kaybetmiş vazıh yüzünü ay
şeb-i firkatın karanlığında
geceden mürekkep damladı kağıdıma
teslim oldu cümlelerim siyaha
duyar mısın şimdi,
kirli kalemimin figanlarını
örtülü satırlarımda
ne yeşilin sakinliği,
ne de mavinin sadakati kaldı
artık siyahın ağırlığı kollarımda
hicran vakti vücud bulduysa eğer
ab-ı badereng demlenir acz-i beşeriden
sabret ey dilbend sabret
derler ki sabrın sonu selamet
bittabi gelir vuslat-ı tarihiyye
işte o zaman cereyan eder işrak
ve ben ey canan,
ala-ı alaimü's-semada dilşad
ahu gözlerinde bitap düşmüş meczub