İsyanım sana, beni terk edişine
zulmüm kendime, kahrım kendime
diz çöküp ağlarım sancımdan
başım avuçlarımın arasında
Işıkları yanmaz artık bu kentin
caddelerinde insan olmaz
evleri ıssız
sokakları kurumaz göz yaşlarımdan
gönlüm deli divane olmuş hasretinden
hangi sokakta hangi evdesin
çalamam ki kapılarını her evin
ya sen olmazsan kapıyı açan
ya tanımazsan beni karşına çıkınca
hıçkırıklara boğulur sevdam yoksa
hangi caddede hangi mahallede saklısın
yoksa terk edip gittin mi bu kenti de ?
Dur, sus söyleme
çalmam kapılarını evlerin
bu kenti de ter etme
bir yara da bu kentin kalbine açma