Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ŞEKER FABRİKALARININ SATILMASINA HAYIR (DENEME)

Yazardan en yeniler

Vatan devletle simgeleşir, doruklaşır; devlet de felsefe, bilim ve ahlak ile. Bu nedenle devlet felsefeye, bilime, ahlaka ve halkın sağlığına karşı şeylere karşı olmak ve bunları korumakla yükümlüdür. Şeker fabrikasıları(fabrikaları) özelleştirilecekmiş yani kapitalistlere satılacakmış sanki kapitalistler düşünür(filozof), alim, alime, bilge, derviş imişler gibi ya da devletten, milletten, vatandan üstün imişler gibi. Devlet doğru, iyi, güzel herşeyi kendisinde toplamak zorundadır ki halkı da herzaman doğrunun, iyinin, güzelin içinde olabilsin. Bunu yapmayan devlet görevini yani devletliğini yapmamış olur. Vatanın, milletin şeker fabrikasılarını satın alan kapitalistler yalnızca kendi ceplerinden başka şeyi düşünmeyen kişiler şeker fabrikasılarını alıp bir süre sonra belli ki kapatacaklar ya da üretimi arttırmak yerine iyice düşürecekler ve ülke, millet, vatan; yapımında birtakım kimyasallar ve civa gibi maddeler kullanılan ve Nişasta bazlı şeker denilen, sağlığa, halka zararlı bir yapay şeker türüne esir edilecek çünkü nişasta bazlı şeker doğal şekerden çok ucuz ve bu da özellikle şekerleme, çikolata, gofret, kola, gazoz gibi şeylerin şirketlerinin çok işine gelecek yani düşünün 1 Kg doğal şeker yerine bir damla nişasta bazlı şeker kullanmak yeterli olabilecek. Civa saldırganlık yapar; Gdo'lar da saldırganlık yapar; Mia yani Maoa geni de saldırganlık yapar; ve savaşlar için de 3. dünya savaşı için de saldırganlık gerekir; bilgisayar oyunularına, çizgi filımlara(filmlere), filımlara, sıporlara(sporlara), Survivor gibi yarışmalara bakın; civa, Gdo, Mia geni ile ne kadar da uyumlular değil mi? İşte 3. dünya savaşı da tüm bunlarla uyumlu olacak. Acaba asıl amaç 3. dünya savaşı'nı hazırlamak mı? Öyleyse şeker fabrikasılarının satılmasına hayır demek; 3. dünya savaşı'na da hayır demektir. Öyleyse nişasta bazlı şekerin arkasında silah şirketleri de var demektir. Öyleyse haydi şeker fabrikasılarının satılmasına hayır diyelim. Ey akıl; siyasete haddini bildir artık yoksa haddini bilecek kendin bile kalmayacaksın. Dünyayı, ülkeleri cehalet ve nefs olan siyaset ve ticaret değil akıl ve ahlak demek olan bilim yönetsin artık. Bu durumda anlaşılır ki şeker fabrikasılarını sattırmanın arkasında şekerleme, çikolata, gofret, kola, gazoz, tatlı gibi şeyler imalatı işi ile uğraşan kapitalistler vardır. Ancak konu bu kadar basit değil. Çünkü nişasta bazlı şeker kanserden şeker hastalığına kadar birçok hastalığa neden olabiliyor; bu yüzden de Avrupa birliği'nde yasak. Yani bu durumda şeker fabrikasılarını sattırmanın arkasında ya siyasi iktidarın ekonomideki, ülke yönetmedeki başarısızlığı yatmaktadır ya da nişasta bazlı şeker şirketleri, nişasta bazlı şeker kullanan şirketler ve bu sayede kanser ve şeker hastalığı başta olmak üzere ilaç satışları çok çok artacak ilaç şirketileri vardır ya da iktidar Atatürk'e, Atatürk Türkiyesi'ne, cumhuriyete ait herşeyi silmek, yok etmek istiyor olabilir yani bu durumun arkasında asla akıllı, mantıklı, doğru, iyi, bilimsel, vatansever, milletsever, Türkiyesever bir durum yoktur çünkü doğru, iyi, bilimsel, vatancı, milletçi, dinli bir devlet önce halkını yanlış, kötü, zararlı şeylerden korumak ve bunun için de her önlemi almak ve herşeyin doğrusunu, iyisini, güzelini kendisinde toplamak zorundadır. Bir yandan; hastalıkları arttıracak şeyleri yapmak; biryandan da suçları yaratan nedenlere sırt dönüp suçlularla mücadele etmek açık ki akıldışı, mantıkdışı, bilimdışı, dindışı bir kafa yapısının türevi olur. Yani öyleyse hastalıkları yani hasta sayısını arttıracak şeyler yapıyorsan suçlara karşı da savaşmayacaksın demektir çünkü hastalıkları arttıracak şeyler yapmak da suçtur; ve hem hastalıkları arttıracak şeylere karşı savaşmamak hem de suçlara karşı savaştığını söylemek akıldışılık, mantıksızlık, tuhaflık, ikiyüzlülük olur. Dünya ilaç sanayisinin arkasında Abd olduğunu ve Abd'den en çok alacağı olan ülkenin Çin olduğunu düşünürsek bu işin arkasında Abd'nin ve Çin'in olduğunu düşünmek de ne kadar yanlış olur? Siyaset felsefe, bilim değil ticaret demektir, ticaret de kapitalistler demektir yani siyaset devletin bilimleşmesi değil kapitalistleşmesi yani sömürgenleşmesi yani gerçeklere ve doğrulara sırt çevirmesi demektir. Bir ülkede herşeyin doğrusundan, iyisinden devlet sorumludur; devletin görevi yalnızca vatanı korumak değil milleti korumaktır da. Peki bunca işsizlik, bunca pahalılık, bunca yoksulluk, bunca sağlığa zararlı şey ile mi millet korunacak? Kanser tedavisi dünyanın en pahalı tedavisidir. Son haberlere göre Sgk kanser ilaçlarında desteğini de azaltmış. Tüm bunlar bir rastlantı mı acaba yoksa aynı tümün parçaları mı? Yani yalnızca vatan için değil; halk sağlığı için de şeker fabrikasılarının satılmasına hayır! Vatanseverlikse işte vatanseverlik budur. Vatana millete ihanet ise işte vatana millete ihanet budur. Şeker fabrikasılarını satmak ile nişasta bazlı şeker şirketleri, ilaç şirketleri ve silah şirketleri aynı çalının dikenleridir. Evet; şeker fabrikalarını satmak halkın sağlığını satmaktır. 'Vatanın bir karış toprağını bile sattırmayız' diyenler halkın sağlığını da sattırmamalıdırlar çünkü millet yoksa vatan birşeye yaramaz. Siyasi demokrasiye son; yaşasın bilimsel demokrasi. Demokrasi; cehalet ve nefs demek olan ahmak siyaset ülkeleri yönetsin diye değil ülkeleri bilim yönetsin diye vardır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 28.1.18/10.41
Düzenleme: 28.02.2018 / 11:29

ŞEKER FABRİKALARININ SATILMASINA HAYIR (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler