Şiir Defteri

...HANGİ GÖZLE?

Yazan: Eğitimci
24.01.2007 / 08:57
1204 kez görüntülendi
1 yorum yapıldı
İnsanda görebilme kabiliyeti başlıca üç tarzda zuhur eder; öyle ki bunlardan en az birisiyle görebilmek mümkündür, yeter ki insan hakikaten görmek istesin: 1.gözle (fiziksel) 2.beyinle (zihinsel) 3.kalple (tinsel) Kötülükler ve kötüler her zaman vardı, hâlâ var ve yine var olacaktır. Eskiden kötüleri saymak daha kolaydı; lâkin iyileri saymak artık çok daha kolay! Mamafih kötüler ve kötülükler sayesinde iyiler ve iyiliklerin kadr ü kıymeti idrak edilebilmektedir; zira karşıtlıklar birbirini tanımlatan primer unsurlardır. İnsanlar iyi huy ve meziyetlerle doğarlar; esasen kötü insan yoktur, sonradan bazı olumsuzluklar gelişerek ortaya çıkar ki bunda insanın içinde yaşadığı çevre, yetişme tarzı, aldığı eğitim, ilgi alanları ve karşılaşılan olumsuzluklar mutlak etkendir. Ne milliyetimiz, ne de dinimiz kötülere ve kötülüklere karşı duyarsız ve umarsız kalmamızı asla öngörmez. Dünyâmız, zamanı ve zemini kirleten yaratıklar yüzünden yaşanamaz hâle gelmedi mi? Zamanı ve zemini kirleten yaratıklar Yüzünden yaşanamaz hâle geldi dünyamız; Mutluluğu maddede arayan yarasalar Yüzünden aşılamaz hâle geldi şahsımız... (‘Olmaz Olsun...’, 1998) Öyleyse iyilerin, en azından kendilerini muhkem bir yapıda koruyabilmek amacıyla, birlik olup dayanışmaları gerekmez mi? Tezat ya da paradoks oluşturmada karşıtlık/zıtlık sıfatları fonksiyon gösterdiği veçhile ‘iyi’ ve ‘kötü’ daima birbirini tanımlatır. Ancak, her iyi olmayanı ille de ‘kötü’; her kötü olmayanı ise ille de ‘iyi’ olarak kabul etmemiz her zaman isabet kesbetmez. İyi – kötü, acı – tatlı, güzel – çirkin, ... gibi birbirini tanımlatan karşıtlıklar öylesine ince âyârlı ve duyarlı bir terazi ile tartılırlar ki insanoğlunun bunun farkına varabilmesi için kalp gözünün muhakkak açık olması iktiza eder. Bir başka deyişle, basireti bağlanmamış ve feraseti körelmemiş insanlar ancak terazinin gücünü bir nebze olsun müdrik olabilirler. Hattı zatında insana mahsus bütün duyular ve kabiliyetler sınırlı ölçüde muktedir olup, insanoğlu ancak Allahın rızasıyla muayyen mucizevî başarılar sergileyebilir. Son zamanlarda ‘kalite’ kelimesi insanlar için sıkça ve farklı boyutta kullanılmaya başladı. Lûgat manâda ‘keyfiyet, vasıf, nitelik, ...’ çağrıştıran bu kelime ‘insanın kalitesi / kaliteli insan’ tamlamalarını gündeme getirmektedir. Lâf salatasını ve felsefe yapmayı bir tarafa bırakacak olursak; insan kendi kalitesini üstün kılabilir, bunun için kararlı ve azimli olmak ön şarttır. Evvelâ olumlu yönlerini daha da güçlendirmek, olumsuz yönlerini ilk etapta tespit ederek tedricen onlardan kendini tecrit etmeye çalışmak elzemdir. Bazı kemikleşmiş alışkanlıklar kolayca terk edilemeyebilir; lâkin muhtelif bilimsel psikoteknik yöntemler vasıtasıyla menfî mahiyetteki her nev'i itiyat ve davranış şekilleri zamanla izale edilebilir. Eskiden ‘Kötülerin tutanı çok olur!’ kanaati hayli yaygın iken, artık iyilerin hiç de yalnız bırakılmadığı hakikati pozitif gözlüklerini takanlarca malûmdur. Allah, iyileri dâim iyilerle muhatap kılsın; iyiler ve iyilikler sonsuza kadar kaim olsun... Güzel dile, güzel bul; Ol sade Allah'a kul... Gerçek mutluluk sunmaz Ne mal, para, ne de pul... Not: Yazılarımı irdeleyerek okuyan; ışıtıcı, düzeyli ve bilimsel yorumlar yapan herkese yürekten ‘teşekkür’ eder; saygı, sevgi ve selamlarımı arz ederim, efendim.

Fıratın-Hüznü


24.01.2007 / 16:59
Sitede önemli bir eksiği tamamladınız gelince. Çok güzel ve derli toplu yazılarınız var. Esen kalın bizimle kalın. Selamlar...{s:020}
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Marslı
  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir