Yoruluyor gözlerim bir kar gecesinde.....
Usul usul düşen kar ,
Sokak lambasında dansını iyileştiriyor.
Rüzgar hep aynı
Mevsim dinlemeden esiyor....
Sen giderken rüzgar esmiyordu sanırım
Soluğunu yitirmiş
Usul usul yakıyordu beni ateş.
Yanıklar yüreğime işlemişti çoktan..
Bir gençlik yılı yanmıştım..
Şarkıları bizsiz dinlemenin acısı nedir bilemezdin !
Kendimden sakladığım cümleleri Başkalarından duymak neydi anlayamazdın !
Her geceye 'Bu senin gecen' diyip sayfaların dolduğunu hissedemezdin !
Seni seviyorum bile diyemeden gidişini kainata yediremezdin !
Şimdi yine yoksun..
Gençliğimde yok..
Ellerim titriyor kaleme,
Dizlerimde kireçlemeler var,yürüyemiyorum..
Bir ömür yılı gitti şimdi sana
Şimdi ölüm daha bi yakın, şimdi bana...
Meğer düşündüğümden daha çok sevmişim unuttuğum suretini...
Sahi gamzen var mıydı ? Uçurumum olacak
Gözlerin hangi renkti Siyah mı ? Kömür gözlüm diyebileceğim
Hatırlamıyorum burnunun dikliğini
Saçlarının şeklini..
'Sırma saçlım' diyemediğim !
Şimdi ne yapsak boş biliyorum
Yazılar anlamsız
Şiirler kâfiye yoksunu..
Şairin dediği gibi 'artık bir ömür girdi aramıza'
Seni unutan gözlerim yorgun
Solgun
Susuz..
Giderken herşeyini alabildin
Hak'tan bağışlanan atan yüreğim hariç.
Herşeyini unutturdun YAR
Hak'tan verilen aşkın hariç..
Yaşımın çınar ağacına yetiştiğini hissediyorum şu vakitler
Dağlarda beyaz örtü görülüyor
Dağlarda yorgunluğunu dile getiren ağaçlar var
Onlarda seviyormuş gibi, 'umut' gibi, ben gibi, bekliyor gibi...
Bunaklar sevemez mi ?
Hala seviyorum ben seni
Titrek ellerimlede
Tutmayan dizlerimlede
Bozuk saat gibi atan kalbimlede
Hala Seni Seviyorum ben seni
Usulca fırtınada,yok olur pahasına
Hala Seviyorum ben seni...