Şiir Defteri

GÜLÜŞÜNÜN İZİNİ SÜRÜYORUM

Yazan: savaşkaraduman
07.11.2015 / 16:41
1559 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bu gece sensizim Ve sokağa terk edilmiş yaralı bir aşk gibi Kör kütük öksüzüm yine… Parmak uçlarımda ateş böcekleri Gülüşünün izini sürüyorum Ve aşk tadında bir sevinci paylaşır gibi Sevgiliye bir gülü ve bir gülüşü emanet eder gibi Bir demet kır çiçeği ve sebepsiz bir aşkı sunar gibi Ve imkânsız ve ıssız bir bakışı armağan eder gibi Senin için ay ışığı biriktirip Yıldız topluyorum gökyüzünden Ve gökteki yıldızlar gibi ışıl ışıl yanarak Karanlığı yırtan bir ışık hızıyla Ve rotasını aşka şaşırmış bir meteor yağmuru gibi Yokluğunun atmosferine çarpa çarpa Yüreğine düşüyorum sevgilim Ve saçlarını yıkıyorum yıldızlarla Pırıl pırıl okşayarak… Bu gece sensizim Ve içimde yakılan bir roman ve bir şiir gibi Kör kütük yangınım yine… Parmak uçlarımda ay ışığı Gülüşünün izini sürüyorum Ve çığlık çığlığa bir martı kanadıyla Bir uçtan diğer uca adını yazıyorum kumsallara Mavi, masmavi derinliğine dalıyorum denizinin Avuçlarımda deniz kokusu ve yakamozlar Dalgaların sesine ve yokluğuna çarpa çarpa Keskin bir dağ sırtında yürüyorum sana Ve serin dağ rüzgârlarıyla öpüyorum Gülen yüzünü senin… Bu gece sensizim Sensizliğim kör kütük hasret Ve kör kütük sevda yine… Parmak uçlarımda teninin sıcaklığı Gülüşünün izini sürüyorum Ve yokluğunun yangınında yanıyorum her gece Gözlerinin derinliğinde kaybolup Balta girmemiş ormanlarına dalıyorum yüreğinin Geçit vermez dağlarına tırmanıyorum Ürkek ve yaralı bir serçe gibi En derin uçurumlarına düşüyorum gülüşünün Ve bir deprem gibi sevda sevda sarsılarak Yüreğinin orta yerine yıkıyorum yalnızlığımı… Bu gece sensizim Ve ocağı söndürülmüş yıkık bir yuva gibi Kör kütük soğuk ve kör kütük yalnızım yine… Parmak uçlarımda göçmen kuşları Gülüşünün izini sürüyorum Ve soluk soluğa konmak istiyorum gözlerinin kıyısına Göç yollarım uçurum, göç yollarım deprem, Göç yollarım yangın yeri, göç yollarım hasret, Göç yollarım ulaşıldıkça ulaşılmaz olan gülüşün senin… Ah Sevgilim, ah Sevgilim Sere serpe uzansın yeryüzüne gülüşün Göç ettiğim yollarıma çık Ve konacak bir dal gibi uzat bana yüreğini Yangınlarımı sürükleyen taşkın bir sel gibi Yüreğime düşen bir damla gülüş gibi dön artık bana Dön ve yangınımdan arta kalan küllerimi savur gökyüzüne Yalnızlığımı baştan çıkartan bir gülüş gibi dön Yıldırım bir aşkla yüreğime çarpar gibi dön Dön ve yerle yeksan et yalnızlığımı Gülüşünü, o bitimsiz gülüşünü esirgeme benden sakın… Bu gece sensizim Ve çığlığını kaybetmiş bir şehir gibi Kör kütük suskunum yine… Parmak uçlarımda sağanak bir yağmur Gülüşünün izini sürüyorum Ve her gün yinelenen sonsuz bir devinim ve aşkla Aklımı başımdan alan o sonsuz güzelliğin Gözlerinde vurgunlar yediğim o dipsiz bakışların Ve yüreğimde umarsızca çarpan O bitimsiz gülüşün gibi seviyorum seni hala… Bu gece sensizim Ve aşka dair anlamını yitirmiş bozuk bir cümle gibi Kör kütük şaşkın Ve bulutların terk edip gittiği Acemi bir yağmur damlası gibi Kör kütük küskünüm sana… Alelacele giderken unuttuğun bir eşya Ve ölüsü kıyıya vuran Kobani’li mülteci bir çocuk gibi Okyanus ortasında çaresiz, ellerinsiz Ve kimsesiz bırakma beni Bırakma, çekip gitme uzağıma Gitme… Gitme… Gülüşünü, bakışını Yüreğinin sıcağını alıp gitme benden Sevdamı karşılıksız aşkların buz kesmiş dağlarına Ve kurumuş bir dal gibi yangınlar ortasına atma Yokluğunla sınama beni Gitme… Gitme… Fırtınalar ortasında savrulan yavru bir serçe Ve dalından düşen Kuru bir yaprak gibi terk edip gitme beni Yüreğime yakın dur Gülüşünle sar sarmala, yüreğinle okşayarak kucakla beni Ve unutma Ve unutma ki sevgilim İlacı senin bir yudum gülüşünde saklı olan Ve yüreğimde şuursuzca açtığın bir kurşun yarasıdır aşk… Bu gece sensizim Bir uçurum kenarı, bir ustura ağzı Ve alnıma dayalı bir namlu ucu gibi Kör kütük bir intihar anıyım yine… Parmak uçlarımda hüzünlü şarkılar Gülüşünün izini sürüyorum Ve şiirler yazıyorum yokluğuna Sensizlik makamında şarkılar söylüyorum Ve şerefine kaldırıp yüreğimdeki tüm hüzünleri Yudum yudum içiyorum O bitimsiz gülüşünü senin… Gülüşün sevgilim Gülüşün fena halde çarpıyor beni Başım dönüyor Gülüşün dolaşıyor damarlarımda Ve damla damla ıslanıyorum gülüşünün yağmurlarında Gel tut beni, sevda sıklam düşmeden önce yere Gülüşünle kör kütük sarhoşum yine… Bu gece sensizim Işığını gözlerime düşüren masmavi bir ay Ve imkânsız bir bakış gibi Kör kütük gözlerinin esiriyim yine Gözlerin sevgilim Gözlerin, bakışlarında yaramaz bir çocuk gibi Kaybolup gidişim benim… Bu gece sensizim Yaralarımı usulca saran sihirli bir gülüş Ve imkânsız bir öpüş gibi Kör kütük gülüşünün esiriyim yine Gülüşün sevgilim Gülüşün, tarifi imkânsız en güzel düşüm benim
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir