Teskereyi Alınca çekmiştim lacileri
Belki görür vaz geçer dönmekten birileri
Ama heyhat o bulmuş pek sümüklü birini
Lakin takke bir düşse görecekler kelini
Sene altmış sekizde, martın tam başındaydım
Kanım deliden deli, yirmi üç yaşındaydım
Patron Cevat Sakarya, dedi evlat gel çalış
Piyasalar kudurdu, yalnız onlarla yarış
Peki dedim patrona, kıramadım kendini
Bir hayli tokat yemiş, anlamıştım derdini
Gece gündüz demeden tam altı ay çalıştım
Müsaade patron deyip, işi bırakıp kaçtım
Bir imtihana girip devlete memur oldum
En sonunda aradım, başıma bela buldum
Ne maaşı artıyor, ne işinde teknik var
Her gün çatlar gibiyim, sanki oldu dünya dar
Yaşım oldu yirmi dört, has bir delikanlıyım
Üstümdeki gözlerde, oldukça civanlıyım
Son bir defa gideyim, sevdiğime söyleyim
Yinede ret ederse, inada evleneyim
Dedim Ayşe Nur Utkum, seni çok seviyorum
Bak bu senin kapına son defa geliyorum
Sende pişman olursun, ama her şey geç olur
Yaş kemale erdi mi, artık çok şey güç olur
Önce dinliyor beni, uzaklara dalıyor
Sanki bir hayli zaman bakıp bakıp kalıyor
İki saat sonunda ben seni sevmiyorum
Ne kadar yalvar sanda seninle gelmiyorum
Dedi ama gözleri, sanki dolu doluydu
O zaman anladım ki, aşkımızın sonuydu
Birden şu sözler geldi dilime,
Nere gidem sevdan ile yanarken
Gül yerine aşı olurmu diken
Bu sinemde senin aşkın var iken
Sevmem senden başka sevmem Ayşecik
Can verirsin ele güle Ayşecik
Çare sensin bu gönüle Ayşecik
Düşürsen de bin müşküle Ayşecik
Seni sevmek çok çok güzel Ayşecik
Ve ayrıldım
Devamı hayatım 4 de