Şiir Defteri

DOKTOR- 5

Yazan: Birturkbilgesi
06.09.2019 / 06:03
921 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Gittin, gelmiyorsun Niye herşeyi de götürmedin öyleyse Yeri, göğü, havayı, zamanı, renkleri Işığı, benim ve benimle olan herşeyi, Bıktım artık yaşamaktan sevdayı Bırakılan fotoğraflarda ve mektuplarda Turiste döndüm bu ilde Anıları dolaşan, Yol ayrımında doktor gibiyim Bir yanda şu anki sensizlik Bir yanda hiç aşamayacağım sensizlik Şu an neredesin kimbilir ve sonraki anlar Gözyaşlarımın hiçbir an ulaşamayacağı, Yolun sonu denilen şey bu olsa gerek Çok yavaş başlıyor ve çok yavaş sürüyor ilk anlar İnsan istediğince hızlandırsa da Sonra, son çok hızlı geliyor Ve bitiyor İnsan istediğince yavaşlatsa da, Gel-git gibi birşey bu Git, ilk anlar Denizin yükselişi; ayın, göğün, yıldızların yaklaşışı Gel, son anlar Herşeyin geri gelişi, çöküşü Denizin altından çıkan ıslak karalar, kayalar gibi Yaralı, kanlı, acıdan aşınmış bağırların ortaya çıkışı Ne olağanüstü güzelliktir gitmek Ve ne olağanüstü acı vericidir gelmek Gitmek, yıldızlara çıkmak Gelmek, uçurumlardan düşmek Gözyaşları susar, suskunluk akar Suskunluk susar, gözyaşları akar, Yok mu insanları anlayacak bir sevda türü Kibritçi kız'a, Kül kedisi'ne ağlayan yürekler Şimdi bombalar, domdom kurşunları, mayınlar, ayrılıklar yapıyor Yok mu insanlığı anlayacak bir insan türü, Senli zamanlar, demir atmamış bir gemi Sensiz zamanlar, limana bin demir atmış Bir gemi, Ayrılık için hiçbir neden yoktur Ölüm kapıyı çalmadığı sürece Ayrılık bu yüzden ölümdür Sensizlik bu yüzden ayrılıktır Beden arsızca yaşar Beyin arlıca ölür Defterin arasına koyulmuş bir gül gibi, Aramayacaksın, sormayacaksın biliyorum Hep yalan olacaksın ben sevdikçe Leylekler ve dünya döndükçe Sen durgunlukta duracaksın biliyorum, Gündoğumlarında, işsiz ırgatlar gibi bekleyeceğim Günbatımlarında, gündoğumlarını bekleyeceğim Salakların tarihi yineler, derler En başta devletlerin tarihi Benimkisiyse bir karıncanın yürüttüğünce Sana doğru yürüyecek belli Sanırım ben sana ağır ölçüde sevdalıyım En iyi tutkal gücünde tutkun Bu karıncanın işi zor, tarihi çok zor, Senin dışındaki zamana, seni bırakıp gidemiyorum Senli zaman da beni yok ediyor Uçurumun üstünde uçurum var Uçurumun dibi yine uçurum Biliyorum ışıkla hiç gelmeyeceksin Bir karanlık olarak geleceksin hep, ışıksız, Adı sensizlik Canım çok yanıyor İnsanlar savaşa karşılar da Birbirlerini sevmiyorlar belli Yaşamak insanları öldürüyor İnsanlar yaşamayı, Odamda kokun var, kokumu bastıran Odamda sesin yok Benim yalnız sesim var Sesini çağıran, Yürekleri, ellerinden güçsüz insanların Eller güçlü de sevdalar güçsüz Güçlü ellerde sevdalar güçsüz, güçlü sevdalarda eller güçsüz Zincire gerek yok, insanları tutsak etmek için Herbir gövde zincirin salak bir halkası, Saat sabahın beşi, uyuyamıyorum Saatle ilgisi yok İlgisi sensizlikle Yelkovan sensizlik, akrep sensizlik, saniye sensizlik Tik sensizlik, tak sensizlik, zaman sensizlikle ölçülüyor Sensizlikten başka hiçbirşey çalışmıyor Oda dönüyor, ben dönüyorum, ışık dönüyor Oda akrep, ışık yelkovan, ben saniye Sensizlik zaman, hep senden uzaklaşan Sensizlik zaman, hep bana yaklaşan Yerin dibine girdim, mağaraya Ta burada da buldu beni sevda Saati bozdum, yine her gün iki kez sensizliği gösteriyor Gelde bana uzağım Gitte sana Gel-git oldu, yelkovanın, saniyenin, akrebin her hareketi. (2001-temmuz) Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 5.9.19/13.59
Düzenleme: 06.09.2019 / 06:18
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir