Belkide yolun daha başı , belkide aklımla çiğnemeye başladığım ilk kilometre taşı.
Uzaktan çok taze gibi görünsede , bin bir yıllık yorgunluk var üzerimde.
Bin yaşında bir ihtiyarın gönlünü taşıyorum sanki ,
Ve hiç bitmeyecek sandığım bir sürükleniş yaşadığım şu anki.
Uzun , karanlık ve nereye gittiğini bilmediğim bir yol bu yürüdüğüm,
Her paresinde yüreğimden kopan bir sızının olduğu can kırıkları bölündüğüm.
Bilinmezde ben
Daha yolun çok başında ruhumu yitirdim ben
Akşam vakti , kızıla boyanan bulutlarda bitirdim beni ben.
Daha beni bilmeden benliğim öldü benim
Bilemedim ben , kimdir beni bu hale sürgün edenim
Kaynağı hangi derin kuyu belli değil beynimdeki sahipsiz seslerin
Bir yanıma mahsus bir acı mı çıkardığı bu ses , sol yanımdaki boş kafeslerin.
İsimsiz serzenişler
Bu hüzüne sitem edip , olanca gücünle sahip çıkmak niye .
Gözlerini ahire çivileyip , geçmişe çakılıp kalmak niye
Sebebi ne ola sendeki bitmez tükenmez bu Mecnun hâlin,
Peşindesin hâla , uzak diyarlara göçüp gitmiş o kutlu hâyalin.
Bilmez misin sen gam dolu yüreğim , öte zamanlarda kaldı Asrı Saadet ,
Çok sürmez bu serüven , çok yürüyemezsin sen , en fazla bir müddet.
Sahipsiz sualler
Büyük ve derin bir boşluk var ya ortada hani ,
Uğraşsan gökyüzü sığar içine , kainat dahi .
Yıldızların kum tanesinden değer görüdüğü devasa bir âlem,
Boşluk demek kifayetsiz , ne söz kaldırır bu yükü ne kalem.
İşte ben , tüm evreni sarıp sarmalayan bu koca boşluktamıyım,
Yoksa bu muhteşem boşluk içimde de , ben gözleri açık bir rüyada mıyım.
Derin Rüya
Boğulurken ben katran siyahı derin rüyalarda ,
Bir isme özlem duyuyorum , onu arıyorum karanlıklarda
Bu gün aslında hepimiz kavrulmuş yüreklere onu arıyoruz farkında olmadan,
İçimize ağlayışımız , O güzel isme ait zamanlara Saadet Asrına uzak olmadan
O halde emaneti baş tacı edip yolundan gitmek gerekmez mi
O güzel ismin gittiği yol bize Aşk-ı Âlayı hediye etmez mi
Özlem
O güzel isim ,
O adını her andığımda hatırası ruhumda gezinip en güzel hisleri gönül diyarıma nakşeden sevgili.
Yolu ki Hak yolu , yolların en güzeli
Ona duyduğum bu özlem , bu sevgi , bu muhabbet
Gönül odalarımda sakladığımın en özeli
Onun adının anıldığı yerde güller can verir en güzel kokuyu ben vereyim diye
O ki , güneşi utandıran Nuru Alemlerin Rabbinden bize hediye.
Biliyorum
Bendeki bu kırgınlığın , bilinmezliğin çaresi secdede biliyorum ,
Adım atmak , çiğerlerim çatlarcasına koşmak istiyorum .
Ama ayaklarıma nefsim dolanıyor , bir adım dahasında sıyrılamıyorum ,
Nefsin zehirli arzularını bir çırpıda sırtımdan söküp atamıyorum
İşte o an Tevekküle sığınıyorum , Rabbimden mağrifet diliyorum.
İşte ben bu halimle manevi beratımı alıp kuşanacağım günü bekliyorum.
22 Nisanı 23 Nisana Bağlayan Gece , Saat : 02 : 23 - 2011