Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 168

Yazan: Birturkbilgesi
07.05.2018 / 12:11
789 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Felsefe doğal bilimlerin düşünme yöntemidir, bu nedenle tarafsız, elegeçirilemez Yok edilemez, egemen olunamaz, sınırlandırılamaz, sonlandırılamaz Köle edilemez, sahiplenilemez, güvenilir birşeydir Din de dini tanımlayan Din hadisileri'ne göre bilimdir Yani hem din de tarafsız, elegeçirilemez, yok edilemez, egemen olunamaz Sınırlandırılamaz, sonlandırılamaz, köle edilemez, sahiplenilemez, güvenilir birşeydir Yani felsefenin de, dinin de ortak noktası bilimdir ve doğal bilimlerin düşünme yöntemidir Bilim verilerle konuşur yani ne kadar veri varsa o kadar konuşur, bilimciler de öyle Ancak bilim veri olsa da olmasa da yorum yapmak zorundadır yani bilimciler de Örneğin bir hastalık konusunda veriler az olduğu için tıp bilimi o konuda Az bir veriye sahiptir ve tıbçılar, doktorlar da o hastalık konusunda az bir gerçeğe Az bir doğruya sahiptirler ancak hastalık ve o hastalığa yakalanmış kişiler hakkında Bir yorum yapmak zorundadırlar Veriler az, yetersiz olduğu için yorumları eksik ya da yanlış olabilir Ancak yorum yapmaları zorunludur yani yanlış değildir, yorumları yanlış bile olsa Çünkü bilim yorumlamak zorundadır da Örneğin biryerden dumanlar yükseliyorsa orada bir yangın olduğu düşünülmelidir öncelikle Yani dumanlar varca ancak alevler de göğe yükselsin, alevleri de görelim denilirse İş işten geçmiş olabilir Bubakımdan(Bu bakımdan) gerekli verilerin yeterli olmadığı çağlarda dünyanın Düz olduğuna inananlar yeterli veriler geldiğinde dünyanın yuvarlak olduğunu söylerlerse Çelişkiye ya da yalancı durumuna düşmüş olmazlar ve bu durum döneklikle, tutarsızlıkla Bilmemezlikle de suçlanılamaz, tanımlanamaz Burada önemli olan iki şey vardır: 1-Veriler o kadardır, öyledir 2- Yeni verilere açıklık yani bilim ve bilimci yeni verilere açıktır yani 'Dediğimdediköttürdüğümdüdük(Dediğim dedik öttürdüğüm düdük)' Demez dini inançlar, dini inançlılar gibi Gerçek ki bir bilim olan din de bilimle düşünmenin bir ürünüdür, ilahların Doğaüstü varlıkların değil Buyüzden bilim 'Dediğimdediköttürdüğümdüdük' dedirtmeyecek bir dünyaya Sahip olduğu için din de 'Dediğimdediköttürdüğümdüdük'ün kötü, yanlış Durumlarına düşürtmeyecek verilere sahiptir, sarılır Yani bilim bir denizden on damla üretrse, din o on damladan bir damla üretir Yani din bilimden daha sağlam, daha güvenilir, daha doğru öze ve araçlara sahiptir Buyüzden bilim 'Ben şu konuda yanılmışım' diyebilirken dinin böyle birşey deme Hakkı asla yoktur çünkü din bilimden daha zeki, daha akıllı, daha ayrıntıcı Daha üstün, daha güvenilir, daha kuşkucu olmak zorundadır Yani bilim bir gemideki pusula gibidir ancak din o gemidir Pusula bozuk olabilir ancak gemi delik olmamak zorundadır Pusulasız da gidilebilir ancak batan bir gemiyle gidilemez, Aleviler önce şunu anlamalıdır Dinde soyculuksopçuluk, ırkçılık, hanedancılık yoktur Yani Ali'yi peygamberin soyundan diye seçmek dine aykırıdır Dinde önemli olan tek şey dini tanımlayan Din hadisileri'dir Dinde tek önder dini tanımlayan Din hadisileri'dir Mevleviler de bilmelidirler ki İslamiyet dini inançında(inancında) da, dinde de Sultanlık, hükümdarlık yoktur Oysa Mevlana'nın oğuluna 'Sultan' diyorlar Gönülde de olsa sultanlık dine aykırıdır çünkü sultanlık bilime ve insanlığa aykırıdır Ve nefs sıfatıdır oysa dinde nefs de yoktur, 'İnsan yanlış yerden hayata başlamışsa Neyi tutsa elinde kalıyordu' demiş İnci Aral Oysa hayatta başarısızlığın nedeni yanlış yerden başlamaktan değil Dini tanımlayan Din hadisileri'ne uymamaktadır Eğer başarı ile anlatılmak istenilen doğru, iyi, insanca şeyler ise Hitler'in hayattaki başarısızlığı hayata yanlış yerden başlaması değil Din hadisileri'ne aykırı yanlış şeylere sarılmasıydı, 'Say ki öldün yalvardın sana bir gün daha verildi Bugünü o gül bil öyle yaşa' demiş İmam Gazali Oysa din insanları ölümle korkutmak ya da bir başka dünya ile korkutmak Ya da bir ilah ile korkutmak ya da korkutmak değil Dini tanımlayan Din hadisileri'dir, 'Bazan insanlar çok güzel oluyordu. Görünüşleriyle değil. Söyledikleriyle de değil. Sadece varlıklarıyla' demiş Zusak Yani beyini, ruhu, kişiliği önemli olmayan Yalnızca kütlesi, niceliği önemsenen zavallı insan türü ile Böyle bir insan türü ile mutlu olan zavallı bir insan türü tanımı Örneğin hayvanları sevmek, hayvanlarla mutlu olmak Ya da para sevgisi ve paryla mutlu olmak gibi Sadece varlıkla mutlu olmaya ne acı İnsanın, beyinini, ruhunu, kişiliğini Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ni uygun olup olmamasını dışlayıp Doğru da güzel de bulmam felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne aykırı olanı ve aykırı olmayı, Suç ne toplumun ne insanların ne muhalefetin ne iktidarın ne düzenin Suç felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzaklığındır Yani ne muhalefet çözüm ne iktidar, ne toplum ne insan Tek çözüm felsefe, bilim ve Din hadisileri, 'İnsanların hatalarını kabul etmelesi asla onursuzluk değildir' demiş Flaubert Oysa hataların kabul edilmesi değil de hataların kabul ediliş nedenleri Ya da kabul ediliş amaçları onursuzluk içerebilir, 'Sevilmeden sevmekten daha korkunç birşey yoktur' demiş Turgenyev Oysa sevmek insanca bir durumdur ancak sevilmek gerekmez Çiçekleri seviyoruz ancak çiçekler bizi sevmiyor Sevilmeden sevmekten daha korkunç olan şey nefse esirliktir, veziri bile rezil yapabilir Korkunç olan şey sevilmeden sevmek değil ahlaka ya da akıla aykırı sevmektir, Kullanılmayan organlar körelir Ancak bir de şu var: Kullanılmayan organlar yok olmamışlarsa sorun da çıkarabilirler Buyüzden bol bol kitap okuyup Felsefe, bilim ve Din hadisleri öğrenip beyini kullanmak gerekir Buyüzden acizlik türü yaşlılık biraçıdan(bir açıdan) da bedeni ve beyini Yeterli ya da hiç kullanmamaktan da oluşabilir, Dün bikiniyi demokrasinin ve Atatürkçülüğün güvencesi gören yozluk Bugün nasıl da türbanın ve takkenin egemenliği altında eziliyorlar Dün sigarayı, içkiyi demokrasi ve Atatürkçülük yapanlar ya da sayanlar Bugün nasıl da türbanın ve takkenin oyları altında eziliyorlar Yanlış yol kuşkusuz ki yalnızca doğrulara değil yeni yanlışlara da yol açabilir Demokrasinin en yanlış hali ki demokrasi düşmanılığın da en yanlış halini getirir Yolda düşen yere düşer ancak uçurumdan düşen uçurumun dibine düşer Yere ağaçtan da gökten de düşülebilir, Bir önerim var: İsteyen istediği zaman emekli olsun Ve hakkı ne kadar ise o kadar tazminat ve emekli maaşı alsın Eğer gün gelir de beğenmezse yeniden başlasın çalışmaya Herkese fazla para gerekmez, Kalkınmanın iki yolu vardır: 1- Milleti, halkı, toplumu, emekçileri köle yapıp kalkınmak 2- Özgürlükle kalkınmak Kölelikle kalkınmakta yalnızca devlet kalkınır Özgürlükle kalkınmakta ise tüm millet ve insanlık Demokrasi ve dini inanç dediğiniz şeyler hangisileri acaba, İnzivada ol hep Ve inzivaya felsefe, bilim, Din hadisileri ile ve kendinden başla yani nefsi terk et Felsefede, bilimde ve Din hadisileri'nde ol ancak kendinde olma Örneğin dünyayı bir cehalet ve nefs denizi olarak düşün Ve bu denizde olup bu denizi bilmeyen Bu denizde olup bu denizde değil de felsefe, bilim ve Din hadisileri denizinde olan Bir balık gibi düşün kendini Felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin Dünyanın, evrenin, gerçeklerin, doğruların farkında ol ancak hayatın Ve kendinin farkında olma, Dünya deli gibi dönüyor Hayat deli gibi geçiyor İnsanlar sevdiklerini sanıp insanlığa ihanet ediyorlar Dünyayı uzaylılar istila edecek derken deliler Cehalet ve nefs deliliği istila etmekte, Vücuduna, nesnene, kütlene ait hiçbir güzellik seni aldatmasın Mutlu etmesin, sevdindirmesin Çünkü içleri iğrenç, tiksinç şeyler dolu Dünyaya ait hiçbir güzellik seni aldatmasın çünkü tümü sanı, yanılsama, aldanış Hayata ait hiçbir güzellik seni aldatmasın çünkü dünyanın içi lav, kor 'Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum?' diye düşünme Sen önce doğanın yarattığı, sonra da üzerine önce ailenin, sonra başkalarının Sonra devletin doldurduğu bir kaset gibisin Yani gerçekte sen, sana sen denilmesisin yoksa doğa sana asla sen demiyor Ve demeyecek Yani bir kuş satın aldığını ve kafese koyduğunu ve ona bir isim verdiğini Ve artık ona sahip olduğunu düşün Sen de işte böyle doğanın sattığı birşeye başkalarınca 'Sen' adı altında sahip olunansın Kendini mum ışıklı bir oda gibi düşün, sen o oda mısın yoksa o ışık mı Bedenin oda, sana denilen 'Sen' ışık Mum söndürüldüğünde ya da söndüğünde ışık nereye gidiyor, ışık hani nerede İşte bedenin mum, sen ışık gibisin Öyleyse 'Nereden geliyorum, nereye gidiyorum, ben kimim?' deme Sana düşen tek iş felsefe, bilim ve Dini tanımlayan Din hadisileri'ni öğrenmek Ve onlara uygun yaşamak Para verdin, mal aldın diyelim, mal sende, pek para nerede, sende değil artık Sende sana ait olanlar senin alabildiklerindir, alamayacakların sana ait değildir Alabildiklerini sen, sana ait olarak düşün, alamayacaklarını değil, Tuhaf birşey Neden Mevlana'ya 'Hazreti/Hz/Sevgili' diyorlar da Yunus Emre'ye demiyorlar Arkasında bir tarikat, mezhep, cemaat olmadığı için mi acaba Peki Mesnevisi'nin 'Kurbağa ile farenin arkadaşlığı' hikayesinde Kendisine 'Edebsiz, aşağılık' diyen Mevlana'ya Hz demek neden Ve ne kadar doğru, mantıklı acaba Kendini fare ile kurbağanın kendilerini iple birbirlerine bağlamaları gibi Yanlışlara bağlama Kendini yalnızca felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne bağla Onlar nereye giderse sen de doğru, iyi yere gidersin Sen nereye gidersen seninle oraya doğru, iyi şeyler de gider Arkadaşlıktan önce gerçekler ve doğrular doğrudur Yoksa fare ile kurbağanın arkadaşlığına dönersin Felsefe, bilim ve Din hadisileri de senin için 'Biz onu uyarmıştık' derler, İzmir'de t akside 'Beni sevmiyorsan beni vur' diyen sevgilisini Takside tabancayla vurup öldüren kadını filım(film) yapanlar Antalya'da Manavgat ırmağı'na intihar etmek için atlayan kadını kurtarmak isterken Boğulup ölen, nişanlı, genç garsonu filım yapacaklar mı acaba Ancak tuhaf ki Türk sineması ya da sinema diye Türkiye'de abuksubukluk Gülmece güldürmece, eğlencelik, ciddiyetsiz şeyler yapılması eğilimi var Örneğin 'Oğlum bak git' filımı ne kadar akıldışı, saçmasapan birşey öyle Oysa o konu bir dıram(dram), ciddi bir toplumsal filım da yapılabilirdi Sanatçıların ve sanatın mekanı felsefe, bilim ve Din hadisileri değil de Barlar, pavyonlar, gece kulübüleri, nefs olduğu için mi acaba Gerçek ki Türkiye'de sinemaya ve sanata yazık ediliyor Sinema ve sanat diye topluma, halka, millete de Eskiden 'Şöhrete giden yol rejisörün yatak odasından geçer' denilirdi Sanki günümüz sanatı rejisör sözcüğü yerine izleyici sözcüğünü koymuş gibi Yazıktır, etmeyin eylemeyin böyle Ciddi, nitelikli, ahlaka uygun sanatçılar yaratıp ya da bulup onlarla sanat yapın Muhtaç olduğunuz kudret felsefede, bilimde ve Din hadisileri'nde var Abuksubuk gülmekler yüzünden toplumda bağırsaklar damarlara dolanacaklar Boklar kanlara karışacaklar sanki Sanat ancak sirkte eğlencedir Toplumda ise ciddi birşeydir Sanat ya da sanatçılık sanat diye her haltı yapmak demek değildir Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne yani evrenin en doğrularına göre yapmaktır, Vatan felsefe, bilim ve Din hadisileri üzerine kurulu değilse Sırtını dönmeye gör Vatan bile ya sırtına bıçak gibi saplanır ya göğüsüne Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne sırtdönmüş ya insanlar Ya devlet ya ikisi birden yüzünden Gündüzün güneşi, baharın çiçekleri istediği gibi Siz de felsefeyi, bilimi ve Din hadisileri'ni isteyin Hem devletten hem insanlardan hem toplumdan hem kendinizden hem hayattan Moraliniz bozuksa eğlenceye gitmeyin, sıpor yapmayın, yiyip içmeyin, nefse gitmeyin Yalnızca ya felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne sarılın ya da uyuyun Çözüm diye yanlış şeylere sarılmak da yanlıştır Ve nefs tüm kötülüklerin nedenidir Nefs olan yerde aldanış vardır Yanlış yapmanın nedeni de aldanıştır Aldanış olan yerde bilimsel kişilik de din de olmaz Görmüyor musun Batı bilimle ve teknolojiyle geliyor da Batı insanı çıplaklıkla, utanmazlıkla, ahlakdışılıkla, akıldışılıkla geliyor Anla ki Batı insanı bile Batıdan uzak İşte buyüzden onları bekleyen şey yalnızca barbarlıktır, insanlıktan uzaklıktır, Cehaletten ve nefsten uzak dur Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne zıtlıktan uzak dur Toplum cehalet ve nefse toplumdan uzak dur Komşuların cehalet ve nefs ise komşularından uzak dur Arkadaşların cehalet ve nefs ise arkadaşlarından uzak dur Ailen cehalet ve nefs ise ailenden uzak dur Sen cehalet ve nefs isen kendinden uzak dur Yanlışa sarılıp var olmak doğru var olmak değildir Dünyanın biliminden, dünyayı anlamaktan, dünyayı öğrenmekten değil ancak cehaletten Ve nefsten uzak dur Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne aykırılıktan ya da uzaklıktan uzak dur, Türkiye özelde Abd'nin, genelde Batının valiliği mi de Tv'deki filımlar ve yarışmalar Hemen hemen yalnızca özelde Amerikan, genelde Batı malı filımlar ve yarışmalar Sanki Türkiye'deki genel seçimler özelde Abd'nin, genelde Batının Türkiye valisini Seçmek gibi birşey bir durum oluşuyor, Üniversite kurumu, kültürü felsefe, bilim ve Din hadisileri öğretmek üzerine kurulmadığı için Üniversite öğrencisileri ve üniversite mezunuları felsefeden, bilimden Ve Din hadisleri'nden uzak, yoksun olmakta Buyüzden de hem ülkeye nitel, soyut bir katkıları olmamakta Hem de ya ahlaka aykırılıkları ya da medeniliğe aykırılıkları Ya da insanlığa aykırılıklarından dolayı hem topluma önder olamıyorlar Hem de toplum onlara cephe alıyor, onları dışlıyor Üniversitelilik sanki felsefeyi, bilimi, insanlığı, toplumu ilgilendiren birşey değil de Yalnızca kişinin kendisini ilgilendiren tikel ve nicel birşey halinde imiş gibi, Şehir hastahanesi diyorlar, övünüyorlar Anlamak zor Çünkü devlet mi büyük şehir mi Yani övünmek için neden şehir hastahanesi yerine devlet hastahanesi yapmıyorlar Ve neden devlet hastahanesi yerine şehir hastahanesi ile övünüyorlar Bir de 'Şehir hastahanelerinin mimarı cumhurbaşkanı Erdoğan' diyen Akp'ciler var Geçenlerde eski bir Amerikan filımı izledim yani Türkiye'nin şehir hastahanesili Döneminden önceki zamana ait Orada 'Şehir hastahanesi diye yerlere renkli çizgiler çizmişler' Diye şikayet vardı Siyaset cehalet mi yoksa toplumu cehalet içinde tutmak mı acaba Özel sektör devletten güçlü, şehir hastahanesi devlet hastahanesinden üstün Siyaset ters bir durum mu acaba Ya da dünyaya amuttan bakmak mı 15-16 yıldır yaptıklarını gösteriyorlar topluma Başarılı olduklarına ve ülkeyi yükselttiklerine kanıt olarak Başarılı olsalardı şeker fabrikasılarını satarlar mıydı Ve bilmiyorlar olmalılar ki bir ülke için en büyük yükselik felsefe, bilim Ve Din hadisileri'dir Dünya malı ile anılmak değil Tuhaf ki şehir hastahanesi denilen hastahanelerden şikayet edene rastlıyorum Övmek yerine daha çok O Amerikan filımındaki gibi, İnsanlar ağaçlara Arkadaşları, dostları da yapraklara benziyor Gerçeklerin, doğruların ve çıkarların fırtınasıları estikçe kopan, dökülen, giden İnsan sonunda çıplak bir ağaç gibi kalmaya hazır olmalı, alışmalı İnsanın insana güveni ağaçın yaprağa güveni kadar Sonunda ya çıkarlar alır gider ya ölüm Felsefe, bilim ve Din hadisileri'ne sarıl, onlar asla bırakmazlar, terk etmezler, Ev almak, araba almak, yazlık almak, evlenmek; çocuk sahibi, sahibesi olmak Araba kullanmak, denize girmek, silah sevmek, mangal yapmak, sıpor yapmak Sigara, içki içmek; moda giyinmek, zengin olmak, oy kullanmak, yaşamak hüner değil Felsefe, bilim ve Din hadisileri'ni bilmek, öğrenmek hüner Felsefe, bilim, Din hadisileri öğrenmek değil Din hadisileri'ni öğrenmek hüner Din hadisileri'ni öğrenmek değil Din hadisileri'ni uygulamak hüner, Aleviler diyorlarmış ki günde beş kez namazı ve Ramazan ayı olarak oruçu ve ziyafet gibi iftarı İslamiyet'e Emeviler kattı Ramazan ayı geliyor diye başta et fiyatıları olmak üzere yiyecek içecek fiyatılarının Azalmak yerine artması Ve iftarların olağan, sıradan, sade akşam yemeği yerine Oruçun anlamına ve amaçına zıt olarak bir ziyafete dönüşmekte olması Kuşku ve tuhaflık oluşturmakta Düşünmek, araştırmak, incelemek gerekir Çünkü dini tanımlayan Din hadisileri 'Din bilimdir' diyor Dinde de biat, kölelik değil araştırmak, incelemek, düşünmek vardır, Hükümdarlar ve siyasetçiler bir ülkeyi sopayla ayaktatutarlar(ayakta tutarlar) Felsefe, bilim ve Din hadisileri ise gerçekler ve doğrular ile Kölelik düzeniler ülkeleri hükümdarlarla ya da siyasetçilerle ayaktatutarlar Felsefe, bilim ve Din hadisileri ise düşünürler, alimler, alimeler, bilgeler ile İstediğiniz yönetimi seçin: Sopa mı bilgelik mi, Bir dükkan sahbinin derdi bir dükkandır İki dükkan sahibinin derdi iki dükkandır Beş dükkan sahibinin derdi beş, on dükkan sahibinin derdi on Siyasetçinin derdi ise oy sandıkıları(sandıkıları) kadar Felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin Ve düşünürlerin, alimlerin, bilgelerin dertleri ise tüm insanlık, tüm dünyadır Hangisi doğru yönetim seçin Dizlerinizi geçmeyen su dostunuz Dizlerinizi geçen su düşmanınız olabilir oysa ikisi de sudur öyle ki aynı su, Niye sünnet yaptırıyorsunuz çocuklarınıza Hem hukuk bunu kasıtlı ve ciddi yaralama suçu saymalı Hem sünnet Yahudilik töresidir Hem de din dini tanımlayan Din hadisileri'nin dediği gibi bedenle ve parayla değil Din hadisileri ile olur Din hadisileri diyor ki bilim öğrenin, bilimsel olun, nefssiz olun, dürüst olun Yoksa siz dini fakirliğe, parasızlığa yakışmayan birşey mi sanıyorsunuz Oysa İslamiyet size demedi mi 'Yahudilere benzemeyin Saçınızı sakalınızı bile onlar gibi yapmayın' diye Peki bu durumda Yahudiler de sünnetli siz de, ne olacak şimdi İlahınıza Yahudilere benzemenizi nasıl açıklayacaksınız bu durumda İlahınız size demedi mi 'Yahudilere benzemeyin' diye Demediyse 'Demedi' deyin Bir yanda Yahudi icadı kaşar, bir yanda Yahudi icadı sünnet Yahudilere neyiniz benzemiyor denilebilir artık Yalnızca saçınız sakalınız mı Abraham'ı İbrahim, Mose'yi Musa, Josef'i Yusuf, Daniel'i Danyal, Noah'ı Nuh Solomon'u Süleyman yaptığınız görmezden gelinse bile Tırnak izini bile yaralama suçu sayan hukuk acaba çocukları sünnet ettirmeyi Neden yaralama suçu ve çocuklara şiddet suçu saymıyor Hukuku felsefe, bilim ve Din hadisileri değil de Siyasetçiler yaptığı için mi acaba Ekonomi toplumu ya da para toplumu ya da bilimdışılık toplumu Ya da siyasetçi toplumu değil, insan toplumu kurun İnsan toplumu da ancak felsefe, bilim ve Din hadisileri ile kurulur, Önce otuz iki diş, sonra ikigözikiçeşme(iki göz iki çeşme) aşk Nafaka ve tazminat kaldırılmalı bence boşanmalarda Çünkü insanlar hem evlenmeden önce iyi düşünmeli Hem de evlenmenin ne demek olduğunun sonuçlarına katlanmaya hazır olmalılar Yoksa evlilik çocuk oyuncağı olur, boşanmaklar da çıkar kaynağı Ailede sorun varsa koskoca devlet var, çözmeli İhanet ve ahlaksızlıklar gibi şeyler dışında boşamak yerine Koca bir tokat attı ya da hakaret etti, koş hemen boşan Ve al paraları, oh ne güzel Görülüyor ki devletin boşanmaları önlemek için çıkardığı yasa Boşanmaları hem körüklüyor hem de ticarete çeviriyor Tazminatı ve nafakayı kaldır bakalım, boşanmalar azalmayacak mı Bir de akıl alacak gibi değil, üç gün evli kalmışlar, ömür boyu nafaka İşi var, maaşı var, bir de nafaka Karısı ihanet etmiş, karısının sevgilisi bir de adamın çocuğunu öldürmüş Kadına yine de nafaka, oh ne güzel dünya Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne aykırılıkla çözüm aramak boşa 'Bir kilo toz bir otobos' sözü vardı Sanırım ona bir de 'Bir boşanma bir ev ya da bir araba' eklenmiş Yetişkin insan hem akılıbaşında evlenmeli Hem de boşanmanın sonuçlarına kendi başına katlanmalı, Bu ülkede suçlar neden mi artıyor Öğretmenler öğretmenliklerini Siyasetçiler doğru insan olmayı Sanatçılar sanatçılıklarını Medyacılar medyacılıklarını yeterince doğru, yeterince iyi yapmadıkları için var İdam cezası gölgelerini idam etmektir, suça iten nedenlerin Ve suçları önleyecek gerçeklerin, doğruların kendilerini Buyüzden ne de çok sever cehalet ve barbarlık idam cezasını Gerici medya diyor ki 'Osmanlı etnik fedarasyon kuracaktı ancak Mustafa Kemal ırkçı bir ülke kurdu' Delilikten fazla birşey bunu söylemek Çünkü etnik de ırktır Ve Mustafa Kemal'in Türkçülüğü ırkçılık değildir Gerçekleri ve doğruları aramaktır Yani önce federasyon kuracaklar, sonra da patır patır federasyondan ayrılacaklar Türkiye'ye yalnızca Ankara kalır artık Bilimsel ülke kursak sanki koşacaklar 21. yüzyıl açık ki zırdeliliğin para, moda ve teknoloji önderliğinde Zincirlerinden boşanması çağı, Ben derim ki Abd'de Obama ne ise Türkiye'de de Akp odur Obama zencilerin, etniklerin ve göçmenlerin sayesinde iktidar oldu Akp de görülen ki çingenelerin, etniklerin ve göçmenlerin Çünkü Akp'nin 'Zenci' edebiyatı, 'Mazlumluk' edebiyatı Ve 'Ötekileştirilme' edebiyatı bunu gösteriyor Belli ki Obama da Akp gibi 'Zenci' edebiyatını, 'Mazlumluk' edebiyatını Ve 'Ötekileştirilme' edebiyatını kullanmıştır Belki de aynı kaynaktan beslenmişlerdir ya da yüksek akıl denilen aynı yerden Baksanıza başa geçer geçmez hemen birilerini ötekileştirmeye başladılar Yani söz başka, ruh başka imiş meğer Ancak hep derim ki ötekileştirilmekten şikayet edenler ellerine olanak(fırsat) geçince Ötekileri ötekileştiriyorlarsa ötekileştirilmeyi hak etmişler demektir, Vatanına ihanet etmeyen insan olmaz Vatanına ihanet etmeyen insan yok Kürtaj ve ölü doğum yani ölü bebekler dışında Çünkü herkes ilk vatanı olan rahime geri dönmek istemez Öyleyse vatana ihanet suçu neden bu kadar abartılıyor Vatanına kim ihanet etmemiş ki doğmakla Sonra da 'Anne ben seni çok seviyorum' ayakları Annenizi mi daha çok seviyorsunuz hayatı mı acaba, Çocukluğa alışıyor insan, büyüklük geliyor Aşka alışıyor insan, ayrılık geliyor Evliliğe alışıyor insan, boşanma geliyor Evine alışıyor insan, tahliye geliyor Adalete alışıyor insan, başına adaletsizlik geliyor Hayata alışıyor insan, ölüm geliyor Ah bir de insanlığa alışabilse insanlık, Özgür kurt'tan Akp'ye zincirli kurta döndü Mhp Zincire öyle alışmış ki İyi parti'yi bile 'İpsiz' olmakla suçladı Demek ki özgürlük kafese alışıncaya kadar Belki buyüzden evler sokaklardan daha çok para ediyor Açık ki dünyada insanlık kalmayınca dünya yok olacak Örneğin dünyaya yeniden Buz çağı gelirse Dünyanın üzerinde hayat kalmayacağı için Yerin altında yaşamaya başlayacaklar insanlar Ve ölülerini gömmek ya da yakmak yerine yemek Kanlarını da su diye içmek zorunda kalacaklar hayatta kalmak için İşte o anlarda bir de şu olacak belki: Dışı metrelerce buzla kaplı, içi de lav, kor dolu dünya Genişlemeyemediği için patlamak zorunda kalacak Ve dünya yok olacak İşte 'Dünyada insanlık kalmadığında dünya olacak' sözümün anlamı budur Belki de Kuran'da peygambere denilen 'Sen olmasaydın kainatı yaratmazdım' ayeti de böyle bir duruma aittir Öyleyse insanlığa ve dünyaya felsefeyle, bilimle ve Din hadisileri ile sahip çıkılmalı Yoksa belki dünya üzerinde hayat kalmadıkça insanlık da yok olacak Ve sonra da dünya Öyleyse felsefe, bilim ve Din hadisileri yerine bu Siyasi seçim sandıkıları(sandığıları) niye Felsefe, bilim, Din hadisileri yerine Siyaset mi, siyasetçiler mi sizi insanca yapacak Kuşkusuz ki merhamet sevgiden de aşktan da üstündür Çünkü sevgi de, aşk da ihanet edebilir Ve ihanet etseler de sevgidirler, aşktırlar Ancak merhamet ihanet etmez Çünkü merhamet merhamete ihanet ederse merhamet olmaz Akp'ye Mevlana'dan bir öğüt: 'Kul ol da at gibi yeryüzünde yürü Cenaze gibi halkın omuzuna binip de yükselmeye çalışma' Ben de derim ki oy için paraya ya da cehalete Ya da incirçekirdeğine(incir çekirdeğine) sarılmaktansa Felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin ayaklarına sarıl Felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin fırtınası dünyamdaki iki ayalı yaprakları döktükçe Ruhumda çiçekler açıyor. 'Eş seçmek kitap seçmeye benzer' demiş Konfüçyüs Kütüphaneden seçmiyorsan fiyatı vardır Fiyatlı evliliğe de evlilik denilmez Bence eş seçmek felsefeyi, bilimi ve Din hadiisleri'ni seçmek gibi olmalı Hem bedava hem doğru Oy kullanmayana ceza var da eş seçmeyene neden ceza yok acaba. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 7.5.18/11.59
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir