Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 138

Yazan: Birturkbilgesi
11.04.2018 / 04:47
1202 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Değil herşeyinizi, zerrenizi bile uğruna boş yere vermeyeceğiniz tek şey Dini tanımlayan Din hadisileri'dir Din hadisileri felsefenin, bilimin, dinin, insanlığın, insanca insanlığın İnsanca dünyanın, doğru eğitimin, doğru devletin, doğru ekonominin Doğru halkın, doğru toplumun, doğru milletin Doğru insanın, doğru hayatın özetidir, Kendini yeniden yaratmalı insan ve insanlık Kendini yeniden yaratmaya çağırıyor insanı ve insanlığı, gerçekler ve doğrular Çünkü cehaletin ve nefsin çürük meyvesinde bir tırtıl gibi olmuş hayat Kül değil Din hadisileri, felsefe, bilim, kitaplar gerek insana ve insanlığa Öğrendiğiniz herşeyi unutun şimdi Adınızı, soyadınızı, yaşınızı, cinsiyetinizi, dünyanın yuvarlaklığını, dünyanın döndüğünü Okullarda öğrendiğiniz herşeyi, inançlarınızı,ilahları, tarihi Ailenizi, arkadaşlarınızı, dostlarınızı, hayatı, ilinizi, ilçenizi, köyünüzü, semtinizi, sokağınızı Yolcanızı(Adresinizi), kimlik sayınızı(numaranızı), milliyetinizi, ırkınızı, telefonunuzu Anılarınızı(Hatıralarınızı), özlemlerinizi, düşlerinizi, hayallerinizi Gökyüzünün rengini, güneşin rengini, gökkuşağını, yağmurun sesini, kuşların ötüşlerini Mevsimleri, günler, ayları, yılları, yüzyılı, renkleri, sesleri Herşeyi Çarpım tablosunu bile Yalnızca okumanız kalsın Ve şimdi sanki dünyaya ilk kez gelmiş, dünyada ilk kez öğrenmeye başlamış gibi Dini tanımlayan Din hadisileri'ni öğrenin önce Sonra felsefe öğrenin, sonra bilim Ve sonra öteki şeyleri, Dünyan değil konuları, olayları, sorunları incelemek, araştırmak, düşünmek için Ayırman, bölmen incir çekirdeği kadar küçük olsun Moral denilen şeyi çalgıdan çengiden, sanattan, sanatçılardan Siyasetten siyasetçilerden, özel sektörden, ticaretten, ekonomiden Maldan, paradan, servetten Toplumdan, halktan, milletten değil Felsefeden, bilimden ve dini tanımlayan Din hadisileri'nden al yalnızca Çünkü bunların dışındaki herşey ya cehalet ya çıkar ya nefs Ya yalan ya aldatma ya aldanıştır, Nefs gibi nefssizlik de basit şey değildir Üst nefssizlik akıl ve mantık için güvenilirliği oluşturur Bilimselliği gösterir, sanıyı aşmayı gösterir Gerçekçi, doğrucu olmayı gösterir Bilinçliliği gösterir Toplumsallığı ve evrenselliği gösterir Zaaflara yenilmemeyi gösterir Yüzkızartıcı(Yüz kızartıcı) şeyler yapmama güvencesidir Tarafsızlığı gösterr Biçimci, şekilci, görünümcü olmamayı gösterir Duyuları ve algıları aşmışlığı, yenmişliği gösterir, Her dini inanç Öteki dünya'yı kendisine göre anlatıyor Kimi de diyor ki 'Öteki dünyada huriler, şerbetler var; uyku yok' Peki ya nefse karşı olan Ve dünyada insanlardan hep kazık yedikleri için hiçkimseyi görmek istemeyen Ve hep uyumak isteyen insanlar olursa Zaten dini tanımlayan Din hadisileri de diyor ki 'Dinde nefs yoktur ve din Bilim içinde inzivadır' Dünyayı ve insanı ilah yaratmışsa dünya ilahın yarattığı insan yüzünden Bu kötü, yanlış hale gelmedi mi zaten Üstelik ilah dünyada da varken Son kullanım tarihi geçmiş şeyler çöpe atılıyorlarsa Mezarlıklar 'Ebedi uyku, ebedi istirahat, sonsuz yolculuk' yeri değil, çöplük demek İçi kor dolu toprağa vatan, içi bağırsak bok dolu insana vatandaş diyorsun Ne farkı var yani Demek ki önemli olan şey felsefede, bilimde, Din hadisileri'nde birleşmek, toplaşmak Gerisi masal Kızını becerttirmesine evlilik, aile Karısını becermesine evlilik, aile deniliyor Bunu koruyan düzene de devlet deniliyor İş mi bu yani Dünya gerçekten akıl işi değil Düşündükçe mankyaklık olduğu anlaşılıyor dünyanın Bir ilah işi değil de Bence insanın tek dünyası da, tek vatanı da, tek ailesi de Tek devleti de Felsefe-Bilim-Din hadisileri olmalı Hem en doğrusu hem en mantıklısı hem en saygını hem dünyanın en aşılmışı onlar çünkü, 'Dayak Cennet'ten çıkma değildir, kimsenin vurduğu yerde gül bitmez Kızını dövmeyen, dizini dövmez' demiş Duygu Asena Dinde dayak, şiddet, tehdit, korkutma olmaz da O insanlara akıl vermeden önce keşke bikini, mayo giymemeyi, sigara içki içmemeyi Yani nefsi yani en büyük cehaleti yenmeyi öğrenseydi Dayak Cennet'ten çıkmamış mı, Cennet'te mi kalmış hala yani Duygu Asena bu sözleri söylediğinden bu yana dünyada ne fuhuş, zina, ahlakdışılık azaldı Ne Duygu Asena düşünür, alime, bilge oldu Ne de insanlığa, dünyaya felsefel, bilimsel ve insancalık açılarından doğru, iyi örnek biri oldu Bir de şu var: İnsanın tuzu kuruysa, insan nefsi hükümdarı edinmişse kuşkusuz ki hiçbiryerini dövmez Oysa dünya da 'Keşke dayak yeseydim de bu hallere düşmeseydim' insanlar da var Anne öz kızını kendi eliyle geneleve götürüpgetiriyor(götürüp getiriyor) Niye dövsün ki dizini Baba uyuşturucu parası için öz kızını kendi elleriyle satıyor Niye dövsün ki dizini Ben şunu bilir şunu söylerim: Hayatta bir fiskeye bile katlanamayan Ne hayatın ne sevginin, ne vefanın, ne dostluğun, ne aşkın ne evliliğin güvenebileceği biridir Sonra da saçmasapan bir aşık, saçmasapan bir aşk için Ya da bir ekmek kapısı için köpek gibi zevkle yerlerde sürünürler Ve sonra da annenin, babanın, eşin bir fiskesini bile çok görürler Onlar belli ki Muhammed halifesi Ali'nin 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum'unun erdeminden oldukça uzaktalar Ancak 'Ayda 20 bin Tl maaşla asker, polis alınacak ancak günde üç posta dayak var' denilse Koşarlar Anne, baba, eş bir tokat, terlik, pet şişe, sebze meyva atsa hemen savcılığa koşarlar Ancak tuhaf ki 'Vatan için canımı bile veririm' derler Ya da bir savaşta düşmana esir görseler ve aylarca, yıllarca işkence görseler 'Şu kadar zaman işkence gördüm, şu şu işkenceleri gördüm' diye övünürler, gururlanırlar Nedir bu anne, baba, eş, evlilik, aile, sevgi, vefa, aşk, akıl düşmanlığı Tutarlı ol biraz ey insan, ey insanlık, Hayatla da dünyayla da alay edin Çünkü onlar içi kor bir dünyanın üzerinde İçi bağırsak bok dolu mutlu yaşayan sizlerle alay ediyorlar Hayatından pişman olmayan insan henüz bilgisel, beyinsel ve ruhsal olgunluğa Erişmemiş demektir Çünkü ne anne karınında(karnında) felsefe, bilim, Din hadisileri okulu vardır Ne de okullarda gerçek felsefe, gerçek bilim ve Din hadisileri öğretilir Hayat uzundur ancak ruhsal olarak insanca hayat yaşamak kısadır Çünkü ruhsal insanca hayat ancak felsefede, bilimde ve Din hadisileri'nde olgunluk ile olur Bu da ancak yaşlılığa denk gelir Ruhsal insanca hayat bal arısına benzer, bal ile değil Sokma sonundaki hayat kadar bir kısa zaman ile ölçülür Toplumda Türk sanat müziği ruhu 'Senede bir gün' şarkısına 'Çeke iki gün' denildiği gün öldü, İnsanlarla dost olmayı yanlış yoldan yapmak Ya da yalnız kalmamak istiyorsan çok kolaydır: Hergün sokaklarda sürt, sıpor(spor) yap, modaya uy, tuhaf tuhaf takılar tak, dövme yaptır Yedir içir, esnafa takıl, maçlara git, çocuğun varsa parklara götür Çocuğun yoksa al eline bir köpek parklarda gezdir, cehaletin ve nefsin esiri ol İnsanlara, çevreye, topluma uy, dalkavukluk et, falan İnsanları kendine düşman etmeyi doğru yoldan yapmak Ya da yapayalnız kalmak istiyorsan çok zor: İnsanlara, çevreye, topluma değil felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne uy yeter Buyüzden düşünürlere, alimlere, alimelere, bilgelere asla 'Neden yalnızsın?' deme, Farkında mısınız insanlık Kutsal kitapları okudukça göreli de olsa Doğruya, iyiye doğru gitti Ancak Dostoyevski, Tolstoy, Balzac yani Dünya kılasikleri'ni(klasikleri'ni) okudukça Daha kötüye doğru gidiyor Çünkü ahlakı dışlarsa bilim ve teknoloji bile insanlığı doğru yöne götüremez Bence insanlık Dünya kılasikleri'ni okuyacağına Ömer Seyfettin'i, Kemalettin Tuğcu'yu okusaydı daha iyi olurdu Bakın ortalık Anna Karenina, Madam Bowary doldu Ömer Seyfettin demişken: Ömer Seyfettin acil kaldırıldığı hastahanede Teşhis edilmemiş yani kendisinin de bilmediği Kendisinin de farkında olmadığı şeker hastalığından ölmüş Yani şeker hastalığından öldüğü otopsisinde anlaşılmış Ancak hastahanedeki hiçkimse böylesine ünlü yazarı tanımıyormuş ve kimsesiz sanılıp Ölüsü tıp öğrencisilerine(öğrencilerine) ders için kesilip biçilmiş Ölüsünü tıp öğrencileri önünde kesilip biçilmeden gösteren fotoğraf Bir gazetede yayınlanmış ve onu tanıyanlar hemen hastahaneye koşmuş Ancak ne yazık ki kafası çoktan kesilmişmiş Sonra ölüsü bir mezarlığa gömülmüş ancak 19 yıl sonra, oradan yol geçeceği için Kemikleri oradan alınıp başka mezarlığa gömülmüş Türkiye'ye ise Dünya kılasikleri diye Anna Karenina'lar, Madam Bowary'ler dolduruldu Şimdi ise sokaklar modanın esiri olmuş Felsefenin f'sinden, bilimin b'sinden, Din hadisileri'nin D'sinden anlamayan insanlar dolu Yani düşünün ki Türkiye'deki bir hastahane döneminin ünlü yazarını tanımıyor Toplum ise Anne Karenina'ların, Madam Bowary'lerin dıramları(dramları) ile avutuluyor Asıl dıram biziz yahu, asıl dıram biziz Demokrat parti'nin iktidara gelmesi, 1971 darbesi, 1980 darbesi Anap'ın başa gelmesi, Dyp'nin başa gelmesi, Akp'nin başa gelmesi 15 temmuz darbe girişimi bu dıramın sonuçlarıdır işte Siz gidin hala Dostoyevski, Tolstoy, Balzac, Dünya kılasikleri okuyun Dönüp dönüp bir daha okuyun Dönüp dönüp bir daha okuyun Dönüp dönüp bir daha okuyun En gereksiz kitap okuru kimdir biliyor musunuz Onlarca yıldır kitap okumakta olup da internette tek bir yazısı bile olmayan kitap okurudur En gereksiz üniversite mezunu kimdir biliyor musunuz: Bilgisayarı, interneti olup da internette tek bir yazısı olmayan üniversite mezunudur Okuyan insan, okumuş insan odun ya da tahta ağaçı(ağacı) gibi değil Meyva ağacı gibi olmalıdır Birgün artık meyva vermelidir yoksa odunluk, tahtalık ağaçtan farkı kalmaz Yahu ortalık kitap okumayan, kitap okumayı sevmeyen üniversite mezunuları ile dolu İnternette tek bir şiiri, öyküsü bile olmayan edebiyat öğretmenileri ile dolu Yahu mum bile erimenin yanında bir de ışık verir, Petrol savaşıları(savaşları), elmas savaşıları, doğal gaz savaşıları, su savaşıları Ticaret savaşları derken meğer asıl konu şeker savaşları imiş Şeker deyip geçmeyin, şeker çok önemli birşeydir, tuzun evrimidir Çünkü şekerin icadından önce tadın, damak keyifinin hükümdarı tuz idi Buyüzden birzamanlar(bir zamanlar) Tuz savaşıları vardı Birzamanlar tuz altın kadar değerli birşeydi Türkiye'de devlete, kamuya, millete, vatana ait şeker fabrikasılarının Özelleştirme adı altında ve Amerikan malı Nişasta bazlı şeker'in Önünü iyice açmak için kapitalistlere satışı günümüz savaşının gerçekte Şeker savaşı olduğunu gösterdi Bir şeker fabrikasını ihalede satın alan bir bay şöyle diyordu Televizyon kameralarına: 'Yahu ben ilkokul mezunuyum' Yahu ne üniversite mezunu karıkocalar var da ev alamıyorlar İkokul mezunu adam koskoca şeker fabrikasını alıyor İşte ülkenin gerçek, dıram hali bu Kardeşim felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne, okumaya, öğrenmeye Aydın insana saygın yoksa Neden açıyorsun o üniversiteleri Tuhaf birşey ki 200'den çok üniversitesi, milyonlarca üniversite mezunu Binlerce akademisyeni, bilimcisi olan Türkiye'de ülke yönetimi Siyaset denilen cehaletin elinde Ekonomi ise üniversite bile okumamışların elinde Bu durum nicellik durumuna ve nicel zekaya göre ilerleme olabilir Ancak felsefeye, bilime, dini tanımlayan Din hadisileri'ne Yani nitel zekaya göre ise gerilemedir Yani ayakların aya, Mars'a gitmesi önemli de Başların da felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne gitmesi daha da önemli Anlaşılıyor ki siyasi yani nicel yani göstermelik demokrasilerde oy sandığıları Emzik olarak toplumlara, seçmenlere geri dönüyor Evet tuhaf birşey: Üniversite mezunularının işsiz gezdiği Ve asgari ücrete çalıştığı ülkede İlkokul mezunuları milyonlarla, milyarlarla oynuyor Çünkü toplum felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne Düşünürlüğe, alimliğe, alimeliğe, bilgeliğe değil Siyasetten, sıpora; modadan, sanata; medyadan, ekonomiye Dini inançtan, aşka; cehalete ve nefse yönlendiriliyor Gördünüz işte telefon dolandırıcılarını ve Çiftlik bank olayını Felsefe, bilim, Din hadisileri basbas bağırıyor, basbas çağırıyor, giden yok 'Sizi dolandıracağım' diyenlere koşan çok Bilin, öğrenin artık: Felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin elinde olmayan ekonomi Geri ekonomidir, eğitim geri eğitimdir, demokrasi geri demokrasidir Devlet geri devlettir, toplum geri toplumdur, hayat geri hayattır Sanat geri sanattır, dini inanç geri dini inançtır, özgürlük geri özgürlüktür Hukuk geri hukuktur, aşk geri aşktır Öyleyse tüm insanlık, tüm dünya haydi felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 11.4.18/04.38
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir