Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 164

Yazan: Birturkbilgesi
01.05.2018 / 10:08
832 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
'Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun' demiş Gorki Oysa az uyku cehaletle ilgilidir ve beyin için de çok uyumak gerekir, İnsanlar 'Ekmek kapısı', 'Ekmek parası, 'Geçim', 'Sıpor/Spor', 'Gezmek görmek' Adları altında bedenlerine Ve dünyaya esir edilip beyinlerinden, beyinden, düşünmekten Felsefeden, bilimden, Din hadisileri'nden, kitap okumaktan, kültürden Uzaklaştıklarını ya da uzaklaştırıldıklarını Bedenlerini var etmek isterlerken beyinlerini yok ettiklerini Ya da beden var edilirken beyinin yok olduğunu anlamıyorlar mı Anlamıyorlar mı sokaklar ve işyerileri insanın, insanlığın düşmanlarıdır Çünkü beyinin, ruhun düşmanlarıdır Çünkü insanları, beyinleri, ruhları öğrenmekten, okumaktan Dünyayı anlamaktan uzaklaştırırlar Ki Sovyetler birliği'ni yıkan değil de yıkılmasına neden olan şeylerden biri de budur, 'Yaşam sana ne getirirse kabul et Ancak kimsenin hakkını ve özgürlüğünü almasına izin verme' demiş Osho Oysa hayat sana felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı birşey getirirse Asla alma; başkalarının hakları ve özgürlükleri yok olacak olsa bile Çünkü felsefe, bilim ve Din hadisileri ile yok olacak haklar ve özgürlükler Zaten gerçek, doğru haklar ve özgürlükler değillerdir(değildir), İnsanlık şu dört 'Hayır'ı kafasınakazımalı(kafasına kazımalı): Bu koşullar altındaki modaya, sanata, sıpora hayır, Trt radyosunda türkü çalıyor: Bir kilo kestane aldım elliye Kabuğunu soydurdum esmer tenliye, Akıllandığını sandıkça aptallaşmakta olan Akıllandırıldığı sandırıldıkça aptallaştırılmakta olan bir insanlık var Binlerce üniversitesi olan, 21. yüzyılda dünyada Moda, sanat, sıpor, sanat ve Ekmek parası diye, 'Birini sevdiğin zaman şehrin nüfusu bire iner' demiş Kemal Hamamcıoğlu Cehalet ve nefs için ya da bencil, bireysel insan Ya da bencil hayatlar için böyle olabilir de Felsefe, bilim ve Din hadisileri içindeki insan Ya da evrensel insan için şehirin nüfusu daha da artar Çünkü aşık olunca başkalarının da olduğunun daha çok farkına varır, 'Vücudunun %70'i su olan bir canlının nasıl olur da içi yanar' demiş Ece Ayhan Mecaz bir amaç varsa vücut başka 'iç' başkadır 'Acıdan içim yanıyor'daki gibi Nicel anlam varsa insanın içi su istiyorsa zaten vücudundaki su oranı %70'in altına inmiştir yani suyu isteyen %70 su olmak isteyen sudur Ayrıca bedenin içinin de dışı vardır ve o da su ister Örneğin bağırsaklar bedenin içindedirler ancak bağırsakların içlerinde ve Dışlarında dışları vardır ki onlar da su ister yani yalnızca iç değil yüzey de su ister Sözcük oyunuları ile iş yapmak doğru değildir çünkü gerçeklerden uzak bir insanlık oluşabilir, Anlaşılıyor ki yetişkin insan dişisine değer verenler Yetişkin insan dişisileri değil yetişkin insan erkekileridir(erkekleridir) Yoksa yetişkin insan dişisileri kendilerini böyle sereserpe Ve cinsel sunumlu biçimde yani çıplak, yarıçıplak yerlere atmazlardı Yetişkin insan erkekileri(erkeğileri) için, Dostluğun ve birliğin iki dostu vardır: 1- Düşük ücretler, yoksulluk, adaletsizilik, eğlence, nefs gibi şeyler yani beden dünyası Yani dünya dünyası yani cehalet ve nefs dünyası Örneğin işçileri gırevde(grevde)biraraya getiren şey düşük ücret, geçim, para Yoksulluk gibi şeylerdir Ve işçiler arasındaki dostluğun da yoksullar arasındaki dostluğun da sürmesi, Geçim sorununun, iş sorununun, para sorununun Hayat karşısındaki güvencesizliğin, yoksulluğun sürmesine bağlıdır Eğlence, düğün, şölen, ziyafet gibi şeylerde biraraya getiren ise nefstir İşyeri arkadaşlığı, okul arkadaşlığı, mahalle arkadaşlığı, asker arkdaşlığı Afetlerde yardımlaşmak gibi şeyler ise Yine nesnel zorlamaların, dünya işlerinin, dünya zorlamasılarının oluşturduğu arkadaşlıklardır Yani zor da insanları birleştirir Ancak zorun yarattığı birliklerde insanlarda düşünsel içerik pek ya da hiç önemli değildir Çünkü önemli olan şey bedensel, nicel, dünyasal, maddi çıkarlardır Onların durumuları ışık görüp toplanmış Ateşböceği'lerinin(Ateş böceklerinin) durumları gibidir Ve av bulmuş aslanların durumuları gibidir Ve su bulmuş ormanın durumuları gibidir Ki buyüzden 'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine' denilmiştir 2- Felsefe, bilim, Din hadisileri yani ruh dünyası ise dostlukları ruhun Ve ruhsal doğru düşünmenin yaratmasıdır Bu dostlukta insanların kişilikleri de çok önemlidir Buyüzden ki 'Bilim Çin'de olsa gidip öğrenin' denilmiştir Ve 'Hayatta en doğru yol bilimdir' denilmiştir Cehaletin ve nefsin oluşturduğu ya da cehaleti ve nefsi önemsemeyen dostluklar Ve birlikler zorunlu da olsalar yanlıştırlar Ve onlara dayalı bir toplum, ülke, devlet kurmak da yanlıştır ki Sovyetler birliği'ni yıkan nedenlerden biri de Batıyı yıkacak nedenlerden biri de Dünyadan özel sektörü kaldıracak nedenlerden biri de Dünyadan siyaseti kaldıracak nedenlerden biri de budur, 'Menfaat karşısında küçülenlerden büyük yetişmez' demiş Falih Rıfkı Atay Öyleyse cehennemden kurtulmak çıkarı, cennete gitmek çıkarı sunan ilahlara da Dini inançlara da boyuneğmemek gerekir değil mi Zaten din Din hadisileri'dir yalnızca, dini tanımlayan, 'Kaderinse dünya küçüktür Ama kaderin değilse çıkmaz sokakta bile karşılamazsın' demiş Elif Şafak Rastlantının adını kader koymuş Elif Şafak Kadere inanan insandan gerçek, doğru yani bilimsel bir yazar yani aydın olmaz bence Ve dünya zaten bir çıkmaz sokak Kader var olsaydı kendikendini yazardı zaten Düşünürün, alimin, alimenin, bilgenin, yazarın, şairin, bilimcinin görevi Kader olmamayı yazmak Nobel ödülü almayı kaderi yapmak istiyorsa Ya Orhan Pamuk'un yöntemini izlemeli ya da Hıristiyanlığı(Hristiyanlığı) öven Sözler eklemeli yazacaklarına Çıkmaz dünyada Nobel ödülü almak kader değildir bak Çünkü verirlerse almazsın olurbiter(olur biter) Amerikan okulularında(okullarında) mürekkepyalamışlığı(mürekkep yalamışlığı) Orhan Pamuk'la kesişmekte bak Oysa biz hep 'Kahrolsun Amerika!' diye bağırdık 'Kahrolsun Amerika' sokağına girmeyen kimse 'Kahrolsun Amerika' ile de karşılaşmaz Kaderi ayaklar ya da insanın kendisi mi yazıyor yoksa O zaman kader demeye ne gerek varki(var ki), 'Kaç yaşında olursan ol uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek Kaç yaşında olursan ol geçmeyecek' demiş Pavese Gelecek geçmeyecekse gelecek olmaz zaten Çünkü zaten geleceğin geçmesi demek geleceğin bitmesi, sona ermesi demek değildir Her yıl bahar biter ancak gelecek yıl yeniden gelir Bir su deposundaki su biter ancak dünyada hep su vardır, Bence beyinin(beynin) sağ beyini benzerlikler yani benzerlikleri bulmak ve sahiplenmek Sol beyini de farklılıkları bulmak ve sahiplenmek üzerine kurulu İkisinin ortası da gerçekçi, adil, vicdanlı, medeni olmayı sağlıyor olabilir Gandh'inin 'Önce önemsemezler, sonra gülerler, sonra kıskanırlar, en sonunda ise yenilirler' sözü Beyinin bu özelliğini ve durumunu yansıtıyor bence Ve bence tarih de insanlardan yani bedenlerden Yani bedenlerin özelliklerinden değil beyinin özelliklerinden oluşuyor Yani bence tarih irade değil doğa, ve doğanın iradeye yansıması Budurumda(Bu durumda) televizyonda sürekli gösterilen cinayet, savaş Şiddet ve tecavüz dizisileri ve filımları(filmleri) yani sürekli gösterimde olan suç ve savaş Önce tepkiye yani dışlamaya, sonra da benimsemeye yol açabilir Örneğin bu tür Tv gösterimlerinin yoğun olduğu Abd'de Her yıl en az bin cinayet işlenmekte imiş Yani ortada sanki 'Tavşan kaç, tilki tut' oluşumu oluşmakta Eğer böyle ise aptallıkların ya da tercihlerin adlarını kader koymamak gerekir Bence bir ülkede televizyon tüm gün düşünür, alim, alime, bilge dizisileri Filımları, belgeselleri gösterirse toplumda düşünür, alim, alime, bilge olmak isteği Tüm gün suç dizisileri, filımları gösterilirse de suçlu olmak eğilimi oluşur Moda da çıplaklığı yani utanmazlığı yaymaya çalışıyor Oysa dinde bunlar da suçtur Yoksa dünya ve medya suç üzerine mi kurulmaya çalışılıyor, bilip ya da bilmeden Yani sol beyin zamanla ya da sürekli yinelemeyle(tekrarla) Önce red ettiği sağ beyini sonra benimsemeye mi başlıyor Ve ünlü 'Algı oerasyonu' denilen şey de gerçekte bu mu Bilenler bilirler bundan 15-20 yıl kadar önce Kıbrıslı bir ruhbilim uzmanını Bir gece apartopar Abd'ye götürmüştü ve o kişi hala Cia ile birlikte çalışıyor sanırım Aman sağ beyine ve sol beyine dikkat Biliyorsunuz hayvanlar da sağ beyin üzerine kuruludur ki hemcinslerini ve yavrularını Hemen tanırlar, benimserler ve sahiplenirler Dünyada 'Algı operasyonu' diye hayvansal bir insanlık ve hayvansal bir dünya mı Yaratılmaya, kurulmaya çalışılıyor acaba Aman sağ beyine çok dikkat Bence benzerlikleri değil farklılıkları bulma zamanı Farklılaşma zamanı 'Biz farklıyız, farklı olacağız ve farklı kalacağız!' diye bağırma zamanı Kuşkusuz ki felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri ile, 'Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, ne dine, edebe aykırı gitmemizden Bir an geçmek istiyoruz kendimizden, içip içip sarhoş olmamız bu yüzden' demiş Hayyam Ya uykusuzluk çekiyordu ya uykuyu sevmiyordu Ya da beyinine, ruhuna söz geçiremiyordu Çünkü kendinden de dünyadan da geçmenin içki, sarhoşluk dışında Uyku ve yararlı işlerle uğraşmak gibi iki doğru, iyi, güüzel seçenek de var, Akp iktidarından ya da Osmanlıcılık iktidarından korkmayın Karl Marx'ın 'Tarihin diyalektiği/konuşması' dediği şey gerçekleşiyor yalnızca Şimdiye kadar hep Atatürkçüler, demokrasiciler, laikler, Tc'ciler, Osmanlı karşıtıları konuştu Şimdi ise bunların karşıtlığı ve karşıtları konuşuyor Bırakın konuşsunlar Her sözleri felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin altında kalmaktan Felsefe, bilim ve Din hadisileri önünde büyük bir hezimetten başka şey olmayacaktır Çünkü felsefedışı, bilimdışı, Din hadisileri'ne aykırı Akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı bir yol gittikleri Bir dünya, savundukları, övündükleri, baştaçı ettikleri Kuşkusuz ki yanlış doğruya da gidebilir de Kötünün götüreceği yer daha kötülükten başka yer olmaz, Cehenneme inanan insanların yaptıkları hukuklardan, yasalardan Mahkemelerden, yargılardan adalet Eğitimlerden eğitim beklemek ne kadar doğru olabilir acaba Çünkü adaletten ve eğitimden anlamak cehennem denilen işkenceye, zulüme, vahşete Akıldışılığa, insanlıkdışılığa karşı çıkmayı da gerektirir Yoksa neyin adaleti, neyin eğitimi, Acı çekmek zordur ancak kiralık yani başkasılarının evilerinde acı çekmek daha zordur Düşünün duvarlar bile size yabancı ve evden çıkarıldığınızda duvarlardaki anılar bile Size kalmayacak Yalan ifadelerle, yalancı şahitlerle, saptırılmış delillerle mahkum olmak ise Daha da acı, daha da zor Düşünün hapishaneler de başkasılarının Hep 'Başkası' içinde ne kadar kendisi olabilir insanlar ve toplumlar Ve herşey felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne de aykırı ise, İnsan bedeni yani insan her organı aynı canlının içinde olan bir canlı gibi sanki Baştan ve ayaklardan geçen bir çember çizin Ağız da dışkılanılan yer de, beyin de bağırsaklar da, yürek de böbrekler de Aynı çemberin içindeler Yani sanki bir oda hem yemek odası hem hela hem yatak odası hem mutfak gibi, 'Dışarı'sı yüz göstermek, saç göstermek, makyaj göstermek, giysi göstermek, takı göstermek Dövme göstermek, beden kütlesi göstermek Başkasılarının mekanılarında olmak gibi şeylerdir 'Başkaları' ve 'Göstermek' ve bunlardan mutlu olmak gibi şeyler bunlara Ve bunların oldukları yerlere ve zamanlara bağımlılık yaratır Dışarıya alışmış bir insan evinde mutlu olamaz hale gelir Başkasılarına alışmış bir insan kendisiyle ya da eviyle ya da felsefeyle, bilimle Ve Din hadisileri ile mutlu olamaz bir hale gelir Bir çocuğa dışarıyı ya da dışarıda yemek yemeyi Ya da dışarıda mutlu olmayı sevdirmek, alıştırmak ona En büyük kötülüklerden birini yapmak demektir Ve özel sektör ve moda denilen canavarlar da bu beklerle Çünkü insanlar ne kadar çok sokağa çıkarlarsa Evilerinin dışlarında ne kadar çok zaman harcarlarsa o kadar çok para harcarlar Ve modayı da o kadar çok vazgeçilmez bulurlar 'Dışarı' düşmandır çünkü cehalet, nefs, beden, sanı, aldanış, sömürmek, sömürülmek Üzerine kuruludur Sokaklar beyini, ruhu eksiltir ve zamanla yok edebilir bile 'Sokak çocuğu, sokak kadını, sokaklarda yatıpkalkmak, sokağa düşmek, evsizlik Berduşluk, serserilik, dilencilik, sokaklarda sürtmek' gibi şeyler bunu anlatır Sokaklar felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin, beyinin, ruhun, insancalığın değil Bedenin, cehaletin, nefsin, aldanışın egemenliği ve 'Başka'ya bağımlılıktır Sokaklar görünmeyen, soyut bir uyuşturucu gibidir Sokaklar beyini, ruhu öldürmektir, sanının esiri olmaktır Bir insanı da milleti de yok etmek istiyorsanız sokaklara alıştırın 'Dışarı'yı yani sokakları yani evinin dışında geçirdiğin mekanları ve zamanı ruhundan temizle Çünkü o sanı, yanılsama ve nefs aldanışları canavarına aittir İnsanın büyük bir dünyevi dışı var zaten yani bedeni Ona bir de ondan da büyük dışı, dışarıyı yani sokakları ve uzantısılarını eklememek gerekir İnsanın ikinci dünyevi dışı olarak olması gereken yer yalnızca evidir İnsana en büyük dış ise yalnızca Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsü olmalıdır İnsan dünyanın, düzenin, sokakların, ticaretin, ekonominin, başkasılarının değil Felsefe-Bilim-Din hadisileri'nin uydusu olmalı yalnızca, Güzel demek güzel demek değildir Örneğin şeker güzeldir Ancak yemeye(yemeğe) tuz ya da yağ yerine şeker katılırsa hem bu katmak Hem de yemek güzel olmaz Yabancı çalgılar da güzel sesler çıkarabilirler Ancak ülkede yabancı kültürlerin ve yabancı hayranlığının yayılmasına da neden olabilirler Ki örneğin gitar güzel ses çıkarsa da Türkiye'de yayılması Türkiye'de genelde Batı, özelde Amerikan kültürünün ve Hayranlığının da yayılması demek olabilir ki bu da bu koşullar ve bu içerik altında İnsani ya da doğru, iyi olmayan birşeyin yayılması demek olacağından güzel değildir Yani nefse yani güzelliğe çüş, oha gibi şeyler demeyi de bilmeli Güzellik öldürücü, yok edici de olabilir Yoksa fareler fare zehirilerine koşmazlardı Moda utanmaz deliliğin ısrarlı özgüvenidir bence, kulakasmamak(kulak asmamak) gerekir, Memur, memure devletin, memurun, memurenin onuruna söz söyletmemeli 'Birşey olmaz, zaten küçücük, önemsiz birşey ya da yemek' diye sivillerden kabuller var da Ya birgün örneğin bir patron önce ikram diye sunup Sonra da biryerlerde, birilerine 'Ben işyerime gelen memurlara şu kadar bin liralık Yemek yedirdim' Ya da 'Şu kadar ihale aldım ancak şu kadar da bağış yaptım' derse ne olacak Devlet de çalışanıları da kuşkusuz olmalı Bence devlet çalışanı dağda, çölde değilse işverenlerin bir lokma yiyeceklerini bile Kabul etmemeli Ve memurlar, memureler asla başkasılarının evilerinde kirada oturmamalı Ya kendi evilerinde ya da devletin yerilerinde(lojmanılarında) oturmalı, 'Seni dünyalardan çok seviyorum' diyorlar Ancak unutulan çok önemli birşey var; dünya bir tane Önyargıya karşı olmak da bir önyargıdır bence Pusula gidilmesi gereken yönü değil kendine uyan yönü gösterir Ancak bu yanlış birşey değildir çünkü o yön olmasa doğru yönü bulamayız Tanışırtanışmaz(Tanışır tanışmaz) 'Tanıştığımıza mutlu oldum' demek Nebüyük(Ne büyük) bir saçmalık Mutlu olup olmayacağın sonra belli olur, Dünya öyle bir dert ki Sevsen içi kor, dışı sanıi yanılsama, aldanış birşeyi, içi bağırsak bokla seveceksin Sevmesen zaten dert olur En doğrusu dünyayı ve yaşamayı değil felsefeyi, bilimi ve Din hadisileri'ni sevmek Böylece iğrençlik de hata da oluşmamış olur Ömer Hayyam ile Mevlana aynı kafa mı Mevlana da kurnaz bir dinsiz mi acaba Çünkü Mesnevi'de dine ve insan onuruna zıt öyle şeyler varki(var ki) Örneğin Mesnevi'nin 'Kurbağa ile farenin arkadaşlığı bölümünde Kendisine 'Edepsiz, aşağılık' demiş ve kendisini pislik örneği yerine koymuş Peki Müslüman diye tanıtılan Mevlana namaz kılıyor muydu Mevlana yanlış mı tanıtıldı ve tanıtılıyor ya da tanınmış acaba Ya da Mevlana Ömer Hayyam gibi biri değil de Nasrettin hoca gibi biri mi acaba Bakın Mevlana da Nasrettin hoca da aynı dönemde yaşamışlar zaten Ömer Hayyam ise onlardan önce Mevlana'yı yeniden incelemek gerekir bence Bugüne kadar Mevlana'yı genel yöntemlerimden biri olduğu olduğu üzere Hep övdüm, hep olumluladım Ancak genel yöntemlerinden de biri olduğu üzere Biraz daha derin incelemeliyim belliki(belli ki), Çocuk eğitimi palyaço, komedyen, eğlence uzmanı ya da çocuk gibi ya da çocukça Ya da dans kursu ya da gazino ya da lunapark gibi Ya da hayvan kostümüleriyle hayvanat bahçesi gibi değil Yetişkin insan gibi, yetişkin davranmakla Düşünür, alim, alime, bilge olarak Felsefe, bilim ve Din hadisileri ile verilmeli Ve beden olarak değil beyin, ruh, kişilik olarak Ve kahkahalarla değil ciddiyetle verilmeli bence, Kendi kendine gülene de, kendi anlattığına önce kendi gülene de deli diyorlar Kendi anlatacağına ya da anlattığına önce kendi gülmeyen komedyen İnsanları aldatıyor demektir Yani kendinin gülmediği birşeyi bir de paralarını alıp İnsanlara neden anlatıyorsun Kendi sesini güzel bulmayan, kendi sesini sevmeyen ses sanatçısı mı olur, Dini inançlılık öyle akıldışı, yoz bir hale getirilmekte ki Örneğin başı örtüp kendini dinli sanmak Ya da başı örtmeyi dinlilik göstermek gibi Yani neredeyse türbanlı bayanları evliliğe razı etmek için 'Sana ev, araba alırım' demek yerine 'Sana cami alırım, minare alırım, musalla taşı alırım' demek modası başlayacak Oysa din dini tanımlayan Din hadisileri'dir yalnızca, Birşeyin yerine daha doğru birşey koyulmuşsa sorun yoktur Sorun yanlış birşeyin yerine daha yanlış Doğru birşeyin yerine yanlış birşeyin koyulmasıdır Doğrunun ölçüsü ise yalnızca felsefe, bilim ve Din hadisileri'dir Bayların yarısı üstün zekalı, yarısı normal zekalı Bayanların ise yarısı normal zekalı, yarısı normal zekalı değil mi acaba diye Düşünmekten kendini alamıyor insan İnternetteki müstehcen, porno resimleri Ve ortalıkta sütyen-külot Ya da takı içinde ya da boya içinde ya da dövme içinde Ya da cinsel sunumlu giyimli Moda esiri akıldışı, ahlakdışı dolaşanları görünce İnsanlığa bakınca ise sanki hiç yüksek zekalı insan yokmuş gibi dünyada Çünkü ahlak zekanın, akılın mantığın en üst basamağıdır da Ne de güzel görünüyor içi kor dünya üzerinde, içi bağırsak bok, tiksinçlik dolu bedenler Ben kitap yazmıyorum ben düşünce yazıyorum Oysa herkes kitap yazıyor 'Şu kadar kitap yazdım, yeni kitabım çıkıyor, yeni kitabım çıktı' falan, Yeter artık yeter Akp denilen cehalet, ilkellik, barbarlık, vahşet, hilebazlık, takiyye Akp denilen demokrasi düşmanılığı, laiklik düşmanılığı, akıl düşmanılığı Bilimsellik düşmanılığı, medenilik düşmanılığı, Atatürk düşmanlığı Vicdan düşmanılığı, medenilik düşmanılığı, felsefe düşmanılığı, yalan fabrikası, yalan rüzgarı Dini tanımlayan Din hadisileri düşmanılığı Akp denilen sokak, Akp denilen 'dışarı'sı Gitmeli artık Türkiye'nin başından Yerli ve milli değil o, yerli ve hileli Ve yasaklansın siyaset, siyasi partiler Felsefe, bilim ve Din hadisileri yönetsin artık Türkiye'yi ve tüm dünyayı Bugün 1 mayıs diye bir de işçiden emekçiden söz etmiş utanmadan Sen kaç gıreve(greve) gittin kardeşim kaç gıreve Sen kaç laiklik gösterisine gittin kardeşim, kaç laiklik gösterisine Atatürk'ün ölüm gününde Atatürkçü Nazım'ın ölüm gününde Nazımcı İşçilerin ölümlerinde 1 mayısçı olurlar Yetti ya, yeter artık Bilinmeli artık Osmanlı da Osmanlıcılık da insan ve insanlık düşmanı demektir Türkiye 10 watlık ampülle değil güneşle, felsefeyle, bilimle ve Din hadisileri ile Aydınlanır ancak Işık diye yalnızca dibini aydınlatan 10 watlık ampül değil güneş görmeli artık Türkiye Etek sarı, güneşten değil sen etekten sarısın Cehennemi bilmek mi istersin, cehennem ülkeyi siyasetin ve özel sektörün yönetmesidir Cenneti bilmek mi istersin, cennet ülkeyi felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin Ve kamucu düzenin yönetmesidir Sovyetler birliği'ni yıkan şey sizi de, tüm dünyayı da yıkacaktır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 1.5.18/09.57
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir