Şiir Defteri

BU DA MI İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANMIYOR DİYE- 2 (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
10.05.2021 / 02:29
731 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Cahilleri eğitmek isterken görüldü ki üniversite mezunuları(mezunları) da cehalet içinde imiş gerçekte. Açık ki 21. yüzyıl cinsiyet ve cinsellik üzerinden saldırı çağıdır ki bu da yetişkin insan dişisi ile yapılmaktadır. Bu amaçla da yetişkin insan dişisi tüm dünyada, her ülkede moda, sanat, reklam, sinema, iş hayatı, ekonomi, ünlü, dizi, siyaset, sivil toplum örgütü, sıpor(spor) gibi bahanelerle ileri sürülmekte; ve sanki 'Akıl yaşta değil başta' sözünün yerini 'Akıl peniste değil vaginada' durumu aldırılmaya çalışılmakta sanki vagina beyine benzeyen birşeymiş gibi. Oysa akıl da, ilerleme de cinsiyet ile, cinsellik ile değil; dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, israfsızlık, nefssizlik, gösterişsizlik, ve bunlarla inzivadır' diyen Din hadisileri'nin tanımladığı dine uymak ile olur ya da kısaca, özetle, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak'a uymak ile. Gerçek ki insanı yükselten, yücelten şey cinsiyet de, cinsellik de, cinsel organ da değildir; Din hadisileri'nin tanımladığı dinin özellikleridir. İnsan dişisini çözüm, umut, çare, ilerleme olarak gösteren mantıksız mantık durumu genelde de akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı Batıyı, özelde de akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı Avrupa'nın İstanbul sözleşmesi adlı birşeyinin uygulanmasını göstermekte. Neymiş; İstanbul sözleşmesi uygulanırsa bayana(kadına) şiddet sona erermiş, kadın cinayeti denilen cinayetler bitermiş, aile içi şiddet kalmazmış. Yani sanki dünyada yalnızca penisliler suç işliyor. Örnek ki üstelik de 34 yaşındaki bir anaokulu öğretmeni yetişkin insan dişisi, 71 yaşındaki bir kadını önce boğmaya çalışmış, öldüğünü sanıp canlı kadının üzerine kolonya döküp yakmış; yani gerçekte kadını diri diri yakmış; kolundaki 3-5 altın bileziği zorla almak için. Kadın hastahanede ölmüş. Bir de bu bayan öğretmen. Üstelik de anaokulu öğretmeni. Ve üniversite mezunu. Öldüren hem öğretmen, hem bayan; öldürülen de bayan. Yani 'Eğitim şart' sözü açık ki 'Önce akıl-ruh sağlığı, ve ahlak' sözünden sonra gelirse doğru olmakta. Kadın, kadını, vahşice öldürmüş. Bu da mı İstanbul sözleşmesi uygulanmadığı için? Bu da mı erkeklerin suçu? Gerçek ki kötülüklerin temel nedeni hem en büyük cehalet olan, hem de önce akılı ve mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı, akıl-ruh sağlığını yok eden nefstir. Bu durumda açık ki nefse karşı eğitim içermeyen eğitim içi boş bir eğitimdir. Ve çağımızın en büyük nefsi akıldışı-ahlakdışı modadır. Demek ki suçların önlenmesi için İstanbul sözleşmesi değil; genelde nefse karşı, özelde ise akıldışı-ahlakdışı modaya karşı birlik ve direniş başlamalı. Okulların başkanı gerçekte Milli eğitim bakanı kişi değil, akıldışı-ahlakdışı moda; üniversite öğrencisilerinin(öğrencilerinin) ve akademisyenlerinin başkanı gerçekte Yök başkanı kişi değil, akıldışı-ahlakdışı moda. Ülkeyi gerçekte devlet değil akıldışı-ahlakdışı moda yönetiyor. Bu nedenle ki modaya uymamış bayan katil görmek zorlaşmakta çünkü cehalet akılı önler ancak akıldışı-ahlakdışı moda akılı yok eder çünkü ahlak beyinin, evrenin, ve insanlığın nitel zirvesidir yani ahlak giderse akıl da gider ve akıldışı-ahlakdışı modanın amaçı da, işlevi de zaten akılı yok etmek; yani gerçek ki asıl katil genelde nefs, özelde ise akıldışı-ahlakdışı moda. Açık ki İstanbul sözleşmesi'nin gerçek amaçı ne yetişkin insan dişisini alime, bilge yapmak, ne de yetişkin insan dişisini korumak. Onun gerçek ve gizli amaçı açık ki Türkiye'de akıldışılığı-ahlakdışılığı egemenleştirmek, porno gibi akıldışı-ahlakdışı şeyleri serbestleştirmek gibi şeyler yoksa Avrupa'da ne genelev olurdu, ne de boğa güreşi ki Akp öncesi son hükümet döneminde Cine5'te, şifreli de olsa porno yayınlar başlamıştı; anlaşılan ki Batının akılı belinden yukarı çıkamamış durumda henüz oysa Atatürk de, Muhammed de 'Önce bilim ve ahlak' dedi; yani siyasetçiler ve toplum Batının akıldışı-ahlakdışı sesine kulakvereceklerine(kulak vereceklerine) Atatürk'ün ve Muhammed'in 'Önce bilim ve ahlak' sesine kulakverseler Türkiye insanlığın ve dünyanın önderi olurdu. Yani 'Ab' değil 'Ba' yani 'Bilim ve ahlak'. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 10.5.21/02.28
Düzenleme: 15.07.2021 / 05:16
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir