Yokluğun içimi acıtıyor
Ama yine de
Gitme kal diyor işte
Yağmur yürekli bir çocuk içimde
Sarılır gibi annesine
Sarılıp eline eteğine
Yani öylesine çarseiz
Öylesine sevdalı işte ...
Bedeli ne ise hazır ödemeye
Sana rağmen sensiz kalmanın
Böyle mutsuz yaşamanın
Tasviri malum yine
Bazen avunmak hayalinle
Bazen de acımak kendi kendine
Her ne hal ise
Çekilmiyor istesem de
Uzun bir yolculukta
Kalıp soluk soluğa
Mola verip dinlenmekse
Gidişin ....uzaklara
Teselliyse bana
Amannnn sende
Deyip boşvermek geçmişe
Kolay sa, gel de sen de
Güçlüydüm aslında
Şerbetliydim de ..
Yalan aşklara sevgilere
Ama nedense
Yenildim sana
Yaman rakibe çattım
Belki de .
Kaçak güreştin benimle
Onun için düştüm yere ....
Oysa kaç kere
Yemin verdim kendime
Aşık olmak yok diye ..
Bilirdim ağır bu aşkın yükü
Kaldıramaz benim diyenler çünkü .
Sağır dilsiz ve kördür
Yürekten özürlüdür
Bu illete tutulan .
Hep acı ve gözyaşıdır
yenip yutulan .
İçimdeki saf çocuğun
Masal saatiydi gelişin
İnanmaya hazır bir güzel yürek
Çarpıntısında yakaladın beni
Bırakmasaydın ellerimi
Gel deseydin
Her yalana bir tül gerer gelirdim
Takip edip sessizce
Düşen ayak izlerini
Dünyanın bir ucuna gitsen de
Arar bulurdum seni
Ya da kaybolurdum seninle .
Gittiğin yerde
Oysa sen bana ,
NE GEL DEDİN NE DE GİT
Koydun öyle muallakta
Kırıp kolumu kanadımı
Bıraktın öylece kötürüm gibi
Bilirsin işte ,
Atları bile vururlar
Acı çekmesin diye .
Sen onu da yapmadın
Böyle sakat bıraktın .
Yokluğunda yarım kaldım
Ya ver öteki yarımı
Ya da al git kalanını .
MELAHAT ÇETİNKAYA