Ruhumun karanlıklarındayım.
En aydın vaktinde havanın önümü göremiyorum.
Hüzünlüyüm ama kederimin sebebini idrak edemiyor aklım.
Yürüsem bacaklarım ağrıyor, oturunca nefesim daralıyor, dünya küçülüyor bedenime.
Her vaktimi ayrı koyu renkler esir almış.
Sabah olunca grileşiyor saatler, buhrana gidiyor adımlarım, geceler zaten siyah.
Bedenimi tutsak eden yorgunluk uykuya yenilmiyor.
Yüzümdeki sahte gülücüklerden oluşan mimikler vicdanımı tekmeliyor.
Sevinç dolu günlerime ihanet ediyor gibi hissediyorum.
Üzülmeliyim, sevinçlerimi kaybettim çünkü.
Belki de kavuşmak üzeredir tan yerine ömrümün güneşi.
Şafak vakitlerinde aydınlığını yitirişi, en tepede oluşunun sıcaklığı soğuması ve ikindi vaktinde oluşan serinliği bulamayışım bundandır.
Kuru rüzgara maruz kalıyorum, saçlarım dağılıyor, yüzüm tozlanmaktan renk değiştirdi.
Bunlar akşamın habercileridir.
Sanırım benim yaşamak hevesim kaçtı.
---