Bir sessizliğin aksi yayıldı diyardan diyara,
Gölgelerden kopup geldi, ana sığınan kemerler,
Sırça fanuslarda debelenen zıtlığın terennümü yankılandı mevsimlerce,
İnsan, mevsimlere bakarken anladı kendi halini,
Kanaatsizliğin dağına doğru uçarken okudu garipliğin şiirini,
Kendi halini düşünürken insan, yolda yıllardır görmediği bir arkadaşını gördü,
Menfadaşlığın akıp gittiği bu zamanda arkadaşlık hangi iklimdeydi?
Bir ritüelin içinde parlamıyordu artık,
Ritüelsizliğin senedinin üzerinde yazıyordu arkadaşlığın tanımı,
Ruhların terkisindeki bedenlerce yaşıyor arkadaşlık,
Gözlerden gözlere akıyor ritüelsizliğin senedi...