Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 37

Yazan: Birturkbilgesi
09.10.2017 / 02:51
901 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Ben yalnızca en zayıf olasılıkları ve olanakları Ve en güçlü olasılıkları ve olanakları Ve ikisinin arasındaki olasılıkları ve olanakları söylerim Ve işim yalnızca felsefeye, bilime, dine, evrensel dile, insanlığa değil Türkçeyedir de dedi Türk bilgesi Yani kendisine onaylatılmamış hiçbir sözünün son sözü olmadığını da Yani son sözünün söylemediği sözü değil onayladığı sözü olduğunu da, Kanserin dörtte biri genden dörtte biri nefsten dörtte biri cehaletten Dörtte biri de devlettendir Ancak bu dörtte birler eşit değildirler yani vardırlar ancak yokturlar Dışarıda yağmur yağıyor deme çünkü yağmur zaten hep dışarıda yağar Dışarıda kar yağıyor deme çünkü kar zaten hep dışarıda yağar Bu yüzden ''Dışarıda yağmur yağıyor'' demeyeceğim şimdiki sözlerimde Yağmur yağıyor bugün, pencereden bakıyorum Yağmur sokakları Gözyaşlarının insanları nasıl ıslattığını anlayacağım Ve pencere camının kalkandan nasıl güçlü olduğunu Yani barışın savaştan, üretmenin yok etmekten Hayatın ölümden, dostluğun düşmanlıktan üstün olduğunu, Yağmur yağıyor İnsanlar ıslansa da kitaplar ıslanmasın Yağmur yağıyor Gözler ıslansa da kitaplar ıslanmasın Sanki evrende büyük ve güçlü bir güç İstiyor insanlar akıllanmasın uslanmasın Şehir(İl) ıslanıyor bugün Evlerin içleri hiç Gözyaşları da olmasa Yollar çaresizce ıslanırken Evler ve gözler birer oda Ne evlerin içleri ağlar ne gözlerin içleri Sanki istiyor evrende egemen, barbar, sonsuz bir güç Barbarlığın insanlıkta açtığı derin, büyük, kanayan ve kurtlu yara hiç kapanmasın, Bugün yağmur yağıyor şehire İnsanlar hem yağmur istiyorlar hem kaçıyorlar yağmurdan Demek ki bazı mutluluklardan ve bazı mutlulardan kaçmak gerekir Ve insanlar hem evleri olsun hem de hayatlarını evlerinden dışarıya kaçıp Dışarıda, evlerinden uzaklarda, evlerinden dışarıda yaşamak istiyorlar Yazık o evlere ve dışarıdaki hayata Ve içindekilere Çünkü bir tuhaflık üzerine kurulular, İnsan dişisinin yetişkinini anlamak kaplanı anlamak gibidir Çünkü azgın nefsi dünyayı sonsuz bir av olarak görür İnsanı anlamak ise solucanı anlamak gibidir Çünkü kendisine zevkli gelen şey gerçekte hiç de öyle değildir Biraz daha genelleştirirsek Yollar solucanlar gibi uzanıyorlar Üstlerinde kaplan insanlar, Kocaman insan olmuşlar Sorunlarına neden olarak çocukluklarını, annelerini, babalarını gösteriyorlar Bence bu daha büyük bir sorun Üstelik de asıl suçlamaları gereken devletlerini, hükümetlerini Hiç suçlama içinde değillerken Neki çocukluğun, annen, baban Okyanustaki üç damladan başka Demek ki insanların temel sorunlarından biri de Büyüyememek ve hep geriye bakmak Küllerde deşinen tavuklar gibi Oysa hayat baştan bakılırsa uzun Sondan bakılırsa kısadır Ancak mutlak ki rastlantıdır Bu yüzden evrim vardır Çünkü evrim de rastlantıdır Rastlantı da evrim Ve bilinmeli ki çocuk sanatçıların cinsel tahrikli kılip(klip) denilen şeylerinden Para kazanılıyorsa Bu Çocukların cinsel istismarıdır Çünkü o çocuklar cinsel tahrikli giyinmeseler işleri iş yapmaz Öyleyken neden devlet, hükümet, hukuk Yerdeki çamuru görmek yerine gökkuşağına bakıyor Hal böyle iken devlet, hükümet, hukuk, demokrasi Çocukların cinsel istismarına karşı savaştıklarını nasıl söyleyebilirler Ve kadınlar ortalıkta cinsel sunumlu olarak gezerlerken Cinsel olarak sömürülmek istemediklerin Ve çocukları cinsel sömürüden korumak istediklerini. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 8.10.17/09.42
Düzenleme: 19.11.2021 / 20:37
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir