Bu gün seni uçan kuşlardan sordum
Gökteki aydan güneşten (sordum)
Aramıza giren dağlardan
Beni sensizliğe (mahkum eden)(hüzne gömen) geceden sordum
Çalan her şarkıdan okunan her şiirden seni sordum
Sana gelen yollardan yolda ki her kaldırımdan her taştan
Hep aynı yerde beni bekleyen, gölgemi çizen
Sokak lambalarından (seni) sordum
Ellerim de titreyen kalemden
Gözlerimde senin aşkınla yanan alevden sordum
Bu gece seni yalnızlıklar içinde kaybolurken
Karanlıklardan sordum
Sordum …
Yeni uçmaya başlamış bir kuşun sevinciyle
(uçmayı bilmeyenlerden )
Kaybetmeyi yaşamış olanlardan sordum
Bir bebeğin ürkekliğiyle
Aslanın cesaretinden sordum
Bir annenin evladına hasretinden sordum
Ölümü tatmış bir insanın yaşama sevincinden
Ucu hep karanlığa gider sokakların ürpertisinden
Sessiz bir çığlığın içinden seni sordum
Bu gün seni akan gözyaşlarımdan
Senin için atan yüreğimden
Dokusam incitirim diye korkan ellerimden
Nazar değmesin diye bakmaya çekindiğim gözlerimden
Bu gün seni içimde ki sevginden sordum
Yani gülüm, ömrüm, ölümüm,
Bu gün seni içimi yakan hasretinle ölümün sessizliğinde
Sensizlikler içinden sordum
Kendimi buldum