bilmem şu gönlü nasıl eğlesem
her yaptığım ağır suç oldu
işlemediklerim büyük kabahat...
kendi kendini yiyip bitiren,
sağ sol seçemez
gönüllüce bir deli gibiyim...
içim garip yine bu gece
sessizliğe meydan okuyan
tanımsız, derin hatalar ile...
hırpalanıp azarlandıkça dolan
dokunsalar ağlayacak
bir garip içli sabi gibiyim...
elim suçlu, dilim günahkar
başım, gözüm, ayağım...
en ince hesaplarla
kusur nerde bilmeden
hassas kalbi ağlatan
nazlı, kırık, eski...
bir kemanın paslı, teli gibiyim...
yer bilmez, yön bilmez
hafiften uçuşan
bazen nem, yağmurla dolu
her saat...
başta dolanıp duran
belki seher, belki de bir akşamın
ağır, sersem yeli gibiyim...
kimse kırılmasın, incinmesin...
sefa bulsun...
renk renk açılsın gonca güller
derken ben
karıştı, çatıştı inayet...
taşıyamazken daha kendimi bile
bir an inleyen baharın
zoraki coşkun seli gibiyim...