İnsanlar vefasız
Sevdalar yalancı
Kollar sarmaz masum
Balları sahte
Arı talancı
Zikri şükrü bilmeyen
Kullar yalancı
Bağdadaki bağbancı
Kir karıştı suya
Suladıkça bağı
Yetişen güller kokmayınca
Bağban yalancı
Doğru gördük
Eğri dedik hata ettik
Mert yiğit dedik
Başımıza taç yapıp
Namert olunca
Meydanlar oldu yalancı
Gözümüz yükseklerede idi
Yere düştük
Geri gittik
Her ayağa kalktığında
Erken öten horozu
Kesenler yalancı
Önemsendi makam mevki
Gerçeğe yalan dendi
Kaçınca gerçeklerden
Köyler uzaklaştı
İller uzaklaştı
Dilden çıkan sözleri
Söyleyen dinleyen yalancı
Lafta menzile giden çok
Secdesiz alimmi yok
Çok bilende
Denir sivri akıl
Bilende bilmeyende yalancı
Yaşarken yüreğe
Saplanır sinsi bir ok
Kaçan trene bakan çok
Dilde salavat
Dua yok
Şükürsüz menzile giden yalancı
Sakalım varda
Ne oldu
Dizini dövenler kayboldu
Hani makamı şöhret
Sahibi kullar
Bu gemide beraberdik
Binip inenler yalancı.