Şiir Defteri

TELEFON DOLANDIRICILIĞI VE ÖNLEMLER (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
10.02.2018 / 08:27
870 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Telefonla dolandırılanların medyada bunca habere karşın devam etmesi gerçekten kuşku verici ve araştırılması, incelenmesi zorunlu bir durumdur. Bu konuda benim bazı gözlerimlerim, sonuçlarım ve önerilerim var. Akademisyenlerin bile dolandırılması bu konunun eğitimle ilgisinin olmadığını göstermektedir ancak ortadaki dolandırılanlar yaşlı kimseler ve ya üniversite okumuş ya da ilkokul mezunu yaşlı kimseler. Ancak yine açık ki bunlar dini inançlı kimseler yani bugüne kadar dinsiz birilerinin de dolandırıldığı var mı? Ve acaba Örneğin Avrupa'da telefonla dolandırılan yerli Avrupalılar var mı yani bu durum acaba yalnızca Müslümanlarla ilgili bir durum mu; bu çok önemli çünkü Müslümanların telefonla bile telkine açık olduklarını gösterir ve bunun da ayrıca araştırılması gerekir yani acaba Müslüman ülkelerde dini inanç bir telkin kültürü olarak ve bir telkin kültürü ile mi verilmektedir? Bu durumun siyasi iktidar yanlısı olmakla ilgisi var mı, bunun da araştırılması gerekir ancak düşündüğüm kadarıyla dolandırılan içlerinde siyasi iktidar yanlıları çoğunlukta olabilir yani dini inanç telkini yanında bir de siyasi telkine açıklık durumu mu var? Konuda telkin büyük bir yer tuttuğu açık çünkü görülen ki 'Ben dolandırılmam' diyenler bile ikna ile dolandırılmakta. Yani işin içinde telkin kültürünün yarattığı bir 'Kolayca ikna edilme' kültürü de yatabilir. Ancak bu 'İkna edilme' öylesine teknolojik bir hal almış ki örneğin durumu onaylatmak için 155'i aradığınızda bile karşınıza gerçek 155 değil dolandırıcılar çıkıyor ve 'Size gelenler gerçek polis, ne derlerse yapın' diyor. Konuda bir de açık ki 'Telefona güvenmek' sanısı da var ki bu da telefona saygı, ilgi, bağımlılık; telefonu farklılık, üstünlük, medenilik sanmak; telefona inanmaya açıklık gibi nedenler içerebilir. Tüm bunlardan sonra çok garip olan şey de medyada bunca uyarılara ve ceptelefonlarına polisçe gönderilen bunca uyarılara karşın telefonla dolandırılmanın hala devam etmesi ki bunun nedenleri olarak yukarıda saydığım şeyler temel olabilir ancak işin bir de teknik yönü olabilir. Şöyle ki bazı kişiler sabahtan yatıncaya kadar televizyonda dizi, magazin, müzik gibi şeyler izliyorlar; haber saatinde de varsa dizi ona bakıyorlar ya da yemek yapmaya başlıyorlar ve haberleri izleyemiyorlar ya da haberleri açtıklarında dolandırılma haberleri geçmiş, bitmiş oluyor. İşte telefonla dolandırılmaya karşı bu noktada özel önlemler alınması gerekiyor. Örneğin dizilere, magazinlere, belgesellere, müzik yayınlarına bu konuda Kamu spotu denilen şeyler koyulmalı. Bu konuda kafalara kazınması gereken durum şudur: Polis sizi telefonla aramaz, polislik işiniz varsa size polis gelir ve polis sizden asla para, altın istemez; bunu bilmenin dışında kişilerin yapması gereken şey durum hakkında 155 yanında bir de birkaç yakını, tanıdığı aramak ya da komşulara gidip danışmaktır çünkü 155 hattı ile ilgili birşeyler yapmış olsalar da her telefon numarasına birşey yapmış olamazlar; hele ki komşulara birşey yapmış olamazlar. İnsanların haber izlememeleri ya da izleyememeleri telefon dolandırıcılığa büyük olanak sağlamaktadır yani siz istediğiniz kadar televizyon haberlerinde bas bas bağırın insanlar haberleri izlemiyorlarsa yapacak birşey kalmaz ki bunu önlemek gerekir. Cep telefonlarına polisçe gönderilen iletilere(mesajlara) gelince; özellikle yaşlılar onları okumakta ya zorlanırlar ya onları okumaya üşenirler öyle ki ceptelefonlarına gelen iletilerin nasıl okunacağını bile bilmeyen, cep telefonunun yalnızca telefonunu kullanmaktan başka şey bilmeyen yaşlılarla dolu toplum. Sorun varsa sorun vardır. Onları bulup saptamak ve çözmek gerekir. Ve toplumun boyun eğme telkinine ve bilimdışı korkuya açık bir toplum olmasının önlenilmesi gerekir ki buna da Diyanet'ten ve siyasetten başlanılmalıdır çünkü bunların en başta yaptıkları şey yalnızca boyun eğme telkinine ve bilimdışı korkuya dayalı. Yani bence telefon dolandırıcılığı telkin ve korku kültürünün sömürülmesi. Bu yüzden diyorum acaba Avrupa'da durum nasıl? Çünkü Avrupa toplumu korkuya ve telkine kapalı bir toplum gibi. Yani tek çözüm telkine ve korkuya dayalı değil bilimsel bir ülke, bilimsel bir devlet, bilimsel bir toplum yaratmak. Telkine ve korkuya alıştırılmış, bilimsel olmayan kişileri ve toplumları kandırmak kolay olur. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 10.2.18/08.19
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir