Şiir Defteri

Vuslat-ı Du-Alem

Yazan: HanAKCADAG
23.11.2025 / 05:08
41 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
" Cezbe-i Rahmandaki (si)ma senin, Sultan-ı Dû-cihanım! " I. Düğümlenir sırların ahı hicran yontusuna Tüm şehir özlemin kokar şimdi! Âlemi ahvalin oyuklarında gezinir Parmaklarımda tutuşan hayâlin Tesadüfe dokunan bu giz, Ancak saçlarının ahengiyle çözülür. Mevsimlere göç dağıtan elçi misali Pusulasız sevdanın rotasında Çöl kadar kurak iklimlere savrulmuş Hüsn-ü sevdanın yazmasına bağlanan Dualarımı devşirirken aşkın rahlesinde Doğum sancısıyla secde ediyor kalbim Kavruk toprak doluyor ellerime Avuçlarım yanıyor, adımların sıra! Manzaralar, takvimler seni gösteriyor. Sana uğruyor kadim kitaplarda her anı. Yel değirmeni gibi yokluğunu öğütüyorum. Yetmiyor sesinin buğusu artık Kulaklarımdan hicranın fırtınalarını kazımaya. Bir baksan diyorum şu gözlerime Su niyetine sürsen ellerini yüzüme Bir baksan diyorum yanan yönlerime Su niyetine dolsan her an yüreğime... II. Ateşler içinde kalıyor düş-eşin hasreti. Yusuf gibi düştüğün bu amansız kuyuda Belki değmemiştir henüz Bulutlara sarılan vuslat muştusu, gözbebeklerine. Kalbin burcunda yuva yapan kırlangıçlar Avazları çıktığı kadar sana çırpınıyorlar. Zaman denen usta marangoz elleriyle yontuyor Seninle avuttuğum içli tahassürünü. Bir masalda aralanan trajedi değiliz! Gaflet uçurumlarında Firkâtin sırtını sıvazlayan Düş-kûn şeriatlara mahkûm kalmışız. Hunharca işlenen cinayetlere gebe İçimizde ruhsuz bırakılan sokaklar. Asırlardır alaşağı edilen aşka inanç! Anne sesine muhtaç kuzu gibi Kurdun pençelerinde Nârı büyüdükçe cehenneme dönen incinmişlik İs düşümüdür Kirpiklerine çarpan karanlığın! Bu yangın sıçramadan ruhun ormanlarına Mubahla sıvamalı sevdanın her gün-ahını Şu yüreği saran hicran sandığın kadar Lâl ve suskun değildir aslında Demirci tezgâhında dövülür korlanan ahuzâr. Gözlerini yurt edinen yâr ateşi sonsuzdur. Her hamlede mat eder gönül aklın Şah'ını Havlu atmak niyetinde değilsin belki Gönlün, sultanına secde etmesi mağlubiyet değildir! Kabulü makbulün duasıdır, Sana sıralanan her cümle! Kutsi bir merhametin emrinin önünde Diz çökerek yükselmektir arşa Havva ve Âdemce Bir yabancı gibi bakma artık aynaya! O sima sensin, bu gönül senin? Hadi saçlarınla kahırlarını da savur arkaya! Bak yine yeniden söylüyorum; SENİ SEVİYORUM! Han Akçadağ
Düzenleme: 23.11.2025 / 05:10
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Şiirsever1
  • UgurKagan
  • Rehzen
  • Emoş
  • MaHzUn_
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir