Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / TÜRBANDAN KORKMAYIN (DENEME)

Yazardan en yeniler

Bu konuda yıllar önce de bir yazı yazmışdım(yazmıştım) ancak yine yazayım. Felsefe bilmeyenler için herşey ya mutluluk ya korku olabilir. Türban gerçek ki dinle ilgisiz birşeydir yani 'Dinliysen başını ört, başını örtmüyorsan dinli değilsin' mantığı, yaklaşımı çünkü bu yaklaşım dini ruh değil beden, nesne(fetiş), eylem, durum olarak algılar, yorumlar yani örneğin evden sağ ayağınla çıkarsan dinlisin, sol ayağınla çıkarsan dinsizsin gibi ya da İslamın 5 şartına inanırsan dinlisin, inanmazsan dinsizsin gibi ya da Allah'ın varlığına ve egemenliğine inanırsan dinlisin, inanmazsan dinsizsin gibi. Yani onlar için din demek öncelikle bir ilah, bir ilahın varlığı, bir ilaha gereksinim demektir ve bunun sonrasında ise o ilaha doğru dizilen adımlara. Oysa bundan ortalama 1400 yıl önce dahi bir Arab, hadis denilen sözleriyle 'Din ilimdir, ilim yoksa din de yoktur' deyip din ilimdir demiş. Kuşkusuz ki din ilimse ilim de din demek değildir ki tersi düz ve nicel mantık olur. Türban ya da baş örtüsü din ve ilim için zorunlu ya da gerekli değildir ancak uygarlık için gerçekte gereklidir ve öyle ki zorunludur çünkü türban ya da baş örtüsü sayesinde bayanlar, kadınlar sokağa çıkabilirler, hayatın nicel içine girebilirler oysa bunlar olmasa hep evlerinde kapalı kalırlar. Yani türban, baş örtüsü gibi şeyler gerçekte bayan kısımının(kısmının) sokağa, hayata, uygarlığa, dünyaya çıkış 'vize'sidir. Ne diyor insanlar? 'Benim kızım türbanlı sokağa çıkıyor', öyleyse sorun yoktur. Yani türban, baş örtüsü gibi şeyler sokağa çıkmaya engel olan başı açıklığa karşı bir devrimdir, hamledir, saldırıdır, tepkidir gerçekte. Düşünün ki bu topraklar bir zamanlar tepeden tırnağa, kara çarşaflarla örtülü bayanlarda oluşukdu(oluşuktu); şimdi ise pılajlarda(plajlarda), otel havuzlarında iğne atsan yere düşmüyor neredeyse. İllerinde türbanlı dolaşıp tatil yerlerinde bikini giyen çok bayan var. İran'dan bile Türkiye'ye gelip bikini ile denize giren bayanlar var. Gerçekte burada sorun türban ya da baş örtüsü değildir; sokakta, evlerinin dışındaki dünyada onları bekleyen yozluklardır. Bence türbandan, baş örtüsünden değil sokaklardaki, dış dünyadaki yozluklardan korkmalı demokrasi, uygarlık, aydınlık. bence gelinen yer değil, gidilen yer daha önemli, daha tehlikeli, daha korkutucu. Cehalet ve nefs için türbansızlıktan, baş örtüsüzlüktense alimlik ve nefssizlik için, ilim için türbanı, baş örtüsünü yeğlerim. Dine nesneci yaklaşmak nasıl yanlışsa, demokrasiye ya da dinsizliğe nesneci yaklaşmak da o kadar kötüdür. Bir türbanlı alimi, tırilyon(trilyon) Lady Gaga'ya, Madonna'ya yeğlerim. Türbandan, baş örtüsünden korkmayın, cehaletten, nefsten, edebsizlikten, ahlaksızlıktan, tutarsızlıktan korkun. Açıktaki kokmuş peynirdense kutusundaki kokmamış peynir yeğdir. Ben de evlenmek istesem türbanlı, kitap okuyan, fakülte mezunu, nefssiz, sade, inzivalı, tutarlı biriyle evlenirim. Unutmayalım ki tarih türban, baş örtüsü takmayanların zulümleri, vahşetleri ile doludur. Türban, baş örtüsü sayesinde sokağa çıkıyorlar işte. Bu demokrasi için büyük bir olanaktır. Ya hiç çıkamasalardı? Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 26.11.15/10.14

TÜRBANDAN KORKMAYIN (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler