Şiir Defteri

TITANIC Mİ NANİK Mİ?

Yazan: Birturkbilgesi
04.07.2017 / 08:29
1069 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Titanic filİmi(filmi); duygularını, kişiliğini, insanlığını yitirmiş Batı'nın yapay yolla duygulanma etkinlikleri örneklerinden biridir bence. Bu filimi; hayran olma saplantısı ile izlemek; filimin gerçek yüzünü görmeyi önler . Batı asla ciddi bir film yapamaz; tek yaptığı şey dalga geçercesine yaptığı filimleri ciddi şeylermiş gibi yutturma sanatıdır. Titanic filiminin baştan ikinci sözü de şudur zaten: 'Amma palavra sıkıyorsun patron!' Üçüncü sözü ise şudur: 'Tamam, bu kadar saçmalık yeter'! Titanic filiminin ilk yarısında, denize en çirkin biçimde tükürme 'Bizim dilimize göre, kansırarak tükürme' sahnesi; filimin zaten en baştan, insanlık dışı bir yaklaşım ürünü olduğunu gösterir. Midemin çok bulandığı bir sahnedir, bir de filmi izlerken yemek yiyorsam... Uygar bir toplumda ve lüks bir gemide üstelik bir 'Ressam' ın bunu yapması ancak delilikle olasıdır bence. Filimin sonlarında ise buz gibi denizde insanların soluklarının buğulanmaması, bunun geç farkedilip sonraki sahnelerde soluklara buğular konulması sözde muhteşem batı sinema sanatının aslında ne büyük gafletler içinde bulunduğunu gösterir. En sonda ise insanlar; nişanlısını boynuzlayan bir kadının, onu ayartan sevgilisinin ölümüne duyguyla ağlamak zorunda bırakılır. Kansırarak tükürmek de nişanlısını boynuzlamak da insanca bir topluma yakışmaz. Ama Batı sineması zaten pisikopatlık(psikopatlık) ve sosyopatlık üzerine kuruludur. Ve tüm filim boyunca izleyiciler, duygu seli yaşamak saplantılarından; aşırı derecede unutkan olduğu filimin başında açıklanan 100 yaşındaki kadının, 80 yıl önceki Titanic'deki olayları an ve an nasıl anımsayabildiğini düşünmek değil algılamak bile istemezler. Yaşlı kadının, söz konusu mücevherin adını bilmesi de yine başka bir mantıksızlık örneği gösterilerek; Titanic'deki yolculardan biri olduğuna kanıt gösterilir. Oysa o kadar ünlü bir mücevherin bir çok kişi tarafından bilinmesi, gazetelerde yazılmış olması olasıdır... Zaten Batı sineması da toplumu da düşünmek üzerine değil düşünmemek üzerine kuruludur. İnanıyorum ki aynı film; Kumburgaz adlı bir Türk gemisinde geçen bir Türk filmi olsaydı, dalga geçilirdi; hüzünlenmek yerine. Cüneyt Arkın'ın filmlerine gülüp Rambo'nun filmlerine hayran kalanlarımız gibi. Oysa açık ki Abd sineması; Cüneyt Arkın'ın o filmlerinden oldukça etkilenmiştir, çok yıllar önce çekilmiş olan. Titanic filimi; artık seni izlerken duygulanmıyorum, gülüyorum bilesin. Türk filmlerine gülmek neymiş görsün Batı sineması. Necdet Gürçiftçi 2009 eylülünde internette yayınlandı.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir