15 TEMMUZ
adamlar gördüm
boğaz köprüsünde
katran karası bir gecede
tanklar ve namlular kendilerine cevrilmişken
yönetime el konuldu dönün tehdidine aldırmayıp
insan bir kere ölür diyerek
tankın ve namlunun üzerine yürüyen
adamlar gördüm
silahsız sapansız
üzerlerine kursunlar yağmur gibi yağarken
elbet o kursunlarınız bitecek
o zaman göreceğim sizi diye efelenen
adamlar gördüm
tankın önüne vücudunu siper edip
ikiye bölünerek
çoğalan
çoğalan
çoğalan
adamlar gördüm
yeni komutanınız benim diyen darbeciyi alnından vuran
ve yirmi kişi tarafından yağdırılan kursunları
konfeti çiçekleri gibi karşılayıp
düğüne gider gibi ölen
anneler gordum
üç çocuğum var
onlara yaşanılır bir ülke bırakmak istiyorum
diye haykırıp
kollarını açarak
tankın önünde dağ gibi duran
kadınlar gördüm
kocasını, çocuğunu helikopter bombardımanında
kolları arasında kaybeden
onlarla ben de şehit olaydım diyen
yaşamak vazifesi boynunda asılı kalan
hangi destanını anlatsam bugünden ve kadim tarihten
sayfalara nasıl sığdırsam seni
hangi kalemle yazsam asaletini
hangi hazinelerden ödesem sana borcumu
uğrunda öldüğün
bu toprak
bu bayrak
bu hürriyet
bu insanca yaşamak sevdası
emanetindir
emanetimiz olsun