Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 163

Yazan: Birturkbilgesi
29.04.2018 / 13:47
844 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Birzamanlar(Bir zamanlar) bu ülkede sokaktaki insanlarda pek bulamayacağınız İki nesne vardı; biri kol saati idi Öteki de kol saatinden bile zor bulunan olan kalem idi Kol saatileri genelde altın kaplama oldukları için hep pahalı idiler Öyle ki sünnetlerde ve düğünlerde takı olarak takılırlardı Kalem ise toplumun kalemle kağıtla kitapla pek işi olmadığı için Genelde yalnızca Resmi yerlerde, bakkallarda, toto oynayanlarda ve bulmaca çözenlerde olurdu Günümüzde bile hemen hemen herkeste saat var, en azından ceptelefonularında (cep telefonlarında) olarak Ancak yine de kalem eskiden olduğu gibi yine zor bulunabilen birşey insanlarda, Farkında mısınız, sürekli yazıyorum, insanlar, toplumlar, insanlık, dünya sürekli Olarak moda, medya, sıpor(spor), eğlence, bayram, festival, şenlik, yarışma, rekor Demokrasi, laiklik, eğitim, devlet, özgürlük, sanat, turizım(turizm) Ekonomi, ticaret diye barbarlığa, bedenselliğe, vahşiliğe, ilkelliğe yönlendiriliyor Çocukluğumda düşündüm ki 'Araba seven insanlar okumayı, okula gitmeyi, kitabı Kültürü, bilim dünyasını sevmeyen tür insanlar' Buyüzden(Bu yüzden) arabayı hiç sevmedim, sevmiyorum da Barbarlığı mutlu eden şeyler beni etmez çünkü felsefeyi, bilimi, Din hadisileri'ni Mutlu etmez Felsefeyi, bilimi, Din hadisileri'ni mutlu etmeyen şeyler beni de mutlu etmez Yani felsefede, bilimde, Din hadisleri'nde 'mutluluk, mutlu olmak' gibi şeyler Göbek atmak gibi birşey değil 'kutlu' olmak gibi birşeydir Ben örneğin şunları barbarlığın simgeleri olarak görüyorum: 'Moda, çıplaklık, beden sunumlu giyim, araba, silah, deniz, mangal, dövme, makyaj, takı Kol saati, sigara, içki, sıpor, gürültü Doğa sevgisi, hayvan sevgisi, kitap sevmeme, felsefeye ilgisizlik, bilime ilgisizlik Din hadisileri'ne ilgisizlik, marka bağımlılığı, kalite bağımlılığı, son teknoloji bağımlılığı' Kol saati taşımanın ileri sürülen mantığı da bence hiç mantıklı değil Neymiş, ceptelefonunun(cep telefonunun) pili bitermiş Öyleyse bunun çözümü kol saati taşımak değil yedek pil taşımaktır Çünkü ceptelefonunun pili biterse konuşamazsın ve konuşman çok zorunlu olabilir Örneğin acil birşey için örneğin polis, cankurtaran gibi Üstelik yedek batarya kol saatinden daha ucuz Kol saati takmanın gerçek nedeni ise gerçekte zaman falan değil, moda Yani teşhircilik saplantısı yani başkasılarına(başkalarına) bağımlılığı Başkalarına göstermeyi, başkalarına görünmeyi yani megaloman ve saldırgan narsistliği Haz yapmak saplantısı çünkü hem zamana ilgi gösteren insan felsefeye, bilime, tarihe İnsanlığa, kitaplara da ilgi göstermelidir ancak bu durum hem aşırı yiyip içip Ya da sigara, içki içip hem de denize girmenin nedeni olarak 'sağlığı' göstermek gibidir Hem de gösterilmek yani teşhir edilmek istenilen şey kol saatinin kendisinden çok Kol saatinin markası ve kayışıdır Öteyandan(Öte yandan) ceptelefonuna yedek pil taşımak yerine Powerbank denilen şeyi taşımak da biraz mantıksızlık çünkü yedek pil hem Powerbank Denilen şeyden daha ucuz hem de daha az yer kaplar Gerçekte tüm bunların temelinde Türkiye kitlesinin ve Ülkesinin başının temel belalarından biri olan Genelde 'Yabancı hayranlığı', özelde ise 'Batı hayranlığı yatıyor bence Yani 'Batı ne yaparsa arkasından koş' Yani ben birinde kol saati ya da dövme ya da takı ya da makyaj ya da cinsel sunumluluk Ya da kas sunumululuğu ya da silah sevgisi ya da deniz sevgisi ya da mangal sevgisi Ya da doğa sevgisi ya da köpek sevgisi gibi sevgi gördüğümde Diyorum ki kendime 'Bu barbarlığın bir gönüllü esiridir' Hiç unutmam; lisede yılbaşı diye mi yoksa başka birşey diye mi ne Sınıftaki her öğrencinin bir öğrenciye hediye vermesi diye birşey vardı Birkezinde(Bir kezinde) bir kız öğrenci bana çıkmıştı çekilişte Kız da gitmiş bana bir şişe parfüm almış Hediyeler derste sahiplerine verildi Ben 'Benim gibi birine kitap yerine nasıl parfüm alırsın!' diye içimden sinirlendim Ve teneffüste okulun arka bahçesine çıkıp, tenha bir yerde Parfüm şişesinin üzerine koca koca taşlar atdım(attım) kırmak için öfkeyle Ancak lanet şey birtürlü(bir türlü) kırılmadı idi, ben de çöp kutusuna atmışdım(atmıştım) Yani düşünün ki eğitimde yozlaşma ya da bozulma eskiden tohum tohum ekilmiş ki Bir öğrenci bile bir öğrenciye kitap, büyüteç, kalem gibi şeyler hediye etmek yerine Parfüm hediye etmeye kalkmış 'Sen benim gibi birine kitap yerine nasıl parfüm hediye edersin he!' Lanetin şişesi o kadar sağlam ise içi ne kadar pahalı idi kimbilir Sanırım o zamanlar yerli parfüm de yoktu Yani ben böyle şeyleri sevenleri ciddiye almıyorum Üniversite mezunu bile olslaar aydın saymıyorum 21. yüzyıldayız, adam mangal yapıyor Sanki evinde mutfak, ocak, kap yok Yakında ata binip kılıç, ok, yay, mızrak da kuşanırsak hiç şaşırmam Böyle siyasete, böyle siyasi partilere, böyle eğitime Böyle nicel demokrasiye bu yakışır ancak, Farkında mısınız, kız çocukları 'Aşk' sözcüğünü kullanmaya başlamışlarsa Aşk hayatına da adım atmış oluyorlar Yani bir kız çocuğu bu sözcüğü kulanmaya başlamışsa Büyük olasılıkla okumayı, okula gitmeyi sevmiyor Ya da hayata beyinden değil bacak arasından bakacak demektir artık Çünkü bazı şeyler bazı şeylerin var olmasını ya da gelişmesini engelleyebilir Okullara bunun için moda, giyim-görünüm serbestliği sokuldu zaten bence Ülkeyi demokrasiden koparmak isteyen gücün dışındaki bir gücçe(güççe) Yan aynı kaşıkta iki farklı yemek, Aydın olmak dört aşamadan geçer bence: 1- Kitap okumak aşaması 2- Kitap kurdu olmak aşaması 3- Ayaklı kütüphane olmak aşaması 4- Yazmak aşaması Buyüzden ki 200'den çok üniversite olan ülkemizde 200 aydın bile bulmak çok zor Çünkü üniversite bitti mi kitap okumayı bırakan tuhaf bir üniversite mezunu kitlesi yaratılıyor Adamın binlerce kitabı var ancak internette bir tek yazısı bile yok Laiklikçi kitapçılara baktığınızda Batı yazarlarının kitaplarının İslamcı kitapçılara baktığınızda ise yerli yazarların kitaplarının çoğunlukta olduğunu İşte buyüzden görürsünüz Yani Akp başageldi(başa geldi) de laikçiler biraz kitap yazmaya başladılar Yoksa 'Benim sözde aydınım' ne güzel 'Batı kitapları okuyor, dönüp dönüp bir daha okuyordu Huzur, kibir ve keyif içinde Yani demek ki şerden hayr(hayır) doğması doğru imiş Yoksa yabancı yazarların kitaplarından başka kitap bulamazdık Laiklikçi kitapçılarda Düşünmeyenler kitap da yazamazlar zaten Demek ki Akp gelinceye kadar, İslamcılar laikçilerden daha çok düşünmekte imişler Yani 'Düşünen derviş, muradına ermiş' Ötekiler ise sigara, içki, deniz, bikini, laylaylom 10 kasım'larda birkaç damla gözyaşı, biraz hüzün Anlaşılıyor ki Üsküdar'ı atı alan değil kitap yazan geçiyor, Farkında mısınız Üniversite eğitimi sırf sınavları geçtiler diye Ahlakı, akılı mantığı, bilimselliği dışlamış kişilere Öyle ki akıl-ruh hastasılarına(hastalarına) bile üniversite diploması verir hale gelmekte Bir lise öğretmeni de şöyle diyordu: 'Okulumuzu başarılı göstermek Ve dolayısıyla okulumuzda okumaya daha çok talep yaratıp Ve dolayısıyla okulumuza daha çok bağış yani para gelmesini sağlamak için Sınavlarda kolay sorular sormamız isteniyor Öyle ki bazı öğretmenler bile zor soru soran öğretmenlere kızıyorlar buyüzden' Oysa doğru okul, doğru eğitim elek gibidir Çuvala herşeyi değil, yalnızca eleği geçenleri doldurmak gibidir, Sevgi altına benzer, birine duyulan sevgi ise çiçeğe Altın çamura düşse temizlenir Ancak üzerine örneğin inek pislemiş bir çiçek artık güzel değildir Eğitim, hayat, demokrasi, özgürlük, sanat, medya gibi şeyler de sevgiye değil de Birine duyulan sevgiye dönüşmeye başladılar, aman dikkat Tuhaf ki güzel var da güzel birşey kalmıyor artık dünyada Moda kazan, herşey kepçe, dönüyor, dönüyor içinde Ben üniversitelerden üniversite diploması değil Düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik vermenizi istiyorum Yoksa üniversite demek altın değil çiçek demek olur Ve parayı veren çiçeği koparır Düşünebiliyor musunuz; üniversiteler düşünür, alim, alime, bilge insanlar yetiştirmeli iken Fahişe, falcı, büyücü, medyum, üfürükçü üniversite mezunuları bile var Bence Atatürk'ü anmak değil, Atatürk'ün önünde boyun büküp 'Utanmak zamanı' artık Ancak gel gör ki en başta moda, medya, turizım denilen şeyler utanmaya Yani insan olmanın, Türk olmanın Düşünür, alim, alime, bilge olmanın Dinli olmanın temeline karşı savaş açmışlar İnsan artık iki şeyden utanmalı: 1- İnsan olamamaktan 2- İnsan olmaktan Dünyada en değer verdiğim şey üniversitelilikti En büyük hatam üniversitelilere güvenmek oldu Dünyada en övündüğüm şey üniversite mezunu olmaktı Şimdi en utandığım şeylerden biri oldu Ne Atatürk'ü ne Yunus'u Ne felsefeyi, bilimi ne Din hadisileri'ni takan bir insan türü ve toplum türü Yetiştirmeye çalışıyor en başta moda Modaya lanet olsun Savaşlar bile moda silahlarla yapılır Kartaca'daki filler bile en son moda silahlardı Moda olan yerden size asla hayr gelmeyecek Evrende rastlantı vardır ancak siz zorunluluklarda Ve felsefede, bilimde, Din hadisileri'nde birleşin Moda en gelişmiş, en büyük, en genel, en görünmez, en sinsi, en zararlı atom bombasıdır Ruha, beyine, kişiliğe, düşünmeye saldıran Ben üniversiteyi üniversitede öğrenmedim çünkü üniversiteyi üniversitede öğretmiyorlar Düzene yani özel sektöre uygun kafa öğretiyorlar Bak ne yaptı üstelik de bir özel üniversitenin hukuk fakültesi bölümüne giden genç bayan Akademisyen annesinin boğazını ekmek bıçağı ile kesip öldürdü uyurken Aynı şeyler Abd dahil öteki ülkelerde de oluyor Çünkü moda denilen nefs canavarı herşeyi bozuyor Modanın başına bakın kimler var; düşünürler, alimler, alimeler, bilgeler mi var Yoksa hayata, dünyaya, insana, insan olmaya, mutluluğa, özgürlüğe Demokrasiye, laikliğe bacak arasından bakanlar mı, özet bu işte 'Haydi çocuklar okula', moda denilen canavar sizleri bekliyor ham yapmak için Bırakın öğrencilerin hallerini, öğretmenlerin hallerine bakın yeter Sanki eğitimde felsefe, bilim ve Din hadisileri ile değil de Modada öğrencileri ile ve mankenler, modacılar ile yarışıyorlar Bakın 'Askere moral' diye bile bikini giyen sözde sanatçıları götürdüler Tepeden tırnağa moda olmuş ülke Bunun felsefedeki, bilimdeki ve Din hadisileri'ndeki adı bozulmaktır Nerede bu ülkedeki pısikoloji(psikoloji) bilimi Siyasetin ve modanın şubesi mi olmuş acaba o da Amerikan kamuflajını giydirdiler askere Şimdi de 'Mehmetçik Mehmetçik' diyorlar Kurtuluş savaşı'nda bu askerlerin üzerilerinde Amerikan kamuflajı yoktu kardeş Neymiş sonra bir de 'Çanakkale geçilmez'miş Çanakkale yalnızca Atatürk zamanında geçilemedi kardeş Yalnızca Atatürk zamanında Sırtında Amerikan kopyası kamuflajı ile 'Çanakkale geçilemez' diyemezsin Biraz da sen örnek, önder, baş ol dünyaya Ya bunlar bir de biraralar(bir aralar) rütbe simgesilerinin yerlerini değiştiriyorlardı galiba Omuzlardan göğüs hizasına indirip Ben de tepki göstermiştim, Toplumun yarısı başına türban takıp ülkeyi Araba çekiyor Yarısı kıçına bikini takıp Batıya çekiyor Birgün soracak insanlar korkarım 'Dünyada Türkiye diye biryer vardı, nerede acaba?' Baksanıza çocukların adları Arabça, Latince, Farsça yabancı adlar ile dolmaya başladı Etik, hijyen, aktivite, formasyon, anektod gibi Batı sözcüğüler dilimize doldurulmakta Çünkü doğru birleştirici olan tek şey felsefe, bilim ve Din hadisileri'dir Bunlara aykırılık, bunlara zıtlık değil Trt'nin yayın yasağı koyduğu müzik ürünülerine bakın İçlerinde akıla, mantığa, ahlaka, insan olmaya aykırı olanlarını da göreceksiniz Akılına(Aklına) geleni değil Akılına gelenlerden felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne uygun olanı yap Yoksa osuruktan teyyare de yapmak isteyen çok olur Biliyorsunuz ya bir sözde sanatçı, sözde ressam da menisinden tablo yapmış Akıl akıla hergelen(her gelen) değil felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne uygun olandır Akılın, özgürlüğün, doğrunun, insan olmanın ve Demokrasinin üzerinde 70'lik, 35'lik, uzun, kısa yazmaz Bu ülkeye gerekli olan tek şey: Felsefe, biilim, Din hadisileri ve Türkçe Yoksa gençliğe de öğretmenlere de, kadına da erkeğe de Cahile de okumuşa da Atatürkçüye de, Osmanlıcıya da Dinliye de dinsize de Sağcıya da solcuya da Milliyetçiye de komüniste de Gençe(Gence) de yaşlıya da Sivile de askere de Akademisyene de, siyasetçiye de Sanatçıya da zanatçıya da birşey emanet edilmez Durum böyle işte Kara değil kapkara Nereye gidiyon gız, üzerindeki cinsel sunumlu, açıksaçık, daracık, moda sözde giysilerle Bikiniyle, mayoyla Etinle, derinle, cinselliğinle, cinsiyetinle, niceliğinle Üniversiteye mi mabede mi özgürlüğe mi insanlığa mı insan olmaya mı Medeniliğe mi barbarlığa mı Ve neredeyse külotlarına kadar kısa etekli liseliler Peki eğitim, devlet, ülke, toplum, halk, millet, demokrasi, laiklik, nereye gidiyor Felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin götürdüğü yere mi 'Yüreğinin götürdüğü yere git' söözü altında modanın, yozluğun Çürümenin, insanlıktan çıkmanın, barbarlığın, ilkelliğin, vahşiliğin Cehaletin, nefsin götürdüğü yere mi. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 29.4.18/13.44
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir