Gönül tarlasına umut tohumları ekmiştim
Yalan ve sahtekâr böcekleri yeşertmedi
Serseri rüzgâr getirdi o böcekleri
Oysa ben o tohumları sevgi suyuyla
Sulayarak olgunlaşmalarını bekleyip
Birer, birer mutluluk testeresiyle biçip,
Huzur arabasına iyice doldurarak
Ömrümce her gittiğim yere taşıyacaktım
Tüm bu emeklerim boşa gitti.
Bütün güzel hayallerim gurur ırmağıyla
Sürüklenip kin koyundan üzüntüleriyle
Hüzün denizinin hüznüne hüzün ekledi
Göz yaşlarım gürlemeden yağan yağmur gibi
Yanaklarımdaki hüznün izini silerek
Sessiz, sessiz süzülürken o yaşlı gözlerle
En ardından eli kolu bağlı bakakaldım.