Şiir Defteri

gezi parkında düşüncelerimle yürüyorum

Yazan: fordugil
24.06.2013 / 21:53
1425 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Gezi Parkında Düşüncelerimle Yürüyorum 1 Yürüyorum kırlara, kırlara doğru İçim; dışım kıpır, kıpır. Kırlar; yağlı papatya, çiçeklerle serpişmiş. Kıyamıyorum koparmaya; Çocuk başı okşar gibi dokunuyor, Konuşuyorum onlarla... Vivaldi'nin "Dört Mevsim" varyetesi kulaklarımda. Sizden önce açanları, bizden öncekilerde sevdi, Yoksa nasıl açardınız bunca yıl? Kolay mı? Kurda, kuşa, böceğe, rüzgâra... Hasım gibi Nesiller boyu doğada var olabilmek? Elsiz-ayaksız, dilsiz-kulaksız korumasızca Yaşayabilmek Kiminizi rüzgâr, böcek; Kiminizi biz aşıladık; İnsan eli ile tek, tek. Güneş ilgilendi, bulut yağdı; Tabiat ana analığını verdi Size, bize... Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Yayla Türküleri... 2 İki yamaç arasında Uzunca bir dere yatağına giriyorum, Yeşilin renk tonları ile birlikte. Eriyen karların suyu, Dere yatağına doğru akıyor. Karma ve bulanık; İnsanlık tarihi gibi! Suyun sesi, kuşların sesi ile karışıyor; Bir gün önce, yağan yağmur ve dolu Hallaç pamuğuna çevrilmiş dere yatağını. Aklıma; Hallaççı Mansur geliyor! "Yürüyen koşan nefes alan ben, ölünce kimim?" Ve... Neden korkuyor yakınlarım; Ben kefene sarılınca! Kürek, kürek toprak atıyorlar üstüme; Bende mi öyle yapmıştım? Bak... En yakınlarım bile bırakıp gittiler! Toprakla bir başıma beni... Yunus Emre oluyorum birden! "Bir ben var, bir de benden içeri" İnsan ne kadar değişken oluyor! Yaşam ile ölüm arası konuklukta! Ve en çokta, ölümden sonrası... Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Her Dilden İlahilerle... 3 Yerden kırılmış bir söğüt dalı alıyorum. Tam avucuma göre, Yaklaşık bir adam uzunluğunda; Kendimi güvende hissediyorum. Hz. Musa'nın asası mı? Yoksa! Tabduk Emre'nin attığı değnek Bu değnek mi? Çubuktan düdük yapsam! Midas'ın kulaklarını söyler mi? Bir berber bir berbere ne söyler! Samson'un saçlarından başka Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Boş Ezgiler 4 İrice bir kuş havalanıyor Söğütlerin arasından; İrkiliyorum! Hangimiz ürkek İki kanat çırpıp uzaklaşıyor, Yaban Tavuğu'na benzetiyorum. Keklik olsa, güvercin olsa bilirim! Pek, kuş türlerini bilmiyorum, ama... Öykülerini dinlediklerim var: Hacı Bektaşi güvercin donu giymişti. Rivayeti bilenler, bilmeyenlere anlatır. Diyorum; Kendi kendime. Büyük bir heyecan ile kalktığı yere gidiyorum; Post'u, dost'u var mı? Diye... Bomboş! Derinlerden kulağıma Yeniçeri ocağının nidaları geliyor: "Allah, Allah! İllallah! Baş üryan, sine püryan, kılıç al kan. Bu meydanda nice başlar kesilir. Kahrımız, kılıcımız düşmana ziyan! Kulluğumuz padişaha ayan! Üçler, yediler, kırklar! Gülbang-i Muhammedi, Nûr-i Nebi, Kerem-i Ali... Pirimiz, sultanımız Hacı Bektaş-i Veli..." Sesler kesiliyor; Kulağım halen çınlıyor. Nerede kuşlar, nereye uçtu? Yoksa Hızır ile İlyas'tan biri miydi? Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Anadolu Türküleri... 5 Yoksa!... Yoksa bu kuşlar... Pamuk prenses'in kuşları mı? Beni Pamuk prenses'e mi götürecekler! Ne etraftım da yedi cüceler Ne de altımda bir beyaz atım yok. Cüceler ve Devlerin olmadığı Bir Dünya; Senli benli, iki kişilik Kuğu gölü balesi gibi Üçüncü Şahsın Şiiri Ve Elsa'nın gözleri ile... Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Aşk Türküleri... 6 Suyun sesi yakınlaşıyor İlerledikçe, çoğalıyor,. Uzaklaştıkça, azalıyor. Aşkımız gibi... Göze'si Orta Asya'dan geliyor; Büyük bir kayadan, Yarı insan boyu şelale! Yaklaşıyorum: Bir kurbağa suya atlıyor Bak şu işe; Diyorum. Bu kurbağa Prens olan kurbağa mı? Ben öpsem ne olur... Eğilip Suya bakmak istiyorum, Kurbağada baksa Suda kendini görüp, Öküz olmaya kalksa! Ben ne olurum? Yürüyorum; Kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Hoyrat Türkülerle... 7 İlerde dağın yamacından Koyunların boynuna takılan, Zil, sesleri geliyor; Kilise çanı gibi... Allah'ı ezberledim, Elhamdülillah... Hissediyorum içimde. Farklı, farklı olsa da İnançlarımız. Bak. Yanılmamışım, İleride; Köy bile var, Minaresi gözüküyor. Belki de kiliseden dönmüş! İlahi müzik seslerinin arasından Ezan sesi yükseliyor. Koyunları ve çobanı görüyorum Çoban Hz. İsa olabilir. Yanına gideyim, Vaazını dinlerim; Gerçi, epeyce de uzak, Gitsem; O mu? Olamaz! Olasılık dâhilinde olsa bile... Hikmeti vücut... Hz. İsa'nın köpekleri yoktu; Bak: Bu çobanın köpekleri var. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru Dudaklarımda Havari şarkıları 8- İlmin kaç kapısı vardır Bilinmez. Ama Sonu; Sabırmış! Derler. Sabrında bir ölçüsü var mıdır? İleride: İrice bir Söğüt ağacı görüyorum. Ortasından ikiye ayrılmış, Bir tarafı yere yatmış Suya köprü olmuş Köprübaşını Deli Dumrul mu, kesmiş? Yoksa!... Köroğlu'nun suya tepildiği Ağaç köprü, burası mı? Bir insan yenilgisini bu kadar Güzel mi söyler? Hasmına: "Vay ben ona eş olaydım pah, pah Anadan on beş olaydım hey, hey Keşke onla kardeş olaydım pah, pah Kizir oğlu Mustafa Bey hey, hey" Yiğitlik; Ben merkezli olmadan, Bu olsa gerek; Diye düşünüyorum. Ve Biraz ileride Suyun gelişi çatallaşıyor, Hangi yönü takip etsem; Yoksa geri mi dönsem? İnsan Hayatta kaç yol geri döner; Hesaplı, hesapsız? Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Anonim Türküler... 9- Pulitzer neyi savunmuş, kurşuna dizilmişti; Börklüce Mustafa adı aklımda nereden kalmış? Şu bitkide baldıran otuna benziyor İçmeğinde faydası Olur mu? Kime ne kanıtlayacağım? Arkamdan kitap yazacak Eflatun da yok! Kimler, Kimlere göre "Katli Vacip" oldu? Bilenler anlatamaz, Ama: Yaşayanlar anlatır. Şu dağ Tanrı Dağı, Tur, Sina ve Hıra... Ya Tibet, Olympos! Zerdüşt, Buda, Kimlere öğüt verdi Şurada! Kibele ana... Tanrılar nasıl Melekleşti? Ah Tanrım! Ruhum, Putlarım, Zeus ah! Kim önce, kim sonra? Kitaplar vadisine Allah kitaplar yolladı; Ama İnsanların okuması, uygulaması neden farklı? Ve Kendi kendime: "İnsan kendini seçerken Bütün insanları da seçmeli" Diye düşünüyorum. Savaşları çıkınıma attım. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Aforizmalarla... 10- Atalarımızın, Şaman'dan Öncesi şifre İse; Sırra cömert Ahmet YESEVİ Büyük İskender gibi kılıç ile değil, Diliyle çözmüş düğümü. Türk Ulusu olarak Nerelerden nerelere gelindi! Bundan böyle; Boy'dan boy'a... Elhamdülillah, Bismillah; Ya Allah, Ya Muhammet, Ya Ali... Bununla beraber, yine de farklı Farklı bütünlükte ayrıç inançlarımız. Ayrı dillerde, Aynı gönüllerde. Neylersin, dostum. İnançlarımızın, Sömürü yüzü olmasa Bari... Yada... Nerede yoktur? Nereden geldi aklıma Durup dururken! "Çetin Altan Köyü" de. Ama... Bir hayalim var; "Çiçek çocukları"yla... Düşünüyorum; --O halde; Var mıyım? Hayyam ve Neyzen ile beraber Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Meyhane Türküleri... 11- Madem dünyada Hepimiz. Âdem ve Havva'nın torunları isek İsrail Oğulları Bizi de kabul eder Kardeşliğe. Kardeşlik; Ama ne kardeşlik! Habil ile Kabil Ve Yakup'un çocukları gibi! Neyse biz şimdilik Herkesle Kardeş kalalım. Firavunlar Lahitlerinde kalsın. Akheneton, Yusuf Toprakta Ve ben... Gelmiş, geçmiş inançlarla Birlikte, Şatosuz! Anadolu'mun kalelerinde. Tapınak Şövalyeleri ile Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Kardeş Türküleri... 12 Ferhat dağları, Şirin için Boşa çekiçledi; Mecnun Leyla için çöllerde Boşa gezdi. Tahir üçüncü hanede Neden Zühre'yi andı... Aşkın nasıl bir tanımı var? Birleşememek mi? Kırlar yağlı papatya çiçeklerle serpişmiş Kıyamıyorum koparmaya. Tutuyorum ellerinden, bir sevgili eli tutar gibi. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru Dudaklarımda; Sevda Türküleri... 13 Arkamdan birisi "hişt, hişt" diye Omzuma vuruyor. Aaa... Sait Faik! "Her şey bir insanı sevmekle başlar." Diyerek. Az şekerli kahve ısmarlıyor. Vatana hasret Vücudumun yarısı. "Memleketimi özledim." Diyor, Zat ı muhterem. Demir parmaklıklar arasından. Memlekete hasret Ve Nabızsız bedenine... Bir çınar bile çok görüldü. Bak... Sakarya Irmağı gibi akıyor Vücudumun diğer yarısı "Toprak post, Allah dost." Diyerek uzanıyorum toprağa. Gözlerim kapalı Nereleri dinliyorum, bir başıma Bekçi Murtaza'nın elinde düdük, İnce Memed'in peşinde Hayret ki ne hayret! Değiştirmek istediklerimiz Bizi değiştirdi; Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda Islıklarla... 14- Derenin içine kayalar uçmuş Hem ide koca, koca kayalar... Tam kelime-i şahadetin yeri! Desem, yalan olmaz. Hz. Muhammed: "Yeryüzü dümdüz olacak,- Har uttan, mahrut gözükecek." Demiş. Kaç milyar yıl sonra olur? Beklide bizler başka gezegenlerde oluruz; Kim bilir! Bilinen üç yüz milyar galaksi varmış Ya bilinmeyen! Neyse... Dünyanın dönüşünün, Zamanla yavaşlamasının, Güneşin batıdan doğmasının; Kayaların uçması, manyetik akım. Gel, git... Depremler, Doğal afetlerle Kıyametin Ne kadar bağlantısı vardır ki? Eski ve yeni inançlarımızla Kavgasız. Yaşamak için. Bir başıma Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Zamane şarkılarıyla... 15- Şu söğüdün altında kimler oturdu; Hancı ile yolcu benzeri. Ali Baba ile kırk haramiler... Robin HOOD ile akraba mıdır? Kimlerden alıp, kimlere verdiler? Değişen ne oldu? Vurguncu... Vurgun bitebilir mi? Biterse ne olur? Bilenler, bilmeyenlere anlatı mı? Bir yerden, seziyorum! Okus pokus ile açılan, kaya şurası... Ve tepenin Altında oturduğum ağaç Elma ağacı olsa, Bir elma düşse Yerçekimini bilebilir miyim? Gökten üç elma düşmüş. Biri benim kafama! Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Harami Türküler... 16- Hadi Diyelim ki ikinci dünya savaşını Hitler amca çıkartmıştı Ya... Daha öncekileri kimler çıkarttı? Bilinmeyen, bilinemeyen! Nedenler!!! Soğuk Savaşlar... Sonuçları... Emperyalizm, Kapitalizm, Hele; Sosyalsizim nedir? Bilen var mı? Neden? İnsanların elleri birbirinin ümüğünde, Oluyor? Bir orman gibi kardeşçesine yaşasak! Ama: Anadolu'm bi çare coğrafyada Medeniyetlerin Orman kanunun hüküm sürdüğü Kanlı Topraklara bürünür asırlardır. Sonra Kurtuluşumuz, Özgürlüğümüz. Komutanlar, askerler, Çoluk çocuk... Yaşlısı genci, İşçisi, köylüsü ve kentlisi... Bilim adamları, ilim adamları Din adamları, siyasetçiler ve Mayalanmış bir mozaik nesil ile Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Seferberlik Türküleri... 17- Hinterlant'ın içinde İrili ufaklı hayvanlar, Karıncalarla birlikte böceklerde var Böcekler! Her yerde, her zaman, her mevsim, Olduğu gibi. Birden irkiliyorum; Arkamda ki... Gregor Samsa mı? O da kim? Kimler var? Neden korkuyorum? Oysa Yüce bir Ulusun genciyim! Korku nedir, işin doğrusu Onu da bilmiyorum; İnsan'ın arkasında birileri olunca İnsan daha öz güvende olmalı. Ama ben Korkuyor, ürperiyorum. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Gençlik marşı... 18- İki Peygamber çiçeği Tüylerim diken, diken Tebrizli Şems Ve Mevlana Yanı başımda! Şuracıkta Söyleşilerini dinlesem De; Dem alsam biraz! Ne güzel olur; Ruhum Ansızın dönmeye başlıyor, Bedenimden Ayrı uçuyor... Şaşırıyorum! Aman Yarabbi... Alaadin Çelebi kan revan içinde! Ahi Evren'den el aldım. Caca Bey kelle mi alır mı? Âşık Paşa Garip Nameyi yazıp Süleyman ÇELEBİ Mevlüd'ümü okur mu? Bu topraklarda kimler nasıl yatıyor? Yürüyorum, kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Meçhul Asker Türküsü 19- Freud solumda, Melekler sağımda; Şeytansızım... Ama her neyse Arkamdan bir ses halen "Hişt, hişt". Diyor. Bırakmadı bir türlü peşimi! Neler de neler getiriyor insanın aklına "Şeytan! Ayrıntılar içinde..." Korku ve ürperti de bir taraftan! Ne yalan. Kuşku ve gerçek! İki elebaşı. Özgürlük kendi başına... Her canlının peşinde Başka bir canlı var; İnsanın, insana bile... İnsan... En çok buna üzülüyor... Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Özgürlüğün Türküleri... 20- Ayakkabım Islanmış, Çorabım, Paçalarımdan dizlerime kadar Çamur olmuş; Kasketim başımda Yarı belim açık, Ah... Garibim, arkasızım. Onun için Bizi katlettiler? "Unutma bizi ey halkım." Bu Dünyanın yarını Da var mıdır? Karşıyaka'nın Üç Gülünü Bile Yan yana vermediler. Neden guruplaştık, Sanki Korku mu vardı serde, Sürülmek mi? Yoksa! Korku. Mevkiinden olmaktı. Ama onlar! Korkmadılar... Darağaçlarından, kurşunlardan, bombalardan. Be hey; Che Guevara gözlerin açık gitti. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Rodrigo... 21- Biliyorum ki Beynim Kavramlara aç ve açık... Her olguya karşı hayat Devam ediyor. Sosyal ve Adaletçi; Gençlerin yakalanışları İşkenceler, sakatlıklar, kayıplar, Asılmalar. Gün doğmadan Gün batımı izlemek! Mevsimsiz! Ölümler Ölüm, Evet, evet ölüm; Ölümsüzlüklere tek parça yüreğim, Gibi Üççatal darağacında, Yapraksız bir ağaçta, Çarmıkta, Pusuda, Hediye paketinde Otel odalarında Faili meçhuller ki... Şeytanın bile düşünemediği Ölümler... Ölenler kendileri için Ne istemişlerdi? Dedem Çanakkale de savaşmış; Bacağında ki kurşun izlerini göstermişti: "Çok şükür Vatanımıza düşman girmedi." Demişti rahmetli. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Çanakkale Türküsü... 22- Anadolu'da yaşayanlar Bilebilirler mi? Anadolu Ne kadar zengindir Ve Halkı da o kadar Aç ve sefil. Anadolulu Okumuş mudur? Bedri Rahmi'den "Üç Dil" Şiirini Yâda Nazım kendini Neden Vatan hainliğiyle suçlamıştır? Necip Fazıl Bu dünyadan ziyade Niçin Mitsizimi vurguladı Ah ki ah... Ne bu dünyadan vazgeçilmeli Ne yalan O Dünyadan vazgeçilmeli. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda Asımdan mısralarla... 23- Bu dere kaç gün sonra Denizle kucaklaşacak... Ne kadar değişir, Dere denize ulaşana kadar? İçimden Kâğıt gemi yapmak geliyor; Nuh'un gemisine benzer mi? Her taraf deniz olsa Kimler binerdi Benimle beraber, Yâda Hangi kamarada olmak isterdiler? Sayın baylar, Bayanlar. Titanikte ki gibi Aşk hikâyesi yaşanmış mıdır? Nuh'un gemisinde de... Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Bozlak Türkülerle... 24 Ah Paşam ah, Vatanımızda Bize emanet ettiğiniz Cumhuriyeti öğretmediler bizlere Kimimiz Kominist olduk, Kimimiz Faşist Birkaçımız Pan Türkçü oldu, Çoğunluğumuz Pan İslamcı. Emperyalizme kucak açtık, Direnenleri teröre kurban verdik. Bize emanet ettiğin Cumhuriyeti. Türk halkına lüks; Dediler. Paşam. Avrupa birliği ile Modern(leş)eceyiz! Amerikalının ey(aleti) İngiliz'in, Fransız'ın, Alman'ın, Hindistan'ı! Çinli ile Japon'un oyuncağı! Olmuşuz! Resmine, Hele gözünün içine hiç bakamıyorum, Paşam. Yalnız; Dağın, dağların arkasından umutluyum, Namık Kemal kadar... Yürüyorum kırlara, kırlara doğru Dudaklarımda Yanık Ömer Türküsü... 25 Aslında Darvin'e bile bırakmayız Biz geçmişimizi; Allah var... Her yerde, Her zaman. Topraktan gelen, Toprağın çocuklarıyız. Anadolu'da Ezberimize iyi çalıştık, Makineleştik, Değiştirildik; Değiştik... Ve devam ediyoruz... Evvel Allahın izniyle... Memleketimizde. Ah ulan Rıza Elimiz hamur; karnımız niye aç!? Giriş bedava! Anadolu'm açık hava Medeniyetler müzesi, Tanrılarla beraber. Tanrı bize her şeyi bilme yeteneğini Vermiş, kendisini bile. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Semavi Türküler... 26 İnançlarıma İnançlar, Akan suya Huy karışıyor. Abıhayat gibi! Hz. İsmail'in Zemzemi bu olsa Hz. Musa'nın Asasının değdiği Kızıldeniz burasıysa Firavunun Secdeye geldiği yerse Ve Hz. İsa'nın Vaftiz suyuysa burası Hz. Muhammed'in Parmaklarından akan Pınarsa burası... Ehlibeyt ile beraber Yürüyorum kırlara, kırlara doğru Dudaklarımda; Kerbela Türküsü 27 Güneş, ay Tekmil yıldızlarla Suya vuran şavklarıyla Otura, kalka Göçebeliğimle yürüyorum. Orta Asya'dan gelen Boylarla beraber Çoğalıyor, azalıyoruz; Azalıyor, çoğalıyoruz! Bir aile gibi Birleşiyor, ayrılıyoruz; Ayrılıyor, birleşiyoruz Harmanlaşıyor; Ve Her bir tarafa savruluyoruz. Marks ne kadar haklıydı, Kim bilir? Okumadan kim anlaşılabilir? Makine gibi düşünüyorum, Bundan böyle. Descartes'e ayıp olmasa bari! Havada, karanfil kokusu da yok; Kekik kokuyor dağlar, bayırlar. Sımavna kadısı oğlu, Şeyh Bedreddin ile Yürüyorum; Kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Ağıtsal Türkülerle... 28 Kelebek gibi İçim dışım kıpır, kıpır Kırlar yağlı papatya, çiçeklerle serpişmiş; Kıyamıyorum koparmaya. Tepelerde eriyen kar suları... Dere yatağına doğru akıyor. Belli ki Üçüncü Cemre toprağa düşmüş. Nasılda buharı çıkıyor toprağın! Ocakta pişen aş gibi. Çiğdemlerin zamanı. Kırlara kekik kokusu yayılacak; Çoluk çocuk dışarıda. Mahalle: Ha Babam Sınıfı; Gibi. Yaşamak Hele yaşatmak ne güzel En kötü hallerde bile Ümit Yaşar içimde... Kör kuyunun merdiveni mi olur, Mihriban? Ben en çok babamı sevdim. Yalan Dünyada Sevdam yanı başımda, Uzun ince bir yoldayım. Yürüyorum kırlara, kırlara doğru; Dudaklarımda; Annemin Ninnisi... İ.Engin FORDUGİL
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
  • Şiirlik

Bağlı Üyeler

  • MERTCAN0611:56
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir