Şiir Defteri

BİZ MOZAYİK FALAN DEĞİLİZ

Yazan: Birturkbilgesi
08.05.2018 / 06:40
848 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Uluk yani tembel çiftçinin övendiresi yani Çift sürmekte kullandığı öküzleri dürtmek için kullandığı Ucu çivili, uzun sopası Çok olur Diye bir söz vardır, Burada ayrıca önemli olan, anlatılmak istenilen şey de Tembel, beceriksiz, başarısız, iş bilmez kişilerin Başarısızlıklarını, beceriksizliklerinin nedenini Sorumluluğunu kendilerinde değil Sayısal, nicel azlıkta aradıklarıdır Sayılarda, sayısal çoklukta çözüm, başarı, umut aradıklardır Buna uygun bir söz daha vardır: Oynamasını bilmeyen gelin, yerim dar, dermiş Bu da beceriksizliğin, başarısızlığın nedeninin, sorumluluğunu Kendinde değil de nicelikte arayanlara güzel bir örnekdir Bazıları da şimdi bana Yav böyle şiir mi olur diyecektir! Olsa da yazdım, olmasa da yazdım Homeros'un, Shakespeare'ninkiler şiir de Benimkiler neden değil ki Yabancı değil Türk'üz, Türkiye'liyiz diye mi! Neyse ya neyse İnsanlar sözde anlasalar idi on bin yıldır söylenilen güzel sözlerden Bugün dünyada savaş değil barış Barbarlık değil alimlik egemen olurdu! Diyeceğim ki ben yine de Fahişelerin gecede en az bin lira aldıkları İşçilere ise ayda 800 lira verilen bir ülke mi Dünyanın ilk on ülkesi arasına girecekmiş? Bu imiş mi ekonomik büyüme, ekonomik kalkınma Ekonomik gelişme, ekonomik başarı? Bazan çok pöhesim geliyor, Fahişe diyor ki 4-5 yıldızlı otel olmadan Geceliği en az bin lira almadan Hizmet alıcı yıkanmadan, Fransız malı parfüm sürmeden Dişlerini fırçalamadan, koruyucu takmadan Bana güzel güzel sözler söylemeden çalışmam, İşçilere diyorlar ki Günde en az sekiz saat Haftada en az beş gün İş güvenliği bile olmayan işyerimde Gecekondularda, yoksulluklarda köle gibi sürünmeden Acılar, gözyaşları, leş gibi kokan ter sürünmeden Dürüm döner gibi dürüm dürüm dürünmeden Sinir sistemin Susurluk ayranı gibi köpür köpür köpürmeden Onurun, kişiliğin, umutların, sevdaların, hayatın yerlerde sürünmeden Şu yalan dünyadan on kitap bile okumadan Felsefe, bilim, kültür, sanat öğrenmeden Karnın ağrıyor olsa da beş yılda bir, padişahım çok yaşa, demeden Göçüp gitmeye olur demez isen Sendika falan da ister isen Grev, gösteri falan yapar isen Ayda sekiz yüz lirayı nah alırsın, Söze gelince tümümüz Türkiye'liyiz, mozayiğiz Vatandaşız, yasalar önünde eşitiz değil mi? İşçinin iş güvencesi, insan gibi ücreti yok ancak Fahişelerin internette siteleri bile var İşçinin ücret tarifesi bile yok ancak Fahişelerin ücret tarifeleri bile var, Bazan düşünüyorum da biz Türkler sarı ırk ya da Beyaz ırkdan falan değiliz Sarıya, beyaza boyanmış Afrika'lı siyahlarız aslında Çünkü bu asgari ücrete, bu güvencesiz işlerde ancak Onlar çalışır Bence, sarı ve beyaz boyaların nerelerde kullanıldığına Nerelere gitdiğine bakılmalıdır, Bugüne kadar İşden atılmış fahişe yoktur sanıyorum ancak İşden atılmış ve atılacak on milyonlarca işçi var Dünya, hayat fahişelere işte böylesine geniş İşçilere böylesine dar, Efendiler Uluk çiftçiler gibi sayılar ile, nicelikler ile oynamayı bırakın İşçilerin aldıkları ücretlere, çalışma koşullarına, haklarına Hayatlarına bakın Bir işçilerin aldıkları ücretlere, bir fahişelerin aldıkları Ücretlere bakın İşçilere insanca, kültürel, bilimsel, onurlu, gururlu, olanaklı Mutlu, barışçı, yaşamaya gerekli aylık ücreti verin de Önemli değil dünyanın en altdan birinci ülkesi olsun Kırkayaklar kırk ayaklı diye Kuşlardan üstün, özgür, mutlu değillerdir Ve soruyorum Üstelik de yabancı adlı Biribirinden gösterişli gökdelenler, yüzme havuzlu siteler Biribirinden pahalı, gösterişli oteller Yalılar, villalar Kimin için yükseliyor? Soruyorum Trampetler kimin için çalıyor? Biz mozayik falan değiliz aslanım Çünkü mozayikler ya birilerinin çatılarında Ya da birilerinin ayakları altında olur Biz Türküz, Türkiye'liyiz Mozayik falan değil Bu fahişeler ile, pezevenkler ile, çaçalar ile, cinsel sapkınlar ile Terörcüler ile, vatan hainleri, ahlakdışılar Vicdandışılar, boşinançlılar Bilimdışı inançlılar, yobazlar, Batı yandaşıları, Arab yandaşıları, Kundaklarındaki bebekleri, çocukları öldürtmüş Zalim Osmanlı sultanlarını baştaçı edenlerle Atatürk düşmanları ile, vatanı ve milleti sömüren özel sektör Falcılar, büyücüler, medyumlar, astrolojiciler ve bunlara inananlar Ahlak edeb tanımayan modacılar, mankenler, sözde sanatçılar, sözde ünlüler Ahlak eden tanımayan bikinililer, mayolular, cinsel tahrikli giyinenler Kendilerini beyine değil cinsel arza eşitlemişler Kaslarından başka dünyaları olmayanlar Vücutlarına dövme, takı, boya doldurmuşlar, modaya esir olmuşlar Kitap okumayı sevmeyenler Felsefenin f'sinden, bilimselliğin b'sinden, mantığın m'sinden Din hadisileri'nin D'sinden bile haberi olmayanlar ile mi Yozlar, yozluklar ile mi mozayik yapacaksın bizi? Farkında mısınız gerçekte mozayik köleliktir, diktatörlüktür Zulüme, haksızlıklara, adaletsizliklere boyun eğmektir Çünkü mozayikler farklı renklerden oluşsalar da üstleri dümdüzdür, hep aynı hizadadır Mozayik kölelik düzenidir, bahar düzeni değil Çünkü baharda çiçeklerin boyları bile farklı farklıdır Biz senin mozayiğin falan değiliz aslanım Biz olursak ancak felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri ile mozayik oluruz Bir de sayın ve saygın Mustafa Kemal Atatürk ile. Necdet Gürçiftçi 14-Ekim-2012 tarihinde internette yayınlandı.
Düzenleme: 08.05.2018 / 06:47
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir