DÜŞEN GÜNLER
Soğuk düşen günler
Tellere ekilmiş kar taneleri oldular
Kuşların çıplak ayakları onları debeledi
Güneşin soğuk yüzü hiç kendini göstermedi
Rüzgarın iniltisi boğazın iki yakasından
Önce ağaçları salladı
Sonra da devirdi
Bir defa yine böyle fırtına çıkmıştı
Babam ellerimden tutup
Gözlerimi sıkıca kapatmıştı
Korkma emi oğlum korkma...
Ben korkmuyordum ki hem
Babama sarılıyordum muhkem
İnsanın babası dağ gibidir
Sırtını verdiğin de korur
Ve her şeyi unutturur.
Ah be, babacığım ah
Uzak düşen günler
Seni de bize ektiler
Varlığından yokluğuna izlerini
Nur taneleri ettiler...
Gülüşün hala orada
Boğazın iki yakasında
Sanki bir daha güldürecekler.
SÇ.
17.05.2019