Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 128

Yazan: Birturkbilgesi
01.04.2018 / 00:16
968 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Koşuşturtun bakalım iş diye İçi kor dünyanın üzerinde içi bağırsak bok dolu bedenlerinizi Tokuşturun bakalım aşk diye İçi kor dolu dünyanın üzerinde içi bağırsak bok dolu bedenlerinizi, 'Gördüklerinizin yalnızca yarısına, duyduklarınızın ise hiçbirine inanın' Demiş Edgar Alan Poe Oysa öğrenmenin bir aracı da kulaklardır, Cehalet ve nefs içindeki bir insanla asla mutlu olma Çünkü cehalete ve nefse ödün(taviz) vermiş, boyuneğmiş(boyun eğmiş) Cehaleti ve nefsi dost edinmiş, cehalete ve nefse güvenmiş, inanmış olursun, 'Dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana İşte bu yüzden sırf bu yüzden yeni bir isim verdim sana: Destina' Demiş Lale Müldür Yabancı ad vermiş ya, yabancı hayranları hemen sarılmışlar bu şiire Tıpkı Mona Roza'ya sarıldıkları gibi Kimi Batının peşinde kimi Doğunun Kimi Arabın peşinde kimi Osmanlı'nın Bak tümü de cehalet ve nefs içinde Peki neden Portekizce, Yunanca, İtalyanca olduğu ileri sürülen Ve Türkçesi 'Kader, kısmet, yazgı' demek olan 'destina' demiş Bu açık ki Türklerin başına en büyük belası olan 'Yabancı hayranlığı'nın eseridir Kadın zaten Türkiye devleti okullarından çok yabancı okullarda okumuş Türkiye, Türkler Orta Asya'dan gelen ve Hasan Ali Yücel ile Batı kılıfı edinen Bu yabancı hayranlığına karşı savaşmak ve bu hayranlığı yok etmek zorunda Yoksa Türkiye Türkiye değil Batının ve Doğunun bir ili, eyaleti olur Türkiye yabancı hayranlığını yok etmek yerine Yoksa yazgı yerine yabancı karşılıklarını kullanmak mutluluk ve sanat olur Atatürk'ü sevmek kolay da Atatürk'ü anlamak zor İşte Türkiyelilerin yabancı hayranlığı yüzünden anlamakta başaramadığı konu bu Biri der Mona Roza, biri der Destina Vay halimize Sanki Türkçenin köküne kıran girmiş Yabancı hayranlığına felsefe, bilim, sanat, edebiyat, ekonomi, hukuk, din Atatürk'ü anlamak, demokrasi, laiklik, ilerilik, güçlü ülke diyemeyiz, Düşünür(Filozof), alim, alime, bilge, bilimci insanlardan oluşmayan Ya da cehaletten ve nefsten oluşan bir toplumda İnsan cahiller ve nefse esirler için dost, alimler için Cehalet ve nefs içinde olmayanlar için engeldir, Siyaset eğitimi kolaylaştırıyor Kendi basit dünyasına eşit, uygun hale getirmeye çalışıyor Çünkü siyaset cehalet ve nefs demektir, bilim ve bilimclik değil Oysa eğitim zorlaşmalı çünkü felsefe ve bilim zordur Görülen ki lise mezunularının en az yarısı lise diplomasını Üniversite mezunularının da en az yarısı üniversite diplomasını hak etmiyor Eğitim, okullar, üniversiteler, öğrenciler, toplum siyasetin cehaleti ve nefsi ile Modanın, özel sektörün cehaleti ve nefsi arasına sıkışmışlar Böyle bir sıkışmadan düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik, insanlık değil Cehalet, nefs, insanlıkdışılık patlar Bakın binlerce üniversitesi olan dünyanın 21. yüzyıldaki barbar, ilkel, vahşi İnsanlıkdışı haline Cehalet ve nefs ilkelliği, ilkellik barbarlığı, barbarlık da vahşiliği yaratır Bakın siyasetin, modanın, sıporun(sporun), medyanın, turizımın(turizmin), özel sektörün Sanatın, sokakların haline Gerçekleri ve doğruları üretemeyenler kuşkusuz ki çözüm üretemezler Buyüzden(Bu yüzden) siyaset çözüm değil çözümsüzlüktür Ve çözüm diye yeni çözümsüzlükler üretmektir Bakın dünyanın, insanlığın, ülkelerin, sokakların 21. yüzyıldaki hallerine Felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri'ni değil Süslenippüslenip, açılıpsaçılıp, modaya uyup sokağa çıkan Cinselliğin, bedenin, dünyanın ve teşhirciliğin esiri olan kendini medeni sanıyor Açık ki siyaset, moda, turizım, medya, sanat ve özel sektör Çift kişilik dünyasının ortakları çünkü medeni görünümlerinin arkasında Büyük bir ilkellik, barbarlık, vahşilik, insanlıkdışılık, vicdansızlık ve akıldışılık yatıyor, Bayanlara(Yetişkin insan dişisilerine, kadınlara) Dalkavukluk, yalakalık yapanlar onları anlamıyorlar demektir Çünkü onları anlamak ancak onlara tepki oluşturur Yani bayanlarla uyum içinde olan bay onları anlamıyor demektir Çünkü onların en büyük dostu en büyük önderleri olan modanın da Gösterdiği gibi nefstir Görmüyor musunuz bayanlar okudukça ortalık bayan düşünür, bayan bilge, alime değil Felsefeye, bilime, dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygunluk değil aykırılık Narsistlik, teşhircilik, çıplaklık, moda, cehalet, nefs doluyor Umulur ki birgün dünya düşünür, alime, bilge Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne uygun Cehaletdışı ve nefsdışı, ruh insanı bayanlarla kaplanır Kamuda giyim serbestliği başladı ya, kamu bile ahlakdışı bayan giyimleri Ve akıldışı bayan görünümleri doldu Eskiden 'Kızını serbest bırakırsan ya davulcuya kaçar ya zurnacıya' derlerdi ya Yok, şimdi artık ahlakdışı ve akıldışı modaya kaçıyor Yani beklenirdi ki kızlar okudukça dünyada bayan düşünür, bayan bilge, alime Sayısı artacak Modanın olduğu yerde asıl devlet modadır, asıl eğitim modadır Açık ki moda insanlığın en büyük düşmanıdır Yani moda ile el ele olarak insanca bir dünya olmaz Moda cehalete ve nefse esir ilkel, barbar, vahşi, insanlıkdışı, akıldışı Medenilikdışı, akıl ve ruh sağlığı dışı zekanın zirvesidir Öyleyken sigaraya, içkiye, uyuşturucuya karşı savaş varken Modaya karşı savaş neden yok Açık ki modaya ve bayanlara tepkisizlik varsa bayanlar anlaşılmıyor demektir Öyleyse bayanlara aşk şiirleri, aşk şarkıları, aşk türküleri neden Bırakın aşk insansız kalsın İnsanlık cinsiyete ve modaya değil felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne, insanlığa Düşünürlüğe, alimliğe, alimeliğe, bilgeliğe yönelmeli Bir bayan sözde şair bir şiir kitabı yazmıştı ve kitabı yasaklanmıştı Çünkü sebzeleri, meyveleri cinsel organlara benzeten, ahlakdışı, akıldışı şiirler yazmış 'Şehirler artık çok bozuldu, heryer açıksaçık dolu' diyorsun 'Köyler daha bozuk' diyorlar İşte, kızlar okudukça ve Kadın hakları, Kadınlara özgürlük, Kadıncılık Cinsel özgürlük, sözde demokrasi, sözde laiklik, özel sektör, siyaset yükseldikçe Yükselen durum ne acıki(acı ki), ne yazıkki(yazık ki) bu Bir ilçede müftülük kız çocukları için müftlükte 'Bilgelik kursları' düzenliyormuş Ödül de umre imiş Yahu bilgelikle çocuğun ve bilimdışılığın ne ilgisi var Sen git önce dini tanımlayan Din hadisileri'ni öğren ve öğret Ülkenin 21. yüzyılda bile hali bu işte Demek ki siyasi partileri yüksek oy aldıkça yükselmiyor bir ülke Çünkü cehaletle ve nefsle yükselme olmaz Tek mutlak yükselme felsefe, bilim ve Din hadisileri ile olur Çocuğu dinli yapan bir ülkeden sonra bir de bilge yapan tuhaf bir ülke olduk Oysa din de bilgelik de önce bilimdir Çocuk, bilimdışılık ile Birer bilim olan din ve bilgelik arasında ilişki ne alaka Bu kadar çalışıyor işte kafa Yani 'Ben yaptım oldu', 'Ben nasıl istiyorsam öyle olacak' kafası Sen rüyanda bile din ve bilge gördün mü acaba Siyaset çökertir; ve siyasete sarılan herşey de çöker Çünkü siyaset cehalet ve nefstir Mevlana 'Yanmayan yakamaz' demiş Bu sözle felsefe, bilim ve Din hadisileri arasında ilişki kurmak yerine Belli ki fırın ile ilişki kurmuşlar Ve kıymalı, kaşarlı Mevlana pidesi yapmışlar Yani Mevlana'dan bile anladıkları bu Ve Yunus Emre'nin 'Bilim bilim bilmektir, bilim kendini bilmektir Sen kendini bilmezsen bu nasıl bilmektir' sözünden de anladıkları 'Bilime yönelmeyi, bilimi, kitap okumayı, öğrenmeyi' seçmek yerine 'Kitap karın doyurmaz, okuyup da ne olacak Okumak cehaleti alır, eşeklik kalır' sözlerine sarılmak Yoksa Mevlana'sı, Yunus'u olan bir ülke felsefede, bilimde, teknolojide Din hadisileri'nde, medeniyette, medenilikte, huzurda, güvende, dostlukta Dünya önderi olmalıydı Kuşkusuz ki Atatürk'ün değerini bilmeyenler Mevlana'nın ve Yunus'un da değerini Mevlana'nın ve Yunus'un değerini bilmeyenler de Atatürk'ün değerini bilemezler Gericisi ne okur ne de okuduğunu anlar Aydını da döner döner Batı kılasikleri(klasikleri) okur Ve siyaset canavarı haykırır fildişi kulesinden 'Bizden olmayanlar namertir', Akılıma(Aklıma) gelmeni istemem Akılında yoksam neye yarar Aşkların bir yüzleri hep güler de Bir yüzleri el kalır, 'Ceza görmemiş ilk suçtan daha cesaret verici birşey yoktur' demiş Sade Oysa insanları ve toplumları cezalarla değil Felsefeyle, bilimle eğitmek gerekir Cezayı çözüm gören kafa yapısından daha vahşisi yoktur Suçlar cezaları oldukları için değil felsefeye, bilime Dini tanımlayan Din hadisileri'ne, insanlığa aykırı oldukları için işlenmemeliler Bunu sağlayan hukuk gerçek hukuk, bunu sağlayan devlet gerçek devlettir Akıllı, doğru, iyi insan başkaları suç işliyor diye suç işlemez Başkaları suç işlemiyor diye de örneğin vatanseverlik, demokrasi Düşünce özgürlüğü, insan hakları, insanca yaşamak Haksızlıklara, adaletsizliklere, yanlışlara, kötülere karşı çıkmak gibi Suçları işlemekten de kaçınmaz Bakın Mustafa Kemal'in vatan savunması Osmanlı hanedanlığı'na Ve işgalci devletlere göre idamlık derecesinde büyük suçtu Ve 'Dünya dönüyor' diyen Galile Ya peki Sokrat, 'İnsan ya korktuklarını yaşar ya inandıklarını ancak asla tesadüfleri yaşamaz' Demiş Arda Erel Oysa tesadüfsüz var oluş olmaz Ve korkular da inanılanlar da tesadüf sonucu oluşmuş olabilirler Tesadüfü dışlamak cehalettir İnsan korkmadıklarını da yaşayabilir, inanmadıklarını da Utandıklarını da, bilmediklerini de, Batı felsefecilerinin uşakları, çömezleri, dalkavukları yalakaları, acenteleri Bayileri olmak için değil, onları aşmak için var olun ve çalışın 'Ya varsa?' diye birşeye inanılmaz O zaman 'Ya tutarsa?' diyen Nasrettin hoca'ya da gülmeyin, inanın Baktım hala Nietzsche, Dostoyevski, Tolstoy okuyorlar Yahu gidin biraz Kemalettin Tuğcu okuyun örneğin Okumak, yazmak önemli de ondan da önemlisi dünyayı Felsefe, bilim, din hadisileri ile, insanca değiştirmeye çalışmak Deveye 'Boyunun/Boynun neden eğri?' diye sormuşlar Deve 'Nerem doğru ki?' demiş Demek ki deve deveye o soruyu soranlardan daha akıllıymış Kafa işte, tümü görmüyor da parçasını görüyor Denizi görmüyor da kumsalını görüyor, 'Köylü milletin efendisidir' diyorlar Onüç(On üç), ondört(ondört) yaşındaki kız çocuklarına sevda türkülerini Kaynana düşmanı türküleri Ve Ham çökelek gibi çok karılıklı türküleri dinledikçe bundan kuşku duymaya başladım Bence bir milletin gerçek, doğru efendisi felsefe, bilim ve Din hadisileri olmalıdır Trt de Kızıl elma'cı olmuş Trt radyolarında ikide bir 'Kızıl elma' denilipduruluyor(denilip duruluyor) Belli ki Türkiye olmanın, Türkiye vatandaşı olmanın ne demek olduğunu bilmeyen Osmanlıcı siyasi kafa dünyası Hani 'Tbb'nin ve Ttb'nin T'si kalksın' diyenler var ya Onlar bence Trt'nin T'sini kaldırmalılar ve Tbmm'nin Baş T yolunda mı da kuyruk T yolunda olmamakla suçlansın Tarih gösteriyor ki yoldançıkmış(yoldan çıkmış) ya dinder(peygamber) gelir Ya yeni bir önder Tırafik(Trafik) canar yerine Altı ayaklı hayvan tanımı kullanılmalı bence Çünkü artık Tırafik canavarı sözü övgü, övünç, gurur haline geldi Canavar sözcüğünün örneğin 'Benim oğulum canavar gibi' 'Canavar gibi derslerine çalışıyor' sözlerinde olduğu gibi Toplumda bir onur, gurur, övünç içeriğinin de olmasından dolayı Yani gerçek ki kötülemek yerine övmek durumu oluştu Bence Altı ayaklı hayvan denilmeli onlara İki kendilerinin, dört arabalarının, 'Herşeyi düşünmeden konuşabilirim Ancak seni hep düşünerek susuyorum' demiş İlhan Berk Oysa herşeyi düşünmeden konuşabilmenin düşünmesine de Konuşmasına da aşkına da en uygun yer dünya değil bir incir çekirdeğinin içine ait Bir lafsalatasıdır(laf salatasıdır) yalnızca Bence aşk da insanlık da artık Kadın dalkavukluğu'nu bırakmalı Çünkü gerçekler ve doğrular yalnızca yetişkin insan erkeğinin değil Yetişkin insan dişisinin de dışında ki ona felsefe, bilim ve Din hadisileri deniliyor Unutmamalı ki herşeye sevilen de, seven de dahildir Kızlar okusunlar okusunlar da modanın, cehaletin, nefsin peşine değil Felsefenin, bilimin, Din hadisleri'nin, insanlığın peşine takılsınlar, Yine gelmedin, demeyeceğim sana Çünkü hiç gelmedinki(gelmedin ki) Ne aşklar gördüm İçlerinde hep akılları başlarında olmayan insanlar vardı Ferhat gibi dağları delmemeli aşk Felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin dağlarını aşmalı Kerem gbi düğme açmakla uğraşmamalı Felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin sırlarını çözmeli Tahir gibi nefs saraylarında sürtmemeli Felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin inzivalarında yaşamalı Kamber gibi vazgeçmemeli aşk Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne sarılmalı Mecnun gibi çöllere düşmemeli aşk Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne düşmeli Dünya ve nefs zindanına değil Josef(Yusuf) gibi nefssizliğin zaferine ve nefssizliğin zindanlarına girer aşk Aşk olsun da 'Aşık et' değil 'Aşık olmaktan koru' diyen Josef'in aşkı gibi olsun Yoksa Aşık Veysel'i de aldatırlar, Aşık Veysel'i de, Gökten dört elma düştü Biri özel sektörün başına, biri siyasetin Biri modanın, biri de onlara esirliğin Ve dördü de koca koca kurtluymuş Aşk ne kadar güzel olursa olsun Sonuçta içi kor bir dünyanın üzerinde içi bağırsak bok dolu iki insandır Ne yapacak zenginler o kadar çok parayı Düşünür, alim, alime, bilge olmaya mı harcayacaklar Yoksa cehalete ve nefse daha çok, daha çok esir olmak Dalkavukluk, yalakalık, uşaklık etmek için mi İnsanlıktan en çok çıkabilmek için mi Buna da vatan ya da ekonomi ya da devlet Ya da ülke ya da hukuk ya da adalet ya da eğitim ya da din Ya da demokrasi ya da özgürlük Ya da Güçlü ülke ya da İleri ülke ya da İleri toplum diyeceğiz öyle mi Yemeyin o dört elmayı Çünkü elmalar organik de içlerindeki kurtlar zehirli. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 31.3.18/13.26
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir