hiçbirşey değişmez
monotom yaşamlar tutar elinden
sağılır bedenden çıkmayan elemin
iz bırakmış hayatlarda yaşar durursun
anlamsız geçersin hergünki gibi izlerinden
aynı sokak aynı cadde soğukça bakarlar
hatta aynı gazete aynı komşu aynı çay
saat aynı takvim sonda karşımdaki ağaçta karga bile aynı
öksürükler geçer birdizi gidişim arpadan olsun dersin
eski tadın tavan yaptığı zamanlar gezegeninde
farkındayım yok oluş türkülerinin mafyasında
saat kulesi sayar zamanı gül kurusu akşamda
oturursun sonbahar yaprakları dökülürken bankta
köşe başı tezgahlarda satılırmı eskiler
neye benzer bu sevgi yetim
zil olmuşum
iki kaş arası geçerken
ötelerden sesler gelir gider iki kulaktan
zeval olurken karanlığı büyütürsün
simit kokusunu bastıran
buram buram kokan kebaptan geçeken
kıt kanaat cüzdan geçit verirmi dersin
köhne sokakta kutsanır iki hippi
durak hıncahınç yolcusuz giden araç
randevusu geçmiş zamana yarış
mustafa yaman
27 aralık 2015