayanlar da var, Noah'a bağlayıp. Vikipedi'ye bakdım; aşurenin Hıristiyan(Hristiyan), Ermeni ve Rum Yahudi kültürülerinin(kültürlerinin) de bir parçası olduğu yazıyor. Rumlar 'Koliva' dedikleri ve buğday, kuru üzüm ve baldan birşey yapar ve kilise kapılarında dağıtırlarmış yani yalnızca 3 şeyden yaparlarmış. Ermeniler 6 ocakta 'Anuş-abur' yaparlarmış. Yani bakın biz şu an ekim ayındayız ve aşure ayı bu ay ancak tuhaf ki Ermeniler 6 ocakta bunu yapıyor yani arada 9 ay gibi büyük bir fark var. Yani belli ki bunlar farklı şeyler ya da Noah'ın gemisi ile ilgili sorunlar var, bilgilerde. Benim, çocukluğumda, aşure konusunda duyduğum iki şey vardı: 1- Noah'ın gemisinde, yiyecek içecek birşey kalmadığında, kalan herşeyi bir kazanda toplayıp pişirmek, 2- Kerbela'da Muhammedilerin yanlarındaki herşeyi bir kazanda karıştırıp pişirmeleri. Yani belli ki zaman geçtikçe savlar da değişiyor. Yani bir zamanlar çocuklara 'Allah baba seni taş eder' derlerdi, şimdi ise bunu demiyorlar 'Allah baba değil' diye ki ilaha baba demek Jesus(İsa) söylemidir yani Hıristiyanlık yani Bible(İncil). Aşure sözcüğüne gelince; daha önce de yazdım ki bu sözcük bence Arabça aşara yani 'on' anlamında değil; aş Türkçedeki aş yani yemek, 'ra' da Eski Mısırcadaki 'Güneş' anlamındadır yani bu durumda 'Güneş aşı' anlamına gelir bence yani bu durumda, konuyu Noah'ın gemisine yani Noah tufanı savına götürürsek, olsa olsa tufan sonunda güneşin ilk kez görüldüğü gün yapılan aş yani yemek, yiyecek anlamına gelir. Yani birileri de belli ki dini yalnızca nefse değil Arabçaya da bağlama tutkusu ve azimi(azmi) içinde) oysa hadis de der ki 'Din ilimdir, ilimin olmadığı yerde din de olmaz'. İnternette bir de aşure ile ilgili hadislere ve ayetlere bakayım dedim. Bakdım(Baktım) ve gördüğüm şu: Hiçbir aşure tarifi, yemek içmek konusu(teması) yok ve aşure ayından değil 'Aşure günü'nden söz ediliyor hep ve yalnızca yani yalnızca 1 gün ve bir de yalnızca 'Oruç tutmaktan söz ediliyor' aşure günü; aşure tatlısından, yemekten içmekten yani nefsten değil. Belli ki birileri İslamiyet'in içine nefsle sızmaya ve İslamiyet'i amaçladığı yanlış bir yönlere doğru götürmeye çalışıyor. Yani aşure hadislere ve ayetlere göre yalnızca 1 gün yani bizde yapıldığı gibi 1 ay değil ve aşure pişirme, aşure dağıtma, aşure yeme yani nefs günü değil, tam tersine olarak oruç günü. Yani internette 'Aşure tatlısı' ile tek bir hadis, ayet bulamadım; hep 'oruç' diyor, hep 'oruç' diyor. Öte yandan; hadis kitaplarından öğrendiğime göre İslamiyet'in en sevdiği yemek kabak yemeği ve en sevdiği tatlı pekmez hoşafı yani aşure değil; oysa İslamiyet'in dinderi zamanında aşure olsaydı en sevdiği tatlı aşure olurdu bence, hem Noah'tan dolayı hem de aşure çok güzel olduğu için yani demek ki İslamiyet'in dinderi zamanında aşure tatlısı diye bişey yokmuş bence. Yani birileri lokma ile, helva ile, aşure ile İslamiyet'i ve Müslümanları 'Din ilimdir, ilimin olmadığı yerde din de olmaz' hadisine uygun olarak ilime değil, zıt olarak nefse götürmeye çalışıyor gibi bir durum var ortada. Bir de şu var: Kardeşim; koskoca Noah'ın gemisinde, koskoca Noah tufanı'nda bula bula, göre göre yalnızca aşureyi mi buldun, gördün? Peki dinderinin 'Din ilimdir, ilimin olmadığı yerde din de olmaz' hadisini neden görmüyorsun, dinderinin Din hadisileri dediğim ve dini tanımlayan, anlatan, açıklayan hadislerini neden görmüyorsun, bilmiyorsun? Aşurenin 40 türlüsünü bilen, nefsin bin türlüsünü bilen sen, hadislerden haberin var mı senin? Hem de 1 gün de değil, 1 ay. Öte yandan; aşure ayı denilen ay aynı zamanda Kerbela katliamının da ayı. Yani koskoca ayda Kerbela katliamını görüp yas tutmuyorsun, hüzünlenmiyorsun, özeleştiri yapmıyorsun, eleştiri yapmıyorsun da Noah'ın gemisi'ndeki aşureyi mi görüyorsun da yas tutmak yerine aşure eğlencesi yapıyorsun? Bu nasıl vicdandır, bu nasıl din anlayışıdır? Yani örneğin annen ya da baban ölse, o gün onların cenazesine gitmek yerine, 'Komşuda düğün var' diye komşunun düğününe mi gidersin? Ya da elin kesilmiş, yaralanmış, şar şar kan akıyor, hastahaneye gitmek yerine, komşunun düğünü var diye komşunun düğününe mi gidersin? Noah gemisi'nde; gemiye binmeyenler için hiç ağlamadı mı; gemisindekilerin kurtulmaları için hiç gözyaşları içinde işlahına yalvarmadı mı? Peki hani nerede sizin gözlerinizde yaş? Din düğün bayram değil ilimdir. Aşure mi yoksa bu şaşure mi? Dinlilik mi yoksa şaşkınlık mı? Yani aşure konusuna ister Noah'dan bakılsın ister Kerbela'dan; şaşkınlık. Herkesi Aşure ayı'nda aşure yememeye ve dinin ilim değil nefs yapılmasına tepkiye davet ediyorum. Din lokma, helva, aşure işi, nefs işi değil ilim ve nefssizlik işidir. Kuşkusuz ki bunu bir yanda Sevgililer günü kutlayıp, bir yanda aşure yapanlar anlayamazlar. Muharrem ayı aşure ayı, tatlı ayı, nefs ayı değil oruç ayıdır, nefssizlik ayıdır; birilerinin dediği gibi bolluk, bereket, aşure ayı değil matem ayıdır. Neye matem? Kerbela'ya matem. Haram ayıdır yani haramlara karşı 2. bir Ramazan ayı'dır ki en büyük haram nefstir çünkü nefs her kötülüğün başıdır, temelidir, özüdür, kökenidir, nedenidir. Gerçek ki Din hadisileri'ni bilmeyen dinliler büyük bir şaşkınlık içinde. Bu yüzden de aşure aşure değil şaşure oluyor. Noah'ın gemisi'nde aşure değil ilim ve hüzün arayın; dinde nefs değil ilim ve nefssizlik arayın. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 14.10.16/01.28
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir