eline bir taş al
geceyi delecek bir taş
beyazlığın en derin köşesine
bilinmezliğin korkusuna
tüm kuvvetinle savur onu
ve fışkırmasını bekle ölümün
parlamasını bekle yapay şafağın
eğer yoksa parçalanmış
biçimsiz cesetler
yoksa toprağa saklı kalleş
kalleş sesler
yoksa bir çocuğun
buluttan sarkmış sonsuzluğu
yürü korkak adımlarla
ve tekrarla bu oyunu
kaçana dek
unutulana dek