Gittiğin günden sonra,
Geceler sabah olmak bilmedi.
Güneş pencereme doğmak bilmedi.
Şu koca dünya kaç kez
Beni yaşadığıma pişman etti.
Perperişan kaldım eftalya.
Ardından,
Yollarım hep,
Yokuş oldu kaydırdı ayağımı.
Düştüm sen bilemezsin.
Açılmaz olacak çukurlara.
Kadere yendirtecek yarınlara.
Ben dayanamam elvedalara.
Oysa sen yaptın bunu eftalya.
Kör bir hançer,
Yokluğunun eliyle,
Sapladı gönlüme.
Dolu bir yaş doldu gözlerime.
Kader güldü seni sevdiğime.
Senin haberin yok ah eftalya.
Sensizlik isyandım oldu arttı.
Hergün ettim ettim.
Kimse duymadı sesimi.
Sen olmayınca ben,
Ne bir huzur bulabildim?
Ne gülüp mutlu olabildim?
İnan ki ben başkasını sevmedim.
Neden umrumda değil eftalya.
Postacılar geldi evime.
Senin mektubunu verdiler elime.
Bende okudum.
Ama öyle şaşırdım ki,
Nasıl olurda 'gelmeyeceğim'dersin.
Ne zaman benden vazgeçtin?
Demek o son trenle gittin.
Sonrada bana 'beni bekleme'dedin.
Beni ayakta yıktın.
Şimdi ben ne diyebilirim?
O mektubunu ben,
Şehrin girdabına karıştırdım.
Beni en çok sen ağlattın eftalya.
Sen sanma ki,
Artık ayrılığın kararını verdim.
Bundan sonra hiç sevmeyeceğim.
Sen ne olursan ol?
Ben yine seni seveceğim.
Gelmesende hep bekleyeceğim.
Olsun yinede dön gel.
Hasretinle başbaşa bırakma beni.
Böyle ıssız bir ada gibi,
Böyle çaresiz bir adam gibi,
Böyle bomboş sokak gibi,
Yalnız bırakma sakın beni.
Bir dertler var ki bende,
Sen bile çekemezsin.
Ben sana,
Kendime alıştığımdan daha çok,
Sana alıştım ben.
Yine seninim.
Bil ki senden vazgeçmeyeceğim.
Vazgeçmeyeceğim eftalya.
EGE MUTLU