Şiir Defteri

AŞK MANTIKSIZLIĞA İLTİFATTIR SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
14.11.2018 / 11:22
885 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Aşk ta(da) dini inança(inanca) benzer; ikisi de en başta cehalet üzerine kuruludur. Bu cehalet zamanla korkuyu ve nefsi de içermeye başlar örnek ki kıtlığa karşı insan ya da hayvan kurban etmek bir korkunun ya da nefsin değil cehaletin ürünüdür. Gerçek ki dini inanç bir ilah yaratmak iken aşk insanı ilahlaştırmak içerir ki bu nedenle aşık olan kişiler aşık oldukları kişilere 'İlah, tanrıça' gibi yakıştırmalar yapılır. Yüz aşkı yani insanların yalnızca yüzlerinin açıkta, çıplak olduğu haldeki aşk ile insanların, bikini, mayo, moda diye tepeden tırnağa çıplak oldukları halde yani vücut aşkında aşk başkadır. Yüz aşkında dikkat ruha yönelik iken beden aşkında dikkat cinselliğe, cinsel organa yöneliktir. Yani zaten genelde aşk, özelde ise beden aşkı daha bu noktadan yitirmektedir yani bu hal aşktaki göreli/izafi mantıksızlığı, yanlışı göstermektedir. Öteyandan(Öte yandan) aşk içi bağırsak, bok, kanlı organlar, tiksinç şeyler dolu iki insanın birbirlerini sevmesidir ki bu da zaten akıla, mantığa aykırı bir haldir ki aşktaki mutalk mantıksızlığı, yanlışı gösterir. Bu nedenle aşk gerçekte sanı, varsayım, hayal, aldanma, aldatma, yalandır; yani gerçeği, doğruyu değil varsayımı idare(yönetme), hoşgörü, sevme sanatıdır. İçiler(içleri) bağırsak, bok, tiksinç şeyler dolu insanların içileri bağırsak, bok, iğrenç dolu insanlara aşkları açık ki ya cehaletten ya nefsten ya bedensel gereksinimden ya da iltifattan kaynaklanmaktadır ancak üst aşamada aşk açık ki iğrenç birşeye iltifattır. Bu nedenle ki yüz ile başlayan ruhani aşk çıplaklıkla cinsel tatmin yönelimine ve dolayısı ile aşkı; özelde kadını, genelde insanı ve insanlığı aşağılamaya yani akılı ve ahlakı mutlak dışlamaya eşitlenecektir ki bunu önlemek ancak felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri üzerine kurulu insan, toplum ve insanlık olmakla önlenebilir; yani aşk ya zamanla akıldışı ve ahlakdışı olarak zamanla çoğalacak ya da felsefe, bilim ve Din hadisileri ile dışlanıp yerini dürüstlüğe, gerçekçiliğe, arkadaşlığa, dostluğa, dayanışmaya, insanca olmak birliğine bırakacaktır ancak açık ki siyaset-özel sektör-moda-sıpor dörtlüsünün insanlığı aşka diye götüreceği yer felsefe, bilim ve Din hadisileri değil genelde bir insanın bir insanı becermesi, özelde ise porno yani akıldışılık ve ahlakdışılık yani utanmazlık olacaktır yani zaman içinde ya aşk yükselip özelde kadın, genelde insanlık aşağılanacaktır ya da aşk düşüp felsefe, bilim ve Din hadisileri ile oluşan insanca insanlık yükselecektir yani insanlık ya akılı ve ahlakı yok eden siyaseti, özel sektörü, modayı ve sıporu seçecektir ya da akılı ve ahlakı geliştiren, zirveye götüren felsefeyi, bilimi ve Din hadisileri'ni yani ya bedeni ya beyini öyle ki beyin ve beden iki kefeli bir terazinin kefesileri(kefeleri) gibidir, biri alçalmadan öteki yükselmez; siyaset, özel sektör, moda ve sıpor bedeni yükseltir. Yani düşünün ki bay kişi ortalıkta bikini, mayo adlı sütyen-külot dolaşan bir bayana aşık olmuştur; bu hal yalnızca içi bağırsak, bok, tiksinç şeyler dolu birine aşık olmak değil, bir de akıldışılığa ve ahlakdışılığa aşık olmaktır çünkü ortalıkta sütyen-külot dolaşmak ya akıldışılıktır ya ahlakdışılık. Yani görülmektedir ki zamanla herşey gibi aşkın da içine edilmiştir; felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden yani gerçek yüksek zekanın, gerçek yüksek akılın, gerçek yüksek mantığın, gerçek yüksek evrimin temellerinden uzak, yoksun olunduğu için. Yani örnek ki köpeğine 'Yavrum, aşkım, çocuğum, evladım, hayatım' diyen birinden ya da ortalıkta sütyen-külot dolaşan birinden ya da sigara-içki bağımlısı birinden ya da bencil-sorumsuz birinden ya da nicel birinden ya da cehalet içinde olan birinden ya da nefs kölesi birinden ne kadar gerçek, doğru, iyi, üstün aşk beklenebilir? Batı mitolojisinde Pygmalion diye ve kadınlardan nefret eden bir bay heykelci varmış; bu adam yaptığı bir kadın heykeline aşık olmuş ve onunla konuşmaya, öpüşmeye, sevişmeye başlamış. Akıldışı, ahlakdışı birine aşık olmak da böyle birşeydir. Yani aşk iltifat katılmış mantıksızlıktır gerçekte. Yani önemli olan şey aşk değil insanilik yani felsefe, bilim ve Din hadisileri. Yani aşk değil felsefe, bilimi, Din hadisileri önemli, değerli; yani aşk değil insanilik önemli, değerli yoksa hayvanlar bile aşık olabilirler ancak insani olamazlar. Yani aşık olan kişiye aşık olunan kişi de, aşık olan kişiye de aşık olduğu kişiye önce şunu sormalı: Akıla ve ahlaka dahil misin? İnsan zaten içi bağırsak, bok, iğrenç şeyler, buna bir de akıldışılık ve ahlakdışılık dahil olmasın ki bunu önleyecek tek şey de Felsefe-Bilim-Din hadisileri dünyasıdır. Önemli olan aşk, sevgi değil; felsefe, bilim ve Din hadisileri'dir; yani 'Aşkla var olma, Felsefe-Bilim-Din hadisileri ile var ol; aşkla mutlu olma, Felsefe-Bilim-Din hadisileri ile mutlu ol; aşkla yapma, Felsefe-Bilim-Din hadisileri ile yap; aşkla yaşama, Felsefe-Bilim-Din hadisileri ile yaşa'. Mantıksızlığa iltifat gerekli midir; böyle iğrenç bir dünyada kuşkusuz ki insani iltifatlar gereklidir. Aşk mantıksızlığa iltifattır; yaşamak hayata iltifattır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 14.11.18/11.16
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir